eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
27°C
Ankara
27°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Çok Bulutlu
30°C
Salı Parçalı Bulutlu
29°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C

Mustafa USLU

Uşak-Eşme’de doğdu. DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümünden 1988’de mezun oldu. Resmi ve özel okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. İstanbul İl Millî Eğitim Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. Bu görevi esnasında pek çok projenin yapım ve uygulama sürecini yönetti. Edebiyat, eğitim, inceleme, araştırma, biyografi, derleme, hikâye türlerinde kitapları ile çeşitli dergilerde yayınlanmış yazıları bulunuyor. Evli ve iki çocuk babasıdır. Yayınlanmış eserleri: 1- Ansiklopedik Türk Dili ve Edebiyatı Terimleri Sözlüğü, 2- Anne-Baba Rehberi (3 Cilt), 3- Şiirden Şuûra (Bercesteler), 4- Meselâ Hayat (Hikâye), 5- Bahar Gelince (Hikâye), 6- İstikamet (Hikâye), 7- Hâlimiz Budur (Hikâye), 7- Aşk Yolcusu (Hikâye), 8- Yunus Emre / Gönlüm Düştü Bir Sevdaya, 10- Hakkın Sesi Mehmet Âkif, 11- Milletin Sesi İstiklâl Marşı, 12- Cümle Kapısından Kalbe Girmek / Ölçüler ve Hikmetler (Derleme), 13- Cümle Kapısından Kalbe Girmek / Öğütler ve Düşünceler (Derleme), 14- Fatih Sultan Mehmet Han / El-Muzaffer Diama; Anadolu’nun Kandilleri Serisi: 15- Hoca Ahmet Yesevî, 16- Mevlâna, 17- Yunus Emre, 18- Ahi Evren, 19- Hacı Bektaş Velî, 20- Akşemseddin, 21- Azîz Mahmûd Hüdâyî, 22- Nasreddin Hoca, 23- Hacı Bayram Velî, 24- Şeyh Edebâli

    Amerika Deyince Akla Gelen

    4 Temmuz 1776’da yayınlanan Bağımsızlık Bildirgesi’yle Büyük Britanya Krallığı’ndan ayrılarak bağımsızlığına kavuşan Amerika Birleşik Devletleri (Amerika ya da Birleşik Devletler), nüfus ve toplam alan yüzölçümü bakımlarından dünyanın üçüncü büyük ülkesidir.

    Yaklaşık iki buçuk yüz yıllık bir geçmişe sahip olan ülkenin konumlandığı coğrafya, 15. yüzyıldan itibaren (tarihte coğrafi keşifler ve Amerika’nın keşfi olarak adlandırılsa da) İspanyolların, Portekizlilerin, İngilizlerin, Fransızların, Almanların, Hollandalıların, Belçikalıların, İrlandalıların vd. Avrupalıların işgal ve istilasına uğramış; bu işgal ve istila sırasında Avrupa’nın sömürgeci yüzüyle tanışan yerli halklar, kültür ve medeniyetleriyle birlikte yok edilerek doğal zenginlikler yağmalanmıştır.

    Süreç içerisinde oluşturulan kendine özgü uygarlıkla tarih sahnesindeki yerini alan Amerika Birleşik Devletleri; tarım ve hayvancılığın yanında bilim, film, sanayi, teknoloji, ekonomi alanları ile askeri ve uluslararası politikalar başta, pek çok konuda dünyanın söz sahibi ülkelerinden olmuştur.

    İlginç bir demografik yapısı olan ülkenin etnik durumuna bakıldığında çoğunluğu beyazlardan (İngiliz, Fransız, Alman vd. Avrupalılar) olmak üzere nüfus; siyahlardan (Afrikalılardan), Hispanik ve Latino Amerikalılardan (İspanyol, Portekiz, Brezilya…), Asyalılardan, Orta Doğululardan, Pasifiklilerden, melezlerden, yerlilerden ve diğer etnik yapılardan oluşmaktadır.

    Farklı milletlere mensup insanların yaşadığı ülkede başta Avrupa ülkeleri olmak üzere İskandinav, Asya, Afrika, Güney Amerika, Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkelerinden (neredeyse dünyadaki tüm ülkeler ve milletlerden) insanlar yaşamaktadır.

    Resmi işlerde İncil üzerine yemin, “Tanrı, Amerika’yı korusun” diye dua edilen ülkede nüfusun yarıdan fazlası (%65) Hristiyan’dır. Çoğunluk Protestan olmak üzere Katolik ve diğer mezheplere mensuptur ki bu mezheplerinin sayısı yirmiden fazladır. Bunun yanında nüfusun %30’u kendini bir dine mensup görmemektedir. Geri kalan %5’lik dilimde ise Yahudiler (%2), Müslümanlar (%1), Budistler (%1) ve diğer dinlerin (%1) mensupları yer almaktadır.

    Ülke nüfusunun %20’si evinde farkı bir dil kullansa da ülke genelinde çoğunlukla -resmi dil olmamasına rağmen- İngilizce (Amerikan İngilizcesi) konuşulmakta ve resmi işlemlerde kullanılmaktadır. Bunun yanında İspanyolca, Çince, Korece, Japonca, Tagalogca (Filipinler’de konuşulan dil), Vietnamca, Arapça, Fransızca, Almanca, Rusça, Portekizce, İtalyanca, Yunanca, İbranice başta olmak üzere pek çok dünya dili konuşulmaktadır.

    Kendini “özgürlük ve demokrasinin beşiği” olarak tanımlayan Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan insan topluluklarının hemen hemen hepsi farklı tarihi geçmişe ve farklı kültürlere sahiptir.

    Elli eyalet ve bir federal bölgeden oluşan; etnik köken, milliyet, din ve dil bakımlarından bu kadar farklı yapıya sahip olan ülkede her birey bir şekilde “Büyük Amerika”paydasında buluşturulmuştur.

    Sloganı “In God We Trust” (Tanrı’ya Güveniriz) olan ve bu kadar farklılığı bir arada barındırma başarısı gösteren ülke, ilginçtir ki başta Müslüman ülkeler olmak üzere dünya ölçeğindeki diğer ülkelerin pek çoğunda etnik köken, milliyet, din, dil, coğrafya, kültür, ideolojik görüş bakımlarından tefrika/ikilik çıkarma konusunda da oldukça başarılıdır.

    Etnik köken, milliyet, din, dil, tarih ve kültür bakımlarından bu kadar demografik farklılığa rağmen kolu dünyanın her tarafına uzanan, her taşın altından çıkabilen, oluşturduğu ileri karakollar ve çıkar grupları sayesinde ülkeler/devletler üzerinde her konuda etkili olan Amerika Birleşik Devletlerinin bu durumu -özellikle- Müslüman ülkeler ve toplumlar tarafından çok iyi etüt edilmelidir. Çünkü Amerika ve benzeri ülkelerin şerrinden korunmak için özellikle Müslümanların bu konuda bilinçlenmesine, bilinçlendirilmesine ihtiyaç vardır.

    Aynı etnik kökene sahip olan, aynı etnik kökene sahip olmasa da aynı inanç, tarih, kültür ve coğrafyaya mensup toplumlar -hatta aynı dil, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insanlar- arasında etnik köken, milliyet, din, ideolojik görüş ve düşünce tabanlı çeşitli çatışmaların yaşanıyor olması oldukça acı bir durumdur.

    Bilhassa vatandaşları hangi etnik kökene ve ideolojiye sahip olursa olsun ‘Vahdet dini İslam’a mensup olma iddiasındaki Müslümanların, ülkelerin ve toplumların çeşitli farklılıkları bahane ederek ayak oyunları ve entrikalarla sığ sularda, balık değil birbirlerini avlamaya çalışmayı bırakıp bu kadar farklılığı bir arada bulundurduğu hâlde süper güç olabilen, kolu dünyanın her tarafına uzanan, her taşın altından çıkabilen, oluşturduğu ileri karakollar ve çıkar grupları sayesinde ülkeler/devletler üzerinde hemen hemen her konuda etkili olabilen Amerika’nın bu durumundan dersler çıkarması gerekmektedir.

    Mustafa USLU

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Talip akbas dedi ki:

      Muhteşem

    2. Talip Akbaş dedi ki:

      Aynen katılıyorum. Mevcut durum bizi mahvediyor, vahdeti değil tefrikayı besliyor.

    3. Mustafa dedi ki:

      Evet aynen öyle çok güzel bir yazı

    4. ismail dedi ki:

      Mustafa Uslu ustadimi tebrik ediyorum. Mustafa Yalcin hocama da tesekkur ediyorum.
      Bizim bkyle dusunurlerimizin varligindan haberdar ettigi icin.
      Bundan sonra maarifin sesini tskip etmeye calisacagim inseallah.
      saygilarimla.