eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
25°C
Ankara
25°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Açık
25°C
Salı Parçalı Bulutlu
27°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
25°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
26°C

Nurcan ŞARLAYAN

İlk, orta ve lise eğitimini Kırıkkale'de, Üniversite Eğitimini Gazi Üniversitesi Meslekî .Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında Tezli yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Estetik Eğitim" isimli tezi, aynı konuda yayımlanmış yazıları ve "Eğitimde Nezaket" adlı kitabı bulunmaktadır.

    Eğitimde Bilgi ve Terbiye

    El-ilm ve el-ma‘rife terimleriyle ifade edilen bilgi daha ziyade bilen (özne) ile bilinen (nesne) arasındaki ilişki, yahut bilme eyleminin belli bir ifade şeklidir. Bilginin tam zıddı olan bilgisizlik ise cehl kelimesiyle ifade edilir.

    İlk İslâm filozofu Kindî, bilgiyi “eşyanın hakikatleriyle kavranması” şeklinde tarif etmektedir.  Fârâbî’ye göre bilgi, “varlığı ve devamlılığı insanın yapıp etmelerine bağlı olmayan varlıkların mevcudiyetiyle ilgili olarak akılda kesin hükmün hâsıl olmasıdır.”  

    Bilginin “Nesneyi hakikatine uygun olarak tasavvur eden” şeklindeki âlim tarifleri ise felsefî bilgiden çok ilmî bilgi dikkate alınarak yapılmış bir tariftir.

    Kur’ân-ı Kerîm’de bilgi, en sık kullanılan anlamıyla ilâhî vahiyden kaynaklanan yani bizzat Allah’ın verdiği bilgidir. Bilgi konusuna daha ziyade bilginin değeri açısından yaklaşan Gazali’ye göre bütün bilgi türleri kesin bilgiler, kanaatler ve zanni bilgiler olmak üzere üç temek terim altında toplanır. Bunlar da yedi kategoriye ayrılır (TDV İslam A.):

    1. İlk bilgiler. Saf akıldan çıkan apriori bilgiler. 

    2. İç gözlemler. Beş duyudan kaynaklanmayan psikolojik idrakler. 

    3. Dış dünyaya ait duyumlar. Duyu organlarından edinilen intibalar. 

    4. Tecrübi bilgiler. Olayın defalarca tekrarlanmasından sonra ortaya çıkan zihni alışkanlıklara dayalı tecrübeler. 

    5. Tevâtür(söylenti) yoluyla edinilen bilgiler. Çok sayıda güvenilir kişinin verdiği haberin akıl tarafından benimsenmesiyle edinilen bilgiler. 

    6. Varsayımlar. Gerçekte var olup olmadığı bilinmeyen şeylerin var sayılmasıyla oluşan bilgiler.

    7. Yaygın kabuller. Doğru kabul edilecek kadar üzerinde ittifak edilmiş bilgi ve önermeler.

    İnsan kişiliğinin teşekkülünde öğrenip bilgi sahibi olmak kadar, terbiye ve tezkiye ile eğitmenin büyük önemi vardır. Terbiye insanda fıtri olarak mevcut bulunan kabiliyetlerin ortaya çıkartılıp geliştirilmesidir. Dini ve manevi terbiye, insan eliyle bir kültür ve medeniyet mirası intikalidir. Bu sebeple kültürünü yeni nesillere aktarmak isteyen milletlerin terbiyeye önem vermesi elzemdir.

    Başka bir ifadeyle terbiye, insanlara öğretim yoluyla kazandırılan bilgilerin “hal” dediğimiz manevi duruma getirilme çabasıdır. Yani önce bilip ardından yaşamaktır.

    Eğitim, eğitmek ve öğretim kavramlarını kısaca tanımlarsak: Eğitim, “Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi.” Eğitmek; “Bireyi çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden belirlenmiş amaçlara göre belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek.” Öğretim ise; “Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedrisât, talim, öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlam ve kılavuzluk etme işidir.”

    Eğitim ve öğretim arasındaki fark; öğretim daha ziyade bilgi verme, bilgi yükleme iken eğitim, bilginin kullanılış amacı ve sahip olunan bilgiyi pratiğe yansıtmak denilebilir. Bilgi kıymetlidir fakat gaye ve hedeften yoksun olarak verilen bilgi bir nevi o bilginin hamallığıdır. Yunus Emre’nin “İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin. Ya nice okumaktır/ Okumaktan murat ne. Kişi Hak’kı bilmektir. Çün okudun bilmezsin. Ha bir kuru ekmektir” dizelerinde ifade edildiği gibi hedefsiz ve uygulanmayan bilgi kuru bir uğraştan ibarettir.

    Bilgi ve eğitim arasındaki ilişki, bireyin öğrenme sürecindeki önemli dinamikleri belirler. Bilgi, genel anlamda, herhangi bir konuda elde edilen, öğrenilen veya deneyimlenen her türlü olguyu ifade eder. Eğitim ise bilginin aktarılması, öğrenilmesi, anlaşılması ve uygulanmasını içeren süreçler bütünüdür. İki kavram arasındaki bağlantı, bireyin bilgiyi elde etme, anlama ve kullanma yeteneği üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.

    Eğitimin temel yapı taşlarından biri olan bilgi, sadece öğrenme materyali olarak değil, aynı zamanda bireyin düşünme biçimini, problem çözme becerilerini ve analitik yeteneklerini geliştirmek için araç olarak kullanılır. Eğitim ise bireyin bilgiyi elde etmesi için gerekli araçları, şartları sağlar. Ancak eğitim sadece bilgi aktarımıyla sınırlı değildir. Terbiye burada devreye girerek bireyi etik değerlerle donatır, problem çözme becerilerini geliştirir, sorumluluk bilincini artırarak bilgiyi nasıl kullanacağını gösterir. Ayrıca genetiğinde var olan kendi kültür değerlerini yeniden hatırlayarak milletine faydalı olmasını sağlar.

    Bilgiyi bilmek, sadece bilginin öğrenilmesi değil, bilginin ardında görünmeyeni idrak etmektir.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.