Bir Çin atasözü dolaşıyor ortalıkta. Daha doğrusu atasözünden ziyade bir beddua bu: “İlginç zamanlarda yaşayasın” Türkçeye çevirirken buna bir de “İnşallah” eklemişler. Merak ediyorum, Çinliler bu bedduayı halen kullanıyorlar mıdır acaba? Zira zaten ilginç zamanlardayız. Bundan daha karışık, daha tuhaf zaman mı olur?
Kaldı ki böyle beddua mı olur Allah aşkına? Bu Çinlilerde akıl-mantık yok mu? Gözünün içine bakarak ilginç zamanda yaşaması için kahrettiğin kişiyle aynı zaman dilimini paylaşıyorsun a be cinli Çinlim! Ancak ölürsen veya geleceğe ışınlanırsan kurtulursun ettiğin bedduanın şerrinden. Paralel zaman yok ki. Hepimiz aynı zaman diliminde yaşıyoruz. Gene çuvalladın, otur, sıfır. Sayınız milyarları geçse de aklınız kıt. Zaten akıllı olsaydınız zamanında elde ettiğiniz dünya muhtarlığını başka kavimlere kaptırmazdınız. .
Pekiii, durup dururken bu söz nereden aklıma geldi sizce? “Nereden bileyim, ben yandeks miyim” diyerek işin içine bir de Rusları çekmeyin, izah ediyorum şimdi: Bu günlerde izlediğim Scandal adlı Amerikan dizisinin 6. sezon, 6. bölümündeki bir sahne götürdü beni bu Çin atasözüne.
– İyi de Aga! “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumuna düşmedin mi şimdi? Okuyucuya “Rusları karıştırma” diyen de sen, pat diye Amerikalıları mevzuya sokan da sen. Ne iş?
– Azizim, sokmak zorundayız, çünkü bugünkü konumuz onlar. Amerikalıların nezdinde vahşi batının kirli yüzü göründü o sahnede.
– Hocam ayıp olmuyor mu? Diziyi henüz izlemeyenler için düpedüz spoiler değil mi bu?
– Değil kardeşim değil. Sıpoyler mıpoyler olmayacak merak etmeyin. Burada amacım film eleştirisi yapmak falan değil. Temel insani değerlerin nasıl altüst edildiğini, ahlakın, erdemin yerle bir edildiğini dizideki bir diyalog aracılığı ile göstermek istiyorum, o kadar.
Beyaz Adam’la (hadi bu karakter vahşi batıyı temsil etsin) Siyah Adam arasında geçen bir diyalog bu. Siyah Adam “lanet olsun” deyip mekânı terk etmek üzere iken öbürü gayet kibirli bir eda ile “Nereye gidiyorsun, sen iyi iş çıkarma konusunda bizim için değerlisin. Böyle değerli birini ancak salaklar elinden çıkarır. Ben salak değilim.” diyor.
Siyah Adam: Anlaşmamız vardı ama.
Beyaz Adam: Yeni anlaşma yapacağız.
S.A. : Artık sana çalışmayacağım.
B.A. : Çalışmak zorundasın. Çünkü zayıf noktanı bulduk. Tam yanında duruyor. (Siyahın yanındaki kadını gösteriyor.) Onun kafasına silah dayayacağım, sen de verdiğim emirleri yerine getireceksin. İnanılmaz zamanda yaşıyoruz Eli, önemli bir zamandayız. Amacımıza ulaşmak için kas gücüne ihtiyacımız var.. İşlerimizi halletmek için bize destek gerekiyor.
S.A. : Sağlam bir destek ha? Olay bu mu? Bana sahip olduğunu mu ima ediyorsun? Sana çalışacağım, ayakkabılarını parlatacağım, elbiselerini temizleyeceğim, senin oyuncağın olacağım ha? Sevdiğim kadının kafasına silah dayadığında sana ait mi olacağım?
B.A. : Zayıf bir noktan var Eli. Biz bunu keşfettik, kendini boşuna harap etme. Senden daha zekiyiz işte, bunu kabul et.
Siyah Adam gülerek “Siz var ya siz! Her zaman bizden daha iyi olduğunuzu sanıyorsunuz.” der ve tek hareketle yanındaki kadını anlının ortasından vurur. “Artık zayıf noktam falan kalmadı. Kimse bana sahip olamaz artık. Hesap kapanmıştır. Anladınız mı?” (Videosunun bağlantısı burada)
Görüldüğü gibi Çinlilerden sonra Amerikalı aktör de “inanılmaz zamandayız Eli, önemli bir zamanda” diyerek zaman ırmağında balık avlıyor. Neymiş bu önemli zamanın özelliği? -affedersiniz- Cibilliyetini bilmem ne yaptığım bu vampirlere uygun bir özellik: “Zayıf noktanı keşfettim, artık ben ne dersem o olur.” Yani güç bende artık. Güçlüyüm o halde haklıyım. Vahşi diye yaftaladıkları topluluklara kurban olsun bunlar. Bunlar hem vahşi, hem cani, hem vampir… Saymakla bitmez.
Dünyanın bir köşesinde kendi halinde bir ülkesiniz mesela. Batılı haramiler bir gün geliyor “sizin zayıf noktanızı keşfettik, terör konusunda hassasiyetiniz var. Size silah satacağız” diyorlar. “Ne terörü, bizde terör merör yok” demeye kalmadan, anahtar teslim terör örgütünüzü kurup kucağınıza koymuşlardır bile. Artık tüm servetinizi bu katillerin ürettiği silahlara yatırmak zorundasınız. Dinî konuda zayıf noktası olan ülkeler için de, ekonomik konuda hassas olan ülkelere de, siyasi çalkantıya müsait ülkelere de hazır reçeteleri var bu ahlaksızların. Bundan daha ilginç zaman mı olur. Haklının değil de güçlünün düdüğünün öttüğü bir devir. “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa”
Bitecek, çok yakında bunların devri de bitecek. Nerede görülmüş zulmün sürüp gittiği? Bir gün gelecek “alın atınızı, şey edeyim tımarınızı” denilecek bunlara. Yeter artık. Son 150-200 senede dünyayı tanınmaz hale getirdiler. Bir rivayete göre sırf ikinci dünya savaşında ölen insan sayısının 75.000.000 olduğunu öğrendiğimde dehşete düşmüştüm. Yaklaşık yetmişbeş milyon insan teki! Katil bunlar katil.
Vesselam…