“Hadi gel köyümüze geri dönelim / Fadime’nin düğününde halay çekelim…” sözleriyle başlayan meşhur bir şarkısı vardı Ferdi Tayfur’un. Doksanlı yıllarda otobüslerde, minibüslerde, kahvehanelerde ve neredeyse her köşe başında bu özlem yüklü şarkıyı duymak mümkündü. Özellikle çocukluğunu veya hayatının belli bir dönemini köyünde geçirdikten sonra envaiçeşit gerekçelerle göçünü sarıp yolunu tuttuğu...
Ne demiş uçurumda açan çiçek Yurdumsun ey uçurum Cemal Süreya Eğitim sistemindeki temel paradigma, insanın inşâsı olmalıdır. Yetiştirilecek bu insan modeli, küresel dünyada kendi inancı ve insanî değerleriyle var olacak, öz benliğine sahip çıkacak, kültürel zenginliğini muhâfaza edecek, vatan ve millet ülküsüne sarılmış bir insan prototipi olmalıdır. Pergel metaforundaki...
Yürüyüş yapmak, yürümenin zorunlu olmayan türü…Bir noktadan bir noktaya ulaşmaya aracılık etmenin ötesinde bir mekanda ve zamanda derinlemesine bulunma hâli. Yürüyüş sadece ayaklar ve bacaklarla yapılan bir eylem değil; ruhun, bedenin, zihnin ve kalbin topyekün iştirak ettiği bir huzur ve arınma ayinidir. Yürüyüş, çok sevdiğim ve mesleğim gereği hastalarıma ve...
Yer muhtemelen Afganistan… Yani şu Amerika’nın bir türlü demokrasiyi getiremediği yer..! Bir İslam ülkesi… Fotoğraf karesinde bir baba ve çocuğu… Belli ki marifetli bir baba… Çocuğu için bu oyuncağı yaparken “kazaya kalmış çocukluğu”nu yaşıyor olmalı bir yandan… Mutlu olmalı… Çünkü çocuğunun bir oyuncağı olsun istiyor.. Elektronik olması, uzaktan kumandalı olması...
Okullarda eleştirel öğrenme tavsiye edilir. Sorgulamayan nesilden hayır gelmez denir. Koşulsuz itaat ayıplanır. Müfredat sorgulayan nesil yetiştirsin diye feryat edilir. Sen bireysin, sen koyun değilsin, benliğinin farkında ol, diyerek gençlere öğütler verilir. Öğrenciye; öğretmenini ve onun öğrettiklerini sorgula denir. Öğretmene bakanlığı sorgula denir. Öğretmen adayına üniversite eğitimini, hocaları sorgula denir....
Evin tek çocuğuydu. El üstünde büyütüldü, el pembe gül pembe muamele gördü. Hiçbir şeyi eksik bırakılmadı, yediği önünde yemediği arkasındaydı. İsmi de özenle seçildi: Elite. O biricikti, seçkindi, narindi, nazendeydi. Bir zarar görmesin, kötülüğe maruz kalmasın diye hep takip altında tutuldu. Hem anne hem baba üstüne titredi. Ne de olsa...
Ölüm sarılınca başlar. Başka türlü bir başlangıç düşlemiş olabilirsiniz fakat bir yere bağlandığınızda söz konusu olan şeydir, ölüm. Tecrübe edebileceğimiz ispatlanmış bir gerçekliğe dayanmıyor. Ölüler için yaşam ne kadar yok ise yaşayan içinde ölüm aynı derecede yok. Ne demiş Farabi “insanı ölümden eceli korur” sana pek bir seçenek sunmuyor sanki....
بسم الله الرحمن الرحیم يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِ الْاَرْضَبَعْدَ مَوْتِهَاۜ وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ۟ O, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız. بسم الله الرحمن الرحیم Rum Suresi, 19. Ayet Allah (cc) ayeti kerimesinde de buyurduğu gibi, ölüden diriyi çıkarandır. Toprağa hayat veren ve onu yeşillerle süsleyendir. Diriliş, direnişten...
Gidiyoruz… ‘Gitti gelmek, kaldı gitmek’ diye veciz bir şekilde tarif edilen ‘uzun ince bir yolda’ gece gündüz gidiyoruz. Ezelden ebede, ervahtan berzaha uzanan bu yolculuk zaman ve mekan mefhumunu aşıyor; ruh, beden, gönül, dimağ bütünlemlerini tamamen kuşatıyor; mikro ve makro âlemleri tesiri altında tutuyor. Ne yolculuk dur durak biliyor, ne...
“Yaşlı ve ihtiyar” kelimesinden korkan öyle çok kişi var ki! Bu iki kelimeyi hakaret olarak algılayanlar da çok. Bu gidişle yaşlı, yaşlılık, ihtiyar, ihtiyarlık kelimeleri kullanımdan kalkacak. Bu kelimeleri sözlüklerden silsek, yaşlılık veya ihtiyarlık adı verilen uzun bir ömrün finale yakın bölümünü yok etmiş olacak mıyız? Bir yandan herkes uzun...
10 Ağustos 2024 Cumartesi günü, Bülent Arınç Bey’in Şehir Hastanesinde yatan Ankara Hukuk Fakültesinden sınıf arkadaşı avukat dostunu ziyarete gittik. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Sohbet ettik. Çok sevindi Bülent Arınç ile beni görünce. Biz de çok sevindik, şifa bulmasına dua eyledik. Daha fazla sıkmadan müsade isteyip ayrıldık. Hasta ziyaretinin kısası...