"İslâm öncesi dönemde Türkler için çocuk, aile hukuku açısından oldukça önemliydi. Çünkü geleneksel yaşamı benimseyen Türkler, toplumu ayakta tutan en önemli araç olarak töreyi görmekteydi." Çocuk her yerde tarihin her döneminde çocuktur fakat kadim Türk milletinin ayakta kalabilmesinde en büyük etki destanlarla büyütülen ve destanlardan aldıkları ilhamla oyunlar oynayan iyi...
Bu ibare, hem Batı’yı, hem bizi-Müslümanları niteliyor: Onlar, cehaletten ilme, Müslümanlar ilimden cehalete! Onlar kölelikten hâkimiyete, Müslümanlar hâkimiyetten köleliğe! Çözülmesi gereken düğüm bu. Bizim “Gordiyon”umuzun düğümü! Yani varoluş savaşımızın başka bir ifadesi. Bu baş meselemiz, yeri geldikçe vurgulandığı üzere anlamayla, bilmeyle ilgili. Sezgin Hoca, buna derinliğine, bütünüyle nufûz etmiş bir...
Evliya Çelebi dünya seyahatname tarihinin en başında gelir. Gezgin, seyyah, seyyah-ı alem ifadelerinden her birisini onun için kullanabiliriz. Dolaştığı coğrafyalardan naklettiği, insana, tabiata, cemiyetlere dair gözleme dayalı tahlil ve sentez yüklü yazıları asırları aştıkça değerini artıran türden. Her türlü zorlu şartları, güçlüklerle yüklü coğrafya ve her türden kavimlerle iletiş kurarken...
Köklü bir kültür ve medeniyetten beslenen Âkif, bir kısım araştırmacıların iddia ettikleri gibi, mazisinden utanmamaktadır. Yeri geldiğinde ne kadar zengin bir ilim geleneğine sahip olduğunu hatırlatır. Zaman içerisinde yapılan yanlışlıkları ve hataları söylerken Mehmet Âkif’i, geçmişle ve gelenekle hesaplaşma içerisine girdiğini düşünmek makul bir tespit gibi görünmemektedir. O, mazisi olmayan...
Prof.Dr. Emel Topçu– Yunus Dilber II. Mahmut döneminde, Tanzimat Fermanı’nın eğitim alanında getirdiği yeniliklerden en önemlisi 1869 yılında oluşturulan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi idi. 1858 yılında Bosna-Hersek’teki isyanlardan dolayı, eğitim reformlarının uygulanması gecikme ile başladı. 1862 yılında Ortodoks ve Katolik Hıristiyanlar da kendi okullarını kurma imkânına kavuştu.1875 yılında Bosna Hersek’teki çocuklar...
DERSAÂDET YAZILARI- 15 Dr. Hasan YILDIZ Uluslararası öğrenci değişim programları, zorunlu olarak kültürel ve zihinsel değişimi de içinde barındıran programlar bütünüdür. Farklı kültür ve medeniyetlere mensup ülkeler arasındaki öğrenci değişimi, bir taraftan farklı kültür ve medeniyetleri tanımayı sağlarken diğer taraftan bireysel ve zihinsel boyutta değişime de kapı aralamaktadır. Süreç önce...
Müderris Ebubekir Efendi’nin hayatı, Güney Afrika’daki çalışmaları ve kültür mirası ancak son zamanlarda yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Hal böyle iken bazı yazarların onun sadece etnik kimliğine odaklanarak Kürt olduğuna dair iddialarla kalem oynatmaları ideolojik propagandalara benzemektedir. Öyle ki bazı tarihçilerin hiçbir ciddi kaynağa dayanmadan Ebubekir Efendi’nin soyunu Kürt diye nitelendirmeleri tarihi...
Ebubekir Efendi, Ümit Burnu’na ulaştığı zaman Cape Town limanɪnda Güney Afrika’daki Osmanlɪ Fahri Konsolosu Petrus Emanuel De Roubaix tarafından karşılanmıştı. Gemi Cape Town limanına yanaştığında onu hayretler içerisinde bırakan Masa Dağı’nı gördüğünde Kuran’daki Kaf Dağı’nı kastederek dağa “Cebel Kaf” dediği bilinir. Hakikaten sonradan kaleme aldığı ilmihali Beyanu’d-Din adlı tefsir eserinin girişinde Masa Dağı’ndan...
Yıldırım ALKIŞ Bu başlığı görenler Ahmet Muhtar Büyükçınar Hoca’nın hayatını anlatacağımı sanmasınlar. İnternet çıktı birçok şeyin âyânı değişti. Hiç faydası da yok denemez hani. İsteyen istediği kişiyle ilgili nice bilgilere bir tıkla ulaşabilir. Yani sözümden murad, TDV İslam Ansiklopedisi’ nden ilgili maddeye de bakılabilir. Hazret’in “Hayatımın İbret Aynası” isimli samimi,...
Dr Halim Gencoglu – Cape Town Üniversitesi Kutsal ülküleri uğruna Ümit Burnu’nun yolunu tutan bir mücahit mi Allah yolunda cihat için hokkası ve divitini alıp bilmediği ufuklara doğru yelken açan bir eğitim neferi mi? Yoksa hepsi mi? Güney Afrika’daki faaliyetleri ve erdemli mücadelesi incelendiğinde onun çok güçlü ve istikrarlı bir...
Tablo 1: İspirtizma Celsesi Mahir İz (1895-1974) hatıratında (1990, s. 65-66) böyle bir celseden bahseder. O dönem, medyum denen bir takım ruhları duyarlı zatların etrafında toplanan meraklı arkadaş gurupları ruh çağırma seansları tertip ederler. Mahir İz, böyle bir celsede “Fuzûlî (1483-1556)nin ruhunu çağıralım” der. Ve Fuzûlî çağrılır. Fuzûlî’den zamana...