eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
21°C
Ankara
21°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Parçalı Bulutlu
25°C

Nurcan ŞARLAYAN

İlk, orta ve lise eğitimini Kırıkkale'de, Üniversite Eğitimini Gazi Üniversitesi Meslekî .Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında Tezli yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Estetik Eğitim" isimli tezi, aynı konuda yayımlanmış yazıları ve "Eğitimde Nezaket" adlı kitabı bulunmaktadır.

    Öğretmenime Mektup

    Müfredat Günlüğü

    Merhaba öğretmenim ben bir ilkokul öğrencisiyim. Sizin öğrenciniz. Bu sene ilkokul 4. Sınıfı bitiriyorum. İlkokula başladığım ilk günü hatırlıyorum. Nasıl bir öğretmenim olacak diye merakla beklediğim günler bitmiş ve nihayet sizinle tanışmıştım. Hepimizle tek tek tanışırken gözlerinizin içi gülüyordu tam da hayal ettiğim gibi. Harfleri, sesleri bize öğretmek için verdiğiniz çabayı, bazan sesinizin kısıldığını hatırlıyorum. El yıkarken, tuvaleti kullanırken, sıra olduğumuzda, beslenme yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini bıkmadan anlattınız bize. Arkadaşımın eşyasını izinsiz almamayı, yere düştüyse elinden tutup kaldırmayı, paylaşmayı, kusuruyla dalga geçmemem gerektiğini, teşekkür etmeyi, özür dilemeyi sizden öğrendim. Siz bunları bana anlatmadınız, gösterdiniz. Benden aldığınız silgiyi geri verirken ettiğiniz teşekkür, arkadaşımla kazara çarpıştığınızda dilediğiniz özür benim hafızama yerleşti. Hani bir gün de elimize eldiven takıp diğer sınıflardaki arkadaşlarımızın bahçeye attığı çöpleri temizlemiştik. Biz atmıyorduk çünkü siz öğretmiştin bize çevreyi nasıl temiz tutmamız gerektiğini. O yüzden bizim sınıfımız da hep temiz olurdu. Derslerimizin ne kadar eğlenceli ve öğretici geçtiğini de hatırlıyorum. İtiraf edeyim matematik dersini önceleri pek sevememiştim. Ama siz bana sevdirmek ve öğretmek için oyun yolunu denediniz ve matematiğin ne kadar zevkli ve kolay olduğunu bana gösterdiniz. Saygılı olmayı sizin bize gösterdiğiniz saygıda öğrendim. Kantinde bizimle birlikte sıra olmanızda, konuşurken bizi sabırla dinlemenizde gördüm. Arkadaşlarımın tartışmalarına bulduğunuz çözümlerde, adaletli olmayı; her zaman bakımlı ve temiz olmanızda temizliği öğrendim. Kurduğunuz cümlelerden ve ricalarınızdan nezaketi aldım kendime. Bir oyuna alınmayan arkadaşımızın yaşadığı duyguyu anlamamız için yaptırdığınız dramadan empati kurmayı öğrendim. Yine bir dramada kolilerden yaptığınız uzay gemisi ile uzaya gidip geldim. Hayal dünyamı ve uzaya merakımın, ilgimin olduğunu gördüm. Bahçeye diktiğimiz sebze tohumlarını sularken büyüyecekleri ve yiyeceğimiz günleri hayal ettim. Çam ağacı fidanlarının bazılarının tutmayıp kurumasının sebeplerini de bize anlatıp üzülmememizi söylemiştiniz. Hatırlıyorum da kuraklık ile ilgili bir hikaye anlattığınızda ağaçlara üzülüp ağlamıştım, siz de bana ormanların kendilerini nasıl yenilediğini Allah’ın doğayı mükemmel yarattığını anlatmıştınız ve beni rahatlatıp bilgilendirmiştiniz. Arkadaşlarımın evine yaptığınız ev ziyaretlerini kıskanarak neden bizim eve de gelmediğinizi sorguladım kendimce. Sonra anladım sizin güzel bir sıralama yaparak ev ziyareti yaptığınızı. İlk evine gittiğiniz arkadaşımız okula gelmek istemeyen bir arkadaşımızdı ve ziyaretinizden sonra okula gelmeye başlamıştı.

    Okul pikniklerinde karşılaşabileceğimiz tehlikelere karşı uyarmalarınız ve anne şefkati ile bizimle ilgilenmeniz; il dışı gezilerinde yaptığınız rehberlik ve bilgilendirmeleriniz; her birimizle ayrı ayrı ilgilenmeniz ne kadar özenliydiniz. Anne babalarımızın sınıfa gelip mesleklerini tanıtmaları yeteneklerini bizimle paylaşmaları ne kadar güzeldi. Annemin mesleği olan hemşireliği tanıtması ardından onunla birlikte bir hasta hemşire canlandırması yapmamız benim için unutulmaz bir anı olmuştu. Başka bir arkadaşımın babasının sazını getirip tanıtması sınıfımızda bize konser vermesi bizim çalmamıza izin vermesi ayrı bir güzellikti. Bir enstrüman çalmayı öğrenmek istediğimi, hatta bir saz alıp alamayacağımızı akşam babama sormuştum. Biliyor musunuz ben halen saz kursuna gidiyorum.

    Az kalsın 23 Nisan gösterilerimizi unutuyordum. Haftalarca folklor çalışması ile çocuk bayramına hazırlanır, o gün de büyük bir heyecanla folklor gösterimizi sunardık. Sahneye biz ilk çıkacağımız için heyecanlıydık siz de bizim gibi folklor kıyafetinizi giyip yanımızda sahneye gelmiştiniz. Sene sonunda yaptığımız Nasrettin Hoca skeçleri, parodiler, İstiklal Marşımızın on kıtasını ezberlemekteki yarışlarımızı her birinde ayrı ayrı emeğiniz ve ilginiz vardı. Bahçe oyunlarımızı da hatırladım şimdi. “Yağ satarım, mendil yakalama, yakan top, istop” hepsi ayrı eğlenceliydi. Oyunlarda kazanınca şımarmamayı, kaybedince bozulmamayı, dozunda sevinmeyi öğrendik.

    Çeşit çeşit el becerisi etkinliklerimiz vardı. Atık malzemelerden anneme yaptığım robot süpürgeyi, Ramazan Bayramı için origami tekniği ile yaptığımız şekerliği halen saklıyorum. Arkadaşımızın babaannesi vefat ettiğinde hep birlikte başsağlığına gitmiştik. Hüzünlü gününde arkadaşımızın yanında olmayı öğrendik sizden. Bir de sıra arkadaşımın ablası evleniyordu, onun düğününe hediye hazırlamıştık sınıfça ve yine birlikte gitmiştik tüm sınıf. Arkadaşımız ne kadar sevinmişti.

    Ben sizden ülkemin tarihini öğrendim. Çanakkale’nin nasıl geçilemediğini, Seyit Onbaşıyı, İstiklal Marşımızın nasıl yazıldığını, Mehmet Akif Ersoy’u siz öğrettiniz. Dinimin güzelliklerini, Peygamberimin merhametini ve çocuk sevgisini siz anlattınız. Hikayelerle, şarkılarla iyilik yapmanın güzelliklerini aktardınız yorulmadan. İyilik yapmak demişken ne güzel bir gündü kimsesiz çocukların ikamet ettiği çocuk yuvasına gittiğimiz gün. Annelerimiz pasta yapmış; atkı, eldiven , bere örmüş biz de resimler yapıp götürmüştük. Çok sevinmişlerdi. Hem biz hem de onlar mutlu olmuştu.

    Biliyor musunuz öğretmenim müzik derslerini pek sevmiyordum. Ama zaten siz bu durumu ve sebebini biliyordunuz. Yeteneğim yoktu, şarkı söylemeyi beceremiyordum. Öyle düşünüyordum, ne kadar kötü bir sesim var diyordum. Hatta bir gün müzik dersinde siz sıra ile şarkı söyletirken arkadaşlarım söyleyemediğim için gülmüşlerdi. Çok mahcup olmuştum. Kendi kendime bir daha şarkı söylemeyeceğime dair söz vermiştim. Siz sınıfta güzel bir konuşma yaparak arkadaşlarıma yaptığı yanlışlığı söylemiştiniz. Başka bir gün de resim dersinde yaptığım resmi çok beğenerek arkadaşlarıma gösterip panoya asmıştınız. Bütün arkadaşlarım yanıma gelip tebrik etmişti. Siz benim resme olan ilgimi ve yeteneğimi ortaya çıkarıp teşvik etmiştiniz.

    Hiç unutmuyorum bir gün bize “anne” ne demek diye sordunuz.  Verdiğimiz cevapları da not aldınız. Hemen hemen hepimiz: “anne yemek yapandır, temizlik yapandır, bizi banyo yaptırandır.” Şeklinde cevaplar vermiştik. Siz de üzülmüştünüz. Bize: “Evet annelerimiz bu işleri yapar ama annelerimiz bizi sever, sarılır öper, sevgi cümleleri ile dualar eder. Kol kanat gerer. Bunları da hatırlayalım olur mu” demiştiniz. Bizden annelerimize birer mektup yazmamızı istemiştiniz. O gün yazdığım mektubu annem mutluluk göz yaşları ile okumuştu ve halen çekmecesinde saklıyor.

    İlkokulu bitirmek üzere olduğum bu günlerde ortaokula başlayacağım için sevinirken bir yandan da sizden ve arkadaşlarımdan ayrılacak olmanın hüznünü yaşıyorum. Anneme yazdığım mektubu düşündüm, onu çok mutlu etmişti. Sizin de annem kadar bizde emeğiniz olduğunu biliyorum. Ve sizi de annem kadar seviyorum. Eğitim hayatım boyunca sizin verdiğiniz edep ve terbiyeyle güzel bir öğrenci olmayı istiyorum. Aynı sizin gibi iyi bir öğretmen olup elinizi öpmeye geleceğim günün hayalini kuruyorum.

    Siz bize yalnızca öğretmenlik yapmadınız, bizi hayata hazırladınız. Siz, bize bilgileri öğretirken eğitip, edebi, nezaketi, sevgiyi ve saygıyı yani güzel bir insan olmayı gösterdiniz.

    Biz artık siz olduk. Bize bakan biz de sizi görecek. Teşekkür ederim öğretmenim.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.