eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
21°C
Ankara
21°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Parçalı Bulutlu
25°C

Leyla İle Mecnun

-Her günü “En Sevgili” Günü olanlara-

“O ki, Fuzûlî; her “ârâ-yı ân” da dillenir işte!… Anlayana Bâkî…”

LEYLÂ

“Yas, gün gittikçe; yaş, gün geçtikçe çoğalıyordu. Pervâne, iştiyak ile aleve can attı ve gamını şavka atıp kendini pareledi. Matem müddeti bitti, yas bitmedi. Leylâ, Allah’a şöyle yalvarıyordu:

“Ulu Allah’ım, yüreğimdeki emâneti kıyamete kadar korumama yardım et. Sana yöneldiğim zaman alnım açık olsun.”Vücut gemimi aşk denizinde batır.” Ölülere can bağışlayan İsa hakkıyçün; kâinatın yüzü suyu Habibin Muhammed Mustafa hakkıyçün, ayrılık gecemi, vuslat seherine uğrat; bana vefalımı buldur.” (Syf. 74)

İHTİYAR

(Bilgisayar Yazıcısının Notu: BU İHTİYARA, GELİN BİZ, ŞU GEÇEN “ZAMAN” DİYELİM…)

Zavallı ihtiyar bir kez daha ihtiyarladı hali görünce ve ihtiyarı elden gitti. Dili tutuldu, alevlendi hayret dolu gözleri ve resim gibi donup kaldı. Neden sonra kendini hatırlayıp ses verdi:

A benim canlar canım, nedir hâlin?.. Gizli sırlarını belli et!.. Kim aldı iradeni elinden? Ne yoldasın ve nedir aradığın? Denizde ise muradının incisi, söyle gavvas olayım. Zulumat ülkesindeyse maksadının nuru, çerağ ol âb-ı hayatla yıkayayım. İllâki nedir hal bileyim!

MECNÛN:

“Ey tatlı sözler eden bilge! Neye dâir bu söylediklerin? Nedir bu faydasız tedbir arzuları!.. Derdime ilâc olmaksa muradın, bana Leylâ’dan haber ver. Bir söz ki Leylâ değil; duymakta fayda yoktur. Bir söz ki Leylâ’dır; gönlüme cilâdır, ruhuma şifâdır. Gayrısını istemem ve istemeyi de istemem… Ana, ata hep hikâye. İllâ Leylâ, illâ Leylâ…” ( Syf. 23)

(Bilgisayar Yazıcısının Notu)

“KİM KİME DEMELİ Kİ?”:

“Geceler Ah Geceler! “

“Sen yalnız geceleri yanarsın; bense gece gündüz… Sen yaşlar dökerek her mecliste sırrını açığa vurursun; bense sırrımı saklayarak yaşlara boğulur; ser verir, sır vermem… Sen başın kesildikçe canlanır hayat bulursun; benimse hayatta olduğum her an âdeta başım kılıçtan geçirilir. Ben sırrımı sana verirsem âhım seni yakar, eritir. Sen sırrını bana verirsen pervane yanar yıkılır.” (Syf. 41) ….PALA, İskender; “Leylâ İle Mecnûn”, Kapı Yayınları, İst.2007

“Aşkın olgunlaşması can vermek iledir.” Allah, her “aşk” yoluna düzülene ayrı ayrı ya da birlikte yardımcı olsun. “Erenler” için; her fena şey geçmiş, her güzel şey bâki(sonsuzluk) olsun…

Ranâ İSLÂM DEĞİRMENCİ (15.2.2015)

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.