eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
26°C
Ankara
26°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C

Nurcan ŞARLAYAN

İlk, orta ve lise eğitimini Kırıkkale'de, Üniversite Eğitimini Gazi Üniversitesi Meslekî .Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında Tezli yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Estetik Eğitim" isimli tezi, aynı konuda yayımlanmış yazıları ve "Eğitimde Nezaket" adlı kitabı bulunmaktadır.

    Niyet ve Niyet Eğitimi

    Niyet kelimesi, plan, tasarı anlamında Arapça kökenli bir kelimedir. Bir şeyi yapmayı önceden kurma, zihinde tasarlama, yapmayı aklına koyma, yapmaya karar verme gibi anlamları da içerir. Niyet kavramını batınî olarak yorumladığımızda da amellerin dayandığı temel niyettir. Yani amellerin mana kazanması ve yönünün belirlenmesi, ne için yapıldığı kişide zuhur eden niyetle olur. Niyetin hakikatini anlayabilmek için de ilim ve ameli anlamak gerekmektedir. Her zaman ilme tabii olan amel, ilimden sonra gelir. Bir şeyi yapabilmek için kişinin bilgi sahibi olması, sonra onu istemesi ve icraata dökebilecek güçte olması gerekir. İnsanın yaptığı her işinde ise hâlis niyet bulunmalı; her türlü tasarrufu, gayreti de güzel niyetle olmalıdır. Mevlânâ’nın “Cenneti âlet edevat ile yapmamışlardır. Orası iyi amellerden ve hâlis niyetlerden yapılmıştır” sözü niyetin önemini dile getirmektedir. 

     Niyet; kişilerin amellerini, kalbî hissiyatlarını, düşüncelerini etkileyen, yaşantılarında iz bırakan soyut bir kavramdır. Kişi niyetleri doğrultusunda düşünce ve davranışlarına şekil vermekte, amellerini bu doğrultuda hâlis ya da habis yapabilmektedir. 

    İslam düşünce tarihine bakıldığında niyetin doğrudan veya dolaylı olarak çalışmalara konu edildiği görülmektedir. Niyet “Allah’ın rızasını umarak veya onun emrine tutunarak fiile yönelen irade” şeklinde tarif edilmiştir. Niyet, amacının kişinin günlük yaşamında âdet haline getirdiği eylemleri ibadete dönüştürerek diğer eylemlerden ayırt etmeyi sağlamaktadır. O halde niyetin kişinin bilinçli olarak gerçekleştirdiği eylemlerine değer kattığı söylenebilir. Tam anlamıyla niyet, kalbin bir şeyde karar kılacak şekilde kalbî bir yönelişten ibarettir. 

    Niyetin en önemli işlevi kişide bilinçlilik ve farkındalık oluşturarak onu gaflet uykusundan uyandırmaktır. Bilinçli eylemde bulunması kişinin eyleme ilişkin asgari bilgiye sahip olduğu anlamına gelmektedir. Bu bilgi arttıkça doğal olarak bilinçlilikte de artış olmaktadır. Bu bilinçlilik de ancak eğitim ile sağlanabilir. Eğitim, kişinin bilinçlenmesi veya çevresini bilinçlendirmesi hadisesi olduğu için, kişi eğitim ile neyi, ne zaman ve niçin yaptığının bilincinde olarak eylemlerde bulunur. 

    İnsan, farkında olarak ya da farkında olmadan bütün eylemlerini bir amaca ulaşmak gayesi ile gerçekleştirmektedir. Kişiyi eyleme sevk eden amaç aynı zamanda onun niyeti de olmaktadır. Örneğin bir kişi, bir şehre yolculuk yapmak istiyor. Yolculuğunu tren ya da otobüs ile yapabilme seçeneği var. Fakat yolculuğun daha çabuk ve zahmetsiz olması için uçakla yapmayı çok istiyor. Bunun içinde maddi imkanları kısıtlı. Yine de kalbinden inanarak uçakla gitmeye niyet ediyor. Ummadığı bir şekilde eline para geçiyor ve bu seçenek gerçekleşiyor. Bu kişi kalpten yaptığı niyeti ile amacına ulaşmış oluyor. Bu kişinin “uçakla yolculuk gayesi” onun niyeti olmaktadır. Niyetli olarak eyleme yönelmek; eylemi gerçekleştirenin bilinçlilik hali, eyleme ilişkin bir gaye edindiği, eylemi gerçekleştirmekte kararlı olunduğu, söz konusu eylemin alternatifler arasından tercih edildiği ve nihayetinde eylemin sorumluluğunun üstlenildiği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla niyetinin gerçekleşmesi mümkün hale gelmektedir. Bir de bu niyeti halis ise kişi iki kez kazanmış olmaktadır. 

    Kişiyi harekete geçiren amaçlara bakıldığında bazılarının ömür boyu değişmeyen uzun vadeli, bazılarının ise günlük yaşamda sık sık değişebilen kısa vadeli olduğu görülmektedir. Eğitim bu noktada kişinin kendi amaçlarını oluşturmasını ve bu amaçlar doğrultusunda takip edilecek değerleri belirlemesini sağlamaktadır. Şimdi veya gelecekteki eylemlere yönelik olan niyetler, eylemlerle birlikte olmalı ya da aralarında fazla bir zaman aralığı bulunmamalıdır. Zaman aralığının fazla olması durumunda niyetin davranış üzerindeki etkisi sınırlanmakta veya kalkmaktadır. Benzer şekilde ikisi arasına niyetin davranış üzerindeki etkisini kaldıracak başka bir eylemin ya da menfi bir şeyin girmemesi gerekmektedir.  

    Gazzâlî (ö.505/1111), niyetin “kalbin hemen veya gelecekte fayda sağlayacağına inandığı tarafa yönelişi” anlamına geldiğine, dolayısıyla sırf sözlü açıklamayla bu yönelişin meydana getirilemeyeceğine dikkat çeker; bununla birlikte kalpte meylin oluşmasında sebeplere sarılmanın önemli olduğunu belirtir. Gazzâlî öğretmen ve öğrencilerin eğitiminde önceliğin niyet eğitimine verilmesi gerektiğini, bunun için eylemden önce kişinin niyetinin eğitilmesi gerektiğini söylemektedir. Kişinin bilgi sayesinde Allah’a yaklaşabileceğini belirterek bilginin ibadetlerin en değerlisi olduğuna da işaret ederek, bilgisiz olarak bilinçli eylemde bulunmak söz konusu olamayacağına göre kişinin ilk önce eyleme ilişkin bilgileri öğrenmesi gerektiğini belirtmektedir (İhyâ’ü ‘ulûmi’d-din). Buna uygun olarak niyet kişinin eylemi niçin yaptığının yanında yapılan eyleme dair bilgiyi de kapsamaktadır. Gazzâlî, kişinin düşünce ve görüşünün niyetine bağlı olarak değiştiğinden onun eğitilmesi gerektiğini belirtmektedir. Onun düşüncesinde niyet eğitimi, niyetin ihlâslı hale getirilmesi ve doğru eyleme yönelmesini sağlayan bir bilinçlendirme süreci olmaktadır. Genel olarak niyet eğitimi, kişinin eyleme ilişkin bilgisini artırmak suretiyle bilinçliliğini yükseltmek anlamına gelmektedir.  

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.