eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Prof. Dr. Rıdvan CANIM

l955 yılında Edirne'de doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Edirne'de tamamladı. l979 senesinde Erzurum/Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. l980-85 yılları arasında Erzurum /Tortum Lisesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak bulundu. 1985 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi’nde asistan olarak göreve başladı. 2011 yılında doçent oldu. 2016 yılında Profesörlüğe atandı. Rıdvan Canım'ın bugüne kadar yayınlanmış 31 kitabı vardır. Kitap çalışmaları dışında çeşitli gazete ve bilimsel dergilerde yayınlanmış 100’ün üzerinde makalesi bulunmaktadır. 2004 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte Türkiye Yazarlar Birliği’nin Erzurum Şubesi’ni kurdu. Ve 10 yıl başkanlığını yürüttü. Rıdvan Canım, gezi ve inceleme amacıyla bugüne kadar Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Romanya, Moldova, Ukrayna (Kırım), Almanya, İsviçre, İsveç, Fransa, Belçika, Hollanda, İtalya, Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Sancak, Kosova, Arnavutluk, ABD, Yunanistan, Suudi Arabistan, Ürdün, İsrail, Suriye, İran ve Gürcistan gibi ülkelere gitti. 2011 yılında Kosova’da “15. Uluslara arası Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Hizmet Ödülü”ne layık görüldü. Boğaziçi, Yedi İklim, Dolunay, Dergâh, Palandöken, Mînâ, Milli Eğitim, Kardelen, Millî Kültür, Ayane, Kayıtlar, Akademik Yorum ve Beyaz Doğu gibi dergilerde yazıları ve şiirleri yayınlanmıştır. Canım, 2012-2013 yıllarında Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 2014-2016 yılları arasında Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve 2016-2018 yılları arasında Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı görevlerini yürüttü. Halen Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır

    Çocuklar/Çocuklarımız

    Yer muhtemelen Afganistan… Yani şu Amerika’nın bir türlü demokrasiyi getiremediği yer..!

    Bir İslam ülkesi…

    Fotoğraf karesinde bir baba ve çocuğu…

    Belli ki marifetli bir baba… Çocuğu için bu oyuncağı yaparken “kazaya kalmış çocukluğu”nu yaşıyor olmalı bir yandan… Mutlu olmalı… Çünkü çocuğunun bir oyuncağı olsun istiyor.. Elektronik olması, uzaktan kumandalı olması çok önemli değil…

    Arka planda yaşadıkları mekâna bakılırsa fakirlik de engel değil …Belli ki…

    Çocuk oyun oynamalı… Üstelik bu çocuğun çocukluğunu bitirip bitiremiyeceği de kuşkulu… Zira her an tepesine düşecek bir bomba ile yaşamaya hazırlandığı hayat sona erebilir, ya da onu taşıyan ayakları, oyuncağını tutan elleri onu elsiz ayaksız bırakabilir her an… Muhtemelen baba da öyle düşünüyor… O çocuğunun yarınını kendisi de göremeyebilir…

    Onun için de o oyuncağı elleriyle değil, yüreğiyle yapmış görüldüğü gibi…

    Bence en iyisini yapmış…

    Çünkü “en iyi oyuncak” bir babanın çocuğuna kendi elleriyle yaptığı oyuncaktır… Çocuğun sabırsızlığı her halinden belli…

    Ama babanın bu oyuncağa katmak istediği güzellikler bitmiyor ki..!

    “Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı

    Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın

    Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak

    Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana

    O inanmışlar çağının.

    Zaman akar, yer direnir, gökyüzü kanat gerer

    Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde

    Karanlığın ormanında iman güneşidir gözünüz

    Soluğunuz umutsuz ceylanların gözyaşına sünger.

    Gün doğar, rüzgâr eser, bulut dolanır

    Rahmet şarkısı söyler yağmurlar

    Alnınız en soylu isyandır demir külçelere

    Gürültü susar, ses donar, sevgi tohumu patlar

    Sessiz bir bombadır konuşur derinlerde.

    Ey bizim sabır yüklü toprağımızın kutsal ağacı

    Sen bize hayatsın umutsun mezarlar kadar derin

    Bizi tutan bir şey varsa dirilten

    o sensin

    Üzerinde uyuduğumuz yavru kuşların tüy renkli sıcaklığı.

    Ey damarlarımızda donan buz yüzlü heykeller beldesinden

    Yıkıntılar sonrası sığındığım şefkat anası

    Ey dağları yerinden oynatan ses ey mermeri toz eden rüzgâr

    Ey alemi donatan ışık toprağa can veren el.

    Gün olur toprak uyanır uyanır böcekler

    Sarı bozkır titrer, çıplak dağlar yeşerir

    Gök yıkanır kirli dumanlardan

    Su coşar, deniz kabarır, canlanır ölü şehirler

    Yemyeşil bir rüzgâr eser yıldızlar arasından.

    Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü

    Çatlayacak yalanın çelik kabuğu

    Sizin bahçenizde büyüyecek

    İmanın güneş yüzlü çocuğu.

     Erdem Beyazıt

    Rıdvan CANIM (24.8.2017)

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.