Umre Hatıraları 3 İlk gidişim, acemiliğim ve tüm acemiliğimle acemilere verilen ikramları yudum yudum içtiğim ziyaret. Sene 2015 Şubat ayı… Zemheri soğuk değildi hava, lakin ruhum ayazda buz tutmuştu… Ruhumun her hücresine baştan sona format atıldığı ilk umrem, ilk gidişim,...
Uzun Bekleyiş Ve Dönmeyişin Adıydı!… Uzun bekleyiş ve dönmeyişin adıydı Yüreklere hicran saran sisin resmiydi, Analarını teselli etmek için mektuplarında: ‘’Ana bizi merak etme, bahar mevsimi çınar ağacının altında köylülerin getirdiği sütü içiyorum burası çok güzel’’ yalanlarının söylendiği,...
31 Ocak 2024 (Umre Hatıraları 2) Allah nasip eyledi üçüncü defa kutsal topraklardayız. Lakin kaçıncı kez geldiğinin değil hakikat kabından ne kadar doldurabildiğindir önemli olan. Uzman Tur’un görevlisi olarak elimizden geldiğince umre arkadaşlarımıza mihmandarlık görevimizi yaptıktan sonra gecenin ilerleyen...
Uzun zamandır yazmayı düşünüyorum. Daha doğrusu gördüğüm, görüştüğüm günden beri. Lakin kelamı, kaleme denk getiremedim bir türlü. Rabia hanımla tanışma sürecine beni götüren olay, Şehit Süleyman Aydın Kız İmam Hatip Lisesi kütüphanesindeki bir kitap. ‘’Üç Mescit’’. Kitabı okunacaklar listesine alıp...
Aşk aşka düşmektir cancazım!. Âşık bir kere aşk ateşine düşmüştür ya fizik boyutundan uzakta, beden düşüncesinden asudedir artık. Âşık için için tüter, içinde söndüremediği bir acı vardır. Yanıktır O, buğdaylar gibi, başaklar gibi yanık. Güneşe yüzünü dönen gün doğumu çiçekleri...
Söyleyin Mecnuna, derdini Leyla’ya anlatsın! Beni paraladığı yeter. İçime attığı kor kurşunu, Götürüp çöllere atsın, Ben de girdaplar açtığı yeter! Söyleyin Ferhat’a, Şirini bıraksın, Ömrüne şirinlik eylediği yeter. Aşk kim olurmuş, güzelliğimin yanında, Kerem’e el verip gönül eğlediği yeter. Aşk...
Kitap okuyabilmek için bile sakin kafa lazımmış insana… Kitap okuyamaz, yazı yazamaz oldum. Bir dalgın duruş var mah cemalimde… Cemalimin mahını da göremez oldum. Nasıl bir yüzyılmış bu yirmi birinci yüzyıl? Yüzümün donukluğu, ruhum donukluğundan; gülemez oldum. Başımı da taşıyamıyor...
21.yy, tarihinin en büyük soykırımlarından birini yaşıyor. Hani savaşlarda erkekler, erce savaşır, erce öldürür, erce öldürülürdü ya. Bu öyle değil. Bu kahpece. Emzikli bebeler öldürülüyor. Anasından yeni doğmuş yavrular. Batı medyası, ABD medyası halkı uyanmasın diye, yayınlamıyor bile görüntüleri. Mazlum...
Sustum En Sevgili! Yüzü kan içerisindeki kız çocuğunu, Sağa, sola dağılan et parçalarını, Yıkılan binaları, Enkaz altındaki çığlıkları, Kan kusan bebeleri, Aklını yitiren anaları, Tüm ailesini kaybeden yavruları, Çaresizce ağlayan babaları, Çaresizliğe Allahım! Çaresizliğime, Sustum!… Sustum En Sevgili! Muhammedin...
Mutlu çocukların şiirleri yoktur! Zemheri soğuğu yemeden bir yürek, Kalemle hasbihal eylemez. Ondandır şairlerin suskunluğu… Bakışlarındaki mana ondandır. Mutlu çocukların şiirleri yoktur. Hisli yüreklerin, yarası pas tutmayan namelerin iniltisidir şiir. Anlatamadıklarıdır, aktaramadıklarıdır. Yürekte yaşadıkları, ya da yaşayamadıklarıdır. Duygusuz çocukların şiirleri...
Aslanlar ıssız yerlerde yalnız ölürler!. Gösterişli yeleleri vardır aslanların Rüzgâra meydan okuyan. Alev çakan gözleri! Asumana uzanan… Bir heybet vardır omuzlarında, Ağır ağır, kendinden emin, yeri inleten ayakları vardır, Düşmana korku salan… Ama! Aslanlar ıssız yerlerde yalnız ölürler! Timsahın gözyaşı...
Bir hitap var arşı alanın üzerinden… ‘’ÜZÜLME! Allah bizimledir. ‘’(Tevbe suresi) tesellisi ile kullarına dayanak noktasını gösteren. Bir müjde var yüceler yücesinden… Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O’na dayanırım. Çünkü O, büyük Arş’ın, muazzam hükümranlığın sahibidir.’” (Tevbe,...
Mevlana giderken ‘’Beni anlayacak adama hasret gidiyorum’’ diyordu. En yakınında bulunan ve sözlerini yazıya çeviren Hüsamettin Çelebi ‘’Ben de mi anlayamadım efendim? ‘’ diyordu. ‘’Evet, Hüsamettin, sen de anlayamadın’’ diyordu. Arifler yalnızdır, veliler yalnızdırlar, felsefeciler de yalnızdırlar, derin eserler veren...
Bu satırları, Temmuz ayında, otuzyedi derece sıcağıyla kendisini Antalya zanneden Amasya’da, Suluova iş çıkışı, minibüste yanıma oturan çocuk nedeniyle yazıyorum. Ben konuşmasam konuşacak değildi. Utangaçtı başı öne eğikti. Arkada anne, babası ve erkek kardeşinin yanına oturmak istiyordu ama boş koltuk...
Siz hiçbir Müslümanın, Hristiyan’a hakaret ettiğini gördünüz mü? Göremezsiniz!. Siz hiçbir Müslümanın, Hz. İsa’ya hakaret ettiğini gördünüz mü? Görmezsiniz!. İncil yaktığını, rahip tartakladığını? Göremezsiniz!. Hatta siz bir Müslümanın Hz. İsa’ya, ‘’İsa’’ dediğini bile göremezsiniz, Müslüman Hazreti İsa diyerek, Hazreti Musa...
Ya Vedudum!, Ya Vedudum!, Ya Vedudum!… Ya Perverdigârım!… Ya Refik-i âlâ! Nasıl varılır vuslata? Hikâye bu ya diye başlanır söze. İyi ki hikâyeler var hayatımızda. İsmini bilmediğimiz bir Allah’ın sevgili kulu, ıssız bir adaya çıkmış. Veya az sayıda insanın varlığını...
Umre Hatıraları -1- Şevval umresine geldim. Yıl 2023… Ramazan bayramı bitiminde yola çıktık. 24 Nisan yolculuk, 25 Nisan varış. Kâbe-i Muazzama’dayız. İkramların ve imtihanların sağanak sağanak yağdığı şehir. Her şey güzel giderken, o sabah, hangi sabah olduğunu şu...
Yıllarca anlattığım ve sadece bir hikaye zannettiğim pek çoğunuzun iyi bildiği ‘’ Kabak Hikayesi’’ vardı… Ne zaman hayat veya insanlık liyakatine ulaşamamışlar tarafından yorulsam bu hikâyenin sahilinde dinlenirdim. Bu akşam bir âlimin hayatını okurken bir de baktım, hikaye zannettiğim olay...
Umre üzerine birkaç kelam edeceğiz lakin. Hac kısmına da sizler uyarlama yaparsınız. İhramlıklar giyilir, ellere ve saçın ön tarafına kına yakılır, zira Hakk’ın kurbanı vatanından ‘’Lebbeyk!’’ ‘Buyur Allah’ım buyur’ diyerek, Hz. İsmail olma yolunda yola çıkmıştır. Kâbe-i Muazzamaya varana kadar...
Farkında mıyız bilmem ama enerji bombardımanının altındayız. Sabah kalktığımızda elimize aldığımız cep telefonu, kapatmayı bilmediğimiz televizyon, şehirlere hâkim yanıp sönen ışıkları ile maalesef hayatımızı aydınlatmayan 5G’ler. Bütün gün elektrik altındayız. Yoğun elektriğin getirdiği gergin insanlar… Bir sinirlilik hali. Her şeye...
Kalemim yas tuttu, gönlüm hüzün! 6 Şubatta zemheri kışı yaşadı güzel yurdum. Yeni yazılar yazmaya ne kalemde mecal, ne ruhta derman kaldı. Acı, ızdırap, feryat, figan… Zelzele her gün tekrarlayan bir zamandayken insan: Nisan baharı gibi geldi merhamet ayı Ramazan....