Bu Yazıyı Okumamak Çok Şey Kaybettirir!

Bizim çocuk tedaviye başladı ile ilgili cümleler artmaya başladı… Çocuklar tedavi görüyor, gençler tedavi görüyor, yetişkinler hakeza…

Sorun nedir? Topluma ne oldu?

Ekonominin bozukluğu, işsizlik kabul ediyorum en etkili faktörler… Yalnız soruyorum size?

50 yıl önce parasızlık yok muydu? Benim gibi aynı ayakkabı ile bir yıl okula giden kaç kişiyiz? Ayakkabı dayanır ve ayak ölçüsü değişmezse ikinci yıl da ayaklarımızın değişmez arkadaşı olurdu… Marka bilmedik, lüks bilmedik vs. Klasik orta yaş edebiyatına başlamayacağım…

Fakat vurgulamak istediğim bana göre her şey yıllar önce bir araba reklamında araba sahibinin komşusu yerine arabaya değer vermesiyle başladı. Buram buram materyalizm kokan o reklamı gördüğümde gençlik yıllarımdı ve şaşırmıştım; İnsan, arabayı yani eşyayı bir insana nasıl tercih edebilir? Sevgili okurlarım meselenin kökenini bilmiyorum ifade edebildim mi?

Maddiyat hayatımıza girdi beraberinde gösterişi getirdi. Kıyafette monkey yazıyor mu diye bakar olduk o zamanlar, monkeyin maymun olup aslında bizimle dalga geçtiğini anlamadan…

Orta yaş yani Y kuşağı, şu hiçbir yere sığamayan ve yaranamayan bizim kuşak lüks ve zengin görüntü ile Lüküs hayat komedisine başladı anlamadan… Ve başı annelerimiz baş tacı kadınlarımız çekti… Yemeklerin fotoları, tatillerin fotoları, süslü aynaların sahte dünyalarının cıvıltısı sardı pek çoğumuzu… Bu arada bizi saran maddiyat dokusunu yine fark etmeden evlatlarımıza aşılamaya başladık:

– Kızım çok ders çalış, hayat pahalı

– Ödevlerini yaptın mı? Hemen odana ödev yapmaya

– O Kitap okunacak bitecek, duymuyor musun?

– Tamam diyorsun ama bir şey yapmıyorsun.

– Okumazsan parasızlık çekersin,

– Fen Lisesi kazanılacak

– Onca özel hoca tuttum, yığınla para akıttım sonucu bu muydu?

– Demek onun çocuğu Tıp kazanmış!…

– Tembel bu tembel hiç işini bilmez

– Kızım ne bu halin? Az kıpırda

– Oğlum çık şu yataktan artık

– Seninle uğraşmak yordu beni

– Hangi doktora götüreyim?

Kıymetli okurlarım hepimiz benzer hataları yaptık. Genç ebeveynlere seslenmek istiyorum. Çocuklarımıza şu cümleleri kurmalıydık:

– Herkesin rızkını veren Allah’tır. Rızık endişemiz olmadan yavrum çalışmalıyız.

– Çok ders değil bilinçli ders çalışmalısın. Senin bilinçli hareket edeceğine inanıyorum. Bu konuda destek de alabiliriz.

– OKULDA HANGİ İLGİNÇ BİLGİLERİ ÖĞRENDİN?

– Bu hafta sonu hangi etkinliği yapalım. Kitap seçmeye gidelim mi?

– Maç mı? Yüzme mi?

– EVİMİZİN KURALLARINI BİRLİKTE BELİRLEDİK İNTERNETİ ZAMAN SINIRLI KULLANIYORUZ BİLİYORSUN.

– Yavrum senin gülüşüne dünyayı değişmem.

– GÜNÜN NASIL GEÇTİ YAVRUM?

– Hedeflerin hayallerin olsun.

– Yaptıklarının sorumluluğunu da üstlenmelisin.

– Okumak mecburiyetinde değilsin, kararlarını kendin vereceksin ama kararlarını alırken istişare yapman seçiminde isabet sağlar

– Biz senin yanındayız sen bizim kıymetlimizsin.

– Ayaklarının üzerinde duracağına inanıyoruz, unutma başarılı insanlar daha önce defalarca başarısızlığı tatmış olanlardır. Batışlar çıkışların anahtarıdır.

– Başarısızlıktan korkma Evlat!

– En önemli şey bu dünyada erdemli olmaktır

– Mutluluk küçük şeylerdedir çocuğum.

– Sen Rabbimin bana ikramısın tüm deliliklerine rağmen seviyorum seni.

Kıymetli Okurlarım… Kendimiz ve çocuklarımız için en güzel şeyi yapalım… Doğaya dönelim, hayvanları sevelim… Sevgi yayalım evrene, sevimli enerjimiz yayılsın bir tebessüm bir tebessüm daha… Hadi…

BU YAZIYI OKUR VE UYGULARSANIZ ÇOK ŞEY KAZANDIRIR…