eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
22°C
Ankara
22°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
25°C
Cumartesi Az Bulutlu
23°C
Pazar Az Bulutlu
24°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C

Maarif Modeli ve Dil Becerileri Üzerine Düşünceler

Maarif Modeli Türk Edebiyatı Programının okuma, dinleme/izleme, konuşma, yazma, yorumlama becerileri üzerine kurulmak gibi bir iddiası var. Bu hedef, 2005’ten beri sadece Türkçe ve Edebiyat derslerinin değil, bütün Programların hedefidir. Ders Programlarının giriş bölümünde bu hususlar açıkça yazılmıştır. Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin özel amacı olduğu için Maarif Programları bu hususu öne çıkarmaktadır. Bunda şaşılacak bir şey yok. Ancak Programların bu beceriler üzerine kurulması tamamen bize ait bir talep ve hedef değildir, bu hususlarda uluslararası sınavların (PISA, TIMSS) sonucu “içeriden” daha yönlendirici olmuştur. Belirleyecilik bakımından ÖSYM tarafından uygulanan sınavların bile önündedir uluslararası sınavlar. Siyaset, akademya, medya dünyası bu sonuçlara öyle ‘takıyorlar’ ki sınavlarda anlamlı bir puan aralığında olsak, bütün eğitim sorunları çözülmüş kabul edecekler.

Bakanlık da Türkiye’nin sırasını anlamlı bir seviyede ve sürekli tutmak için böyle tedbirler alıyor. Oysa bu konu çok yönlü bir şeydir. Öğrencilerin söz varlığı tespit edilmediği sürece bu husus açıklığa kavuşmaz.

Türk Edebiyatı Programının,  dil becerileri ve anlama-yorumlama üzerine kurulmasında bir sorun yok. Sorun Programın sahada uygulanmasında görülecek. Çünkü Program, öğretmenlere yeni sorumluluklar  ve iş yükü  getirmektedir. Öğretmenin, dil becerilerini kazandırmak için sınıf ortamına hakim olmalıdır her şeyden önce. Yılların alışkanlığı ile toplum önünde konuşmaya mesafeli olan öğrenciler için diğer önemli engel dinlemeye de mesafeli olmalarıdır. Sınıfların kalabalıklığı, meslek liselerinde öğrencilerin konuşmadan, yazmadan, okumadan ziyade “yapma”ya yatkın olmaları zorluğu artıracaktır. Çünkü Fen Liseleri bile sözel olarak gördükleri bu etkinlikleri kendilerini sınava hazırlıktan alıkoyma olarak görüyor. Meslek liseleri de ihtiyaç hissetmiyor. Okullarda birçok öğretmenin de isteksizlik göstereceğinden eminim. Öğretmenlik yıllarımda nice bayan öğretmenin sınıftan ağlayarak çıktığını çok gördüm. Öğrencilerin birbirlerini dinleme gibi bir “alışkanlığı” yok veya çok zayıf. Öğretmenler, sınıfa hakim olmak için devamlı not tutturma yolunu seçiyorlardı. Fakat öğrenciler fotokopi, tahtataki notları cep telefonu ile çekmek yolunu bulmuştu.

Dil becerilerinin etkinliklerini o derste hemen not ’puan olarak değerlendirmek çare olur mu bilmiyorum.

Bu konuda en önemli soru şudur: Dil becerileri Türk Dili ve Edebiyatı dersinin Türk Edebiyatı kısmına mı dahildir yoksa Kompozisyon dersleri kısmına mı? Sınıfı geçmek için hangisi baraj ders olacaktır.

Bölgeler ve okul türleri, okulların imkanları bu konuda ne kadar belirleyici olacaktır.

Diğer önemli soru şudur: Dört dil becerisinin temeli, diğer becerileri besleyen, ilerleten öncelikli beceri hangisidir? Bu becerileri birbirinden ayıramayız demek sorunu çözmüyor. Ancak bu becerilerden birinde daha iyi diğerlerinde “yeterince iyi değil” olan çok öğrenci olacaktır. Ders geçmede hepsi de aynı ağırlıkta mı olacak?

Adı üstünde dersimiz Türk Dili ve Edebiyatı. Haftada 3 saat edebiyat 2 saat Kompozisyon olarak işlenen bu günkü Edebiyat dersleri, Maarif Programına uygun mudur? Edebî dönemleri, Türk Edebiyatının zengin tarihi mirasını ( dönemleri, akımları, anlayışları, belli başlı şahsiyet ve eserleri) “sadeleştirmek” demek, kültürel zinciri kırmak demektir. Dolayı Türk Edebiyatından ‘vererek’ dört dil becerisini kazanamayız. Unutmayalım ki lise öğrencimiz aynı zamanda seçme ve seçilme hakkını daha lisede iken kazanan ve kullanan vatandaş hükmündedir.

Bakanlığın açıklamasından anlıyoruz ki önümüzdeki yaz öğretmenleri hizmet içi eğitim bekliyor. Bu hususları göz önünde tutmakta fayda var. Hatta bir adım daha ileri giderek söylüyorum. Bu toplantılarda en önemli husus örnek ders anlatımı ve ölçme değerlendirme örnekleri olmalıdır. Madem ÖSYM sınavları bu müfredat ve ders kitaplarından hareketle hazırlanacak; o zaman öğretmenlerin bütün beceriler, sınav standartlarına uygun sorularla ölçülmelidir  8 yıllık Kurul Üyeliğinde gördük ki öğretmenler ve öğrenciler soruları hazır bekliyor. Ders kitabındaki ölçme değerlendirme soruları çok yetersiz. Her öğretmen iyi soru hazırlama becerisine sahip değil. Bundan dolayı o da ya yardımcı kitap almaya zorluyor ya da  ÖSYM sorularına uzaktan yakından benzemeyen sorularla ölçme ! yapıyor. Türk öğrencilerin uluslararası sınavlarda başarılı olmamasının diğer bir sebebi de sorular arasındaki bu büyük farktır.

Böylece öğretmenlerin de dört dil becerisinin derecesini ve bir sanat ve uzmanlık alanı olan soru  hazırlama kabiliyetini bilmiyoruz.  Öğrencilere şiir yazınız, hikaye yazınız, toplum önünde konuşma yapınız demek kolay. Zor olan bu becerilerin öğretmenlerde ne kadar bulunduğudur.

Özetle K12 Programları çok boyutlu, girişik yapılı, birbirinin devamını mental olarak gözeten Programlardir. Bu Programların sonucunu tam olarak önümüzdeki yıl okul öncesi programına göre eğitim alan öğrencilerin 12 yıl sonra (2036) mezun olduklarında göreceğiz. Bu bağlamda 9. Sınıfta uygulanacağı ilan edilen K12’nin öncesi ‘eski’ programlar olacağından 9. Sınıf öğrencileri ve ders öğretmenleri yeni programda fevkalade zorluk çekebilirler. Bunu da hatırlatmış olalım.

KÂMİL YEŞİL

(2015-23 Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi)

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.