eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Nurcan ŞARLAYAN

İlk, orta ve lise eğitimini Kırıkkale'de, Üniversite Eğitimini Gazi Üniversitesi Meslekî .Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında Tezli yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Estetik Eğitim" isimli tezi, aynı konuda yayımlanmış yazıları ve "Eğitimde Nezaket" adlı kitabı bulunmaktadır.

    Manevi Eğitim ve Estetik Eğitim Perspektifinden Çocukta Duygu Eğitimi

    Günümüz eğitim paradigmaları, çocukların akademik eğitimlerinin yanı sıra manevi boyutlarını da bütüncül olarak ele almayı zorunlu kılmaktadır. Duygu eğitimi, çocukların kendi duygularını tanıma, ifade etme ve yönetme yeteneklerini geliştirmeyi hedeflerken; manevi eğitim ise onlara hayatın anlamı, değerler sistemi ve ruhi dengeyi kazandırmaya odaklanır. Bu iki eğitim alanı, özellikle çocukların kimlik gelişiminde, psikososyal uyumda ve toplumsal ilişkilerde kritik bir rol oynar. Estetik eğitim ise manevi ve duygusal gelişimin zenginleşmesini sağlar.

    Manevi eğitim, inanç temelli değerler ve estetik perspektifin dahil edilmesi, duygu eğitimini salt psikolojik bir süreç olmaktan çıkararak kültürel, ahlaki ve sanatsal bir bağlama taşır; bireyin yaşamındaki anlam arayışına, etik değerlere ve ruhsal dengeye vurgu yapar. Çocukluk dönemi, bireyin bu anlam arayışının şekillendirdiği ve temel değerleri edindiği kritik bir süreçtir. Duygu eğitimi bu sürecin bir bileşenidir; çünkü duygular, hem bireysel deneyimlerin hem de sosyal ilişkilerin temel yapıtaşlarıdır. Manevi eğitim eksikliği durumunda, çocuklar duygularını sağlıklı biçimde anlayamamakta, kendilerini ifade etmekte zorlanmakta ve sosyal ilişkilerde çatışmalara yatkın olmaktadır.

    Çocukluk dönemi, duygusal zekânın ve karakterin şekillendiği kritik bir gelişim evresidir. Manevi eğitim, çocuğa evrensel değerler sunarken, aidiyet duygusunu pekiştirir ve moral gelişimini destekler. İnanç, sabır, şükür, umut gibi duyguların gelişimini besler; bu da çocukların zorluklarla başa çıkmasını kolaylaştırır. Manevi eğitimdeki boşluk ise, çocuğun duygu yönetiminde karmaşa ve belirsizlik yaratabilir. Bu durum, özellikle kimlik arayışında olan çocuklarda anlam boşluğu ve duygusal kırılganlıklar doğurabilir. Manevi kaynaklardan beslenmeyen bir duygu eğitimi yüzeysel kalır. Ayrıca, etik değerlerin eksikliği, bencil ve doyumsuz bireylerin yetişmesine zemin hazırlar. Manevi ve duygusal gelişimi destekleyen eğitim modelleri, çocukların psikolojik dayanıklılığını artırarak empati ve sosyal sorumluluk duygusunu gelişimine katkı sağlar. Manevi eğitimle bütünleşik duygu eğitimi, çocukların sadece bireysel mutluluğu değil, aynı zamanda toplumsal barışı ve uyumu da destekler. Manevi eğitim, çocuğun değerler sistemi, vicdan gelişimi ve yaşam anlamı arayışına rehberlik eden bir süreçtir. Vicdanın inşasını sağlayarak İyilik, doğruluk, adalet gibi değerlerin içselleştirilmesine; Sabır ve şükür gibi duyguların gelişmesini sağlar. Zorluklarla baş etme becerisinin güçlendirir.

    Estetik Duyarlılık ve Manevi Duygu Eğitimi

    Estetik, duygu eğitiminin önemli ve genellikle göz ardı edilen bir boyutudur. Estetik deneyimler, bireyin iç dünyasında derin bir duygusal farkındalık yaratır. Çocuklar sanat, doğa, müzik gibi estetik öğelerle karşılaştığında, sadece güzel olanı algılamakla kalmaz, aynı zamanda ruhsal bir doyum ve anlam hissi yaşarlar. Bu deneyimler, manevi eğitimin somutlaşmasına aracılık eder ve çocukların duygusal dünyalarını zenginleştirir.

    Estetik eğitim, çocukların duygu ve düşüncelerini daha yaratıcı ve derin bir şekilde ifade etmelerine imkan tanır. Örneğin, resim yapmak, müzik dinlemek veya doğada zaman geçirmek gibi aktiviteler, çocuklarda empati, huzur ve manevi farkındalık duygularını pekiştirir. Estetik algı, manevi duyguların dilidir; bu nedenle eğitimde estetiğe yer verilmesi, manevi eğitimin etkinliğini artırır.

    Estetik eğitim, çocuğun güzellik duygusunu, yaratıcılığını ve duyarlılığını besler. Sanat yoluyla duygu ifadesini güçlendirir. Resim, müzik, drama gibi alanlar, çocuğun karmaşık duygularını ifade etmesine imkân verir. Doğayla kurulan estetik ilişki, iç huzuru ve çevreye karşı duyarlılığı artırır.

    Çocukta duygu eğitimi, manevi eğitimle desteklenmediği takdirde eksik ve yetersiz kalır. Duygu eğitiminin temeli,  duygusal farkındalık, empati becerisi, özdenetim olarak sıralanabilir.

    Manevi değerler, inanç ve estetik duyarlılık, çocukların duygusal zekâsını, içsel huzurunu ve sosyal ilişkilerini derinleştirir. Bu nedenle eğitim sistemlerinde manevi eğitime daha fazla yer verilmesi, ailelerin ve eğitimcilerin bu alanda bilinçlenmesi önemlidir.

    Duygu eğitimi, manevi eğitim ve estetik perspektifin birlikte ele alınması; çocuğun hem bireysel hem toplumsal yaşamda daha dengeli, duyarlı ve üretken bir birey olmasını sağlar.

    Disiplinler arası programlar sanat, değerler eğitimi, din eğitimi ve psikoloji temelli etkinlikler bir arada yürütülebilir. Aile-okul işbirliği ile ebeveynlerin ve öğretmenlerin ortak dil geliştirmesi kritik önemdedir. Güncel pedagojik yaklaşımlar, farkındalık çalışmaları, yaratıcı drama ve proje tabanlı öğrenme gibi yöntemlerle desteklenebilir.

    Özellikle müfredatlara empati, sabır, sorumluluk gibi manevi değerlerin işlenmesi, estetik faaliyetlerin artırılması ve çocukların inanç dünyalarının saygı ile desteklenmesi önemlidir. Ayrıca öğretmenlerin ve ebeveynlerin rol model olarak bu değerleri yaşaması, çocukların duygusal ve manevi gelişimini olumlu yönde etkiler. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde çocuklar hem kendilerini hem de çevrelerini daha derinlemesine anlayan, anlam arayan ve yaşamını estetik ve etik değerlerle donatan bireyler olarak yetişirler.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.