eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
25°C
Ankara
25°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Açık
25°C
Salı Açık
27°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
25°C
Perşembe Çok Bulutlu
26°C

Edebiyatımızda çocuklar

Edebiyatımızda çocuklar

ALİ ÖZKANLI

EDEBİYATIMIZDA ÇOCUKLAR

 Edebiyat ve çocuk. Birbirini tamamlayan çok güzel kavramlar. Çocuk, gönüllerin meyvesi, cennet süsü, ana babanın göz nuru, evlerin gülü, gönüllerin neşesidir.

Rabbimizin insana vermiş olduğu bir emanettir. bugünün küçüğü, yarının büyüğüdür. Geleceğimizin teminatı, güvencesidir.

Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini, kendine özgü bir dil kullanarak, estetik kurallar çerçevesinde yazılı ve sözlü olarak dile getirmesidir.

Edebiyat ile gönülleri süslerken, çocuklarla ortamı gül bahçesine çevirmemiz mümkündür. Çünkü çocuklar bu ülkenin geleceğidir.

 Çocuk Edebiyatında, 2-14 yaş çocuklarının hayali, duygu ve düşüncelerine yönelik sözlü ve yazılı tüm eserleri içine alır.

Yazılan kitaplar çocuğun ilgi ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılayan fakat her şeyden önce çocuğun zevkle okuduğu eserlerdir. Çocuk edebiyatı dışarıdan çok kolay gibi görünse de aslında zordur.

Çok emek ve dikkat ister. Çocuk kitaplarımı 1-2 yıllık bir çalışma sonucu yayınevine gönderiyorum.

Defalarca okuyorum. Editörler tarafından da defalarca okunuyor. Böyle yapılmadığı takdirde çocuk kitaplarında çok olumsuz örnekleri görüyoruz maalesef.

Bu yeterli olmamaktadır. Şu anda çok önemli ve eksik olan bir konuyu da söylemek istiyorum.

Kültür Bakanlığının ISBN ve bandrol dışında bir görevi yok. Yani kitaplar yayınevinden çıktığı şekilde basılmaktadır. Ancak şikayet halinde basın savcılığı tarafından işleme alınmaktadır.

Denetim mekanizmasının mutlaka getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Olumsuz kitapların önüne ancak bu şekilde geçilebilir.

 Kitapların dili seviyeye uygun olmalı. Argo ve kötü sözcükler kullanılmamalı. Hikayeler mutlu sonla bitmeli. Cümleler kısa ve anlaşılır, sorular net olmalı.

Yazıların puntosu büyük ve resimli, onların kelime dağarcığına uygun, güncel konuşma dili kullanılmalıdır. Bir sonraki yazımızda da çocuk edebiyatının çocuğa kazandırdıkları üzerinde konuşalım inşaAllah…

Bir milletin kalkınması, gelişmesi, refah ve mutluluk içinde olması için sağlıklı bir müfredata, yeniliğe ve değişime açık eğitimcilere çok ihtiyaç vardır.

İnşaAllah bu oluşum bunun için çok güzel bir imkân olur. Başta Memiş Okuyucu üstadımız olmak üzere emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.

 “Edebiyat edebi yâd etmek içindir” der bir gönül dostum.

Üstadlarımız; “Edepsiz edebiyat olmaz. Edebiyat edeptir. Edebi olmayan eserlere edebî demek mümkün değildir. Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter.” demişlerdir.

Eğitime kırk yılını veren, yüzlerce öğrenci yetiştiren, bu alanda yıllardır yazan ve konuşan biri olarak edebiyat içinde geleceğimiz olan çocuklarımızın yerini ve önemini aklımın erdiği, dilimin döndüğünce anlatmaya çalışacağım.

 Son yıllarda çocuk edebiyatı alanında yazarlık okullarında verdiğim dersler ve bu alanda seri çocuk hikayeleri yazmaya başladıktan sonra işin önemini daha da iyi kavradım.

Öğrencilerin gönüllerine girmeden beyinlerine girilmiyor. Bu yüzden çocuk edebiyatı çok hassas bir alan. Hata kabul etmiyor. Yapılan bir  yanlış çocuğun ruhunda kalıcı izler bırakıyor.

Yazılan kitaplarla onların mimik yüreklerine dokunmak gerekiyor. O yüzden söyleşilerimde “Kitaplarımı sadece okunsun diye değil, yüreklere dokunsun diye yazıyorum” cümlesini çok sık kullanıyorum.

Eğitim davasına inanmış, bu uğurda elini taşın altına koyan gönül fatihlerine selam olsun. Kalbinizden sevgi, yüzünüzden tebessüm, dilinizden güzel sözler eksik olmasın.

Hoşça kalın dostça kalın…

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.