Millletçe çok büyük bir zelzele atlattık. Rabbim milletimizin ve devletimizin yardımcısı olsun; bizleri tekrârından muhâfaza buyursun. Bugünler aynı zamanda istiğfâr ve istircânın da sıkça yapılmasının tenbîhlendiği kıymetli vakitlerdir. Fakat, özellikle sosyal medyadaki manzaraya bakılırsa “ikrâr hâli”nin de en az bunlar kadar elzem olduğu âşikârdır. Zîrâ fitne ve fesâd âteşinin birileri tarafından özellikle harlanması, Millet-i İbrâhîm’e vurulabilecek en büyük darbedir. Bu yüzden Hz. Peygâmber (s.a.s) bir hadîs-i şerîflerinde “Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi Müslümân oluşundandır.” buyurmaktadır. Dolayısıyla böylesi âfât günlerinde söz ve fiillerimizi sâdece sünnetullâha göre ibdâ ve icrâ etmemiz şarttır.
Töreli Türk Edebiyâtı’nda bu anlayışın doğal olarak pek çok töreli söze (töresöz) vücûd verdiği de görülmektedir. Meselâ “Sükût, ikrârdandır” töresözü, bu anlayışı ortaya koyan yaygın töreli sözlerimizin başında gelir. Bununla beraber, “Az sözle, uz söyle!”, “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme!”, “Az söyle çok dinle!”, “Berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi makbûldur.”, “Arefe günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar.” ve “Ağzından hayır çıkmazsa bâri şer söyleme!” gibi töresözlerimiz de doğrudan veyâ dolaylı bir şekilde bu anlayışı yansıtır.
Elbette, “Aşk adamı ağlatır, dert adamı söyletir.” ve “Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler.” şeklindeki töreli sözlerde de vurgulandığı üzere böylesi durumlarda söylemeden durmak veyâ söylenmemek çok zordur. Fakat yukarıda sözünü ettiğimiz nebevî terbiyenin ikâzı ise açık ve nettir. Zîrâ sünnet, aynı zamanda bizim duruşumuzdur, kimliğimizdir; bizi biz yapan kıymetlerin esâsını teşkîl eder.
Dîger yandan, “Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış.” töresözünde ise zor durumu aslâ düşünmeden, olur olmadık her yerde konuşup gereksiz şeyler söyleyen insânların mevcûdiyetine de işaret edilmektedir. Dolayısıyla böyle insânlara karşı uyanık olmak, bunların vahdetimizin tesisine karşı çabalarını bertaraf etmekse her Müslümân’ın boynuna borçtur.
En başta da belirttiğimiz üzere, boşboğazı cehenneme de atsan kâr etmez! Asıl önemli olansa cenneti ârzû edenlerin tavr u etvârıdır efendim!
Lutfi Baba soylamış, görelim cânım ne soylamış:
Boşboğazlık etme sakın
Ölüm şahdamardan yakın
Sükût ikrârdandır sabret
Hakk’ın lutfi olur akın…