Zindandan Mehmed’e yazılan mektubun geçerliliği kıyamete kadar sürecek. Öyle anlaşılıyor. Kimine cennet kimine zindan bu dünya. Kimine hasret kimine gurbet bu dünya. Düşmanın kavi olduğu zamanlar Müslüman’ın en uyanık olduğu zamanlar… Geçtik candan dediğimiz zaman, koltuğumuzun altına aldığımız zaman başımızı, ağrıyacak belli ki başları. Başlarını eğmek vakti, zindandan Mehmed’e mektubu...
Sinirlenmeyin! Sinirlenecekseniz oruç tutmayın! Yolda yürürken oruç tuttuğunuzu belli eder gibi de yürümeyin. “İbadetinizi Allah’a gösterin, bize insanlığınız lazım.” İnsanlığınızı, yani saygınızı gösterin. Saygısızlık etmeyin oruç tutmayan insanlara. Nasılsa cennette karşılığını alacaksınız, ne diye burada da insanların gözüne sokuyorsunuz ki ettiğiniz ibadetleri? Bizler size karışıyoruz, uluorta yiyip içiyoruz, sizden beklediğimiz...
Millletçe çok büyük bir zelzele atlattık. Rabbim milletimizin ve devletimizin yardımcısı olsun; bizleri tekrârından muhâfaza buyursun. Bugünler aynı zamanda istiğfâr ve istircânın da sıkça yapılmasının tenbîhlendiği kıymetli vakitlerdir. Fakat, özellikle sosyal medyadaki manzaraya bakılırsa “ikrâr hâli”nin de en az bunlar kadar elzem olduğu âşikârdır. Zîrâ fitne ve fesâd âteşinin birileri...
Biraz da içinde yetiştiğimiz şark kültürünün etkisiyle kolaycılığı seviyoruz. Kolay yükselmeyi, kolay para kazanmayı, kolayca mal, mülk, çevre, servet, şöhret, makam, mevki sahibi olmayı çok ama çok seviyor, her işimizde kolayına bakmaya bayılıyoruz. Oysa “insan için ancak çalıştığı, emeğinin karşılığı kadarı vardı” değil mi? Dünyaya ait işlerde bu böyle iken...
Tıpta genellikle iki kere iki dört etmez. Bu belirtileri gösteren hastalarda A hastalığı, şu belirtileri gösteren hastalarda B hastalığı vardır diyemezsiniz her zaman. Ama hastalıkların teşhis kriterleri konusunda genellikle bir ortak yaklaşım bulunur. Örneğin dersiniz ki şu belirtilerden ikisini veya üçünü gösteren kişide kesin olarak şu hastalık vardır; bu belirtilerden...
Ayakkabı reklamı vardı, hatırlıyorum eski zamanlardan… İki genç, dağda sohbet ederken, arkalarından vahşi bir hayvan geliyor, biri hemen ayakkabısını bağlamaya çalışıyor… Öteki de merakla ve korkuyla soruyor… O hayvandan hızlı koşacağını mı sanıyorsun? ”Senden hızlı koşsam yeter!” diyor ayakkabısını bağlayan… Yeni nesil tam da böyle yetişmiyor mu? Anasından doğar doğmaz,...
Trabzon Maçka’da ihbar ettiğiPKK’lı teröristlerce şehit edilen15 yaşındaki Eren Bülbül’eRahmet dileklerimle On beş yıllık bir ömür…Buymuş alın yazısı.Cennet bahçelerinde,Büyür anne kuzusu. Gelişiyle gidişiHepsi bir çay içimi…Cennet bahçelerinde,Nefesi gül açımı. Elleri minicikti,Yüreği dağlar gibi.Cennet bahçelerinde,Mekânı bağlar gibi. Gözleri yıldız yıldız,Sevdası ömre bedel.Cennet bahçelerinde,Dokunmaz ona ecel. Boyu taze bir fidan,Yanağı gonca güldür.Cennet...