‘Teşhir etmek’, göstermek, sergilemek, herkese duyurmak veya dile düşürmek gibi anlamlara gelen bir terim. ‘Teşhircilik’ veya daha Türkçe bir kelime olarak ‘göstermecilik’ ise günlük hayatta cinsel organlarını başkalarına göstererek haz ve doyum sağlama olarak tarif ediliyor günümüzde.
Dikkat ettiyseniz günümüzde böyle tarif ediliyor diye özellikle vurguladım. Toplumların tarih boyunca giyinmeye farklı anlamlar yüklediği gerçeğini göz önüne alarak internet üzerinden bir araştırayım istedim, ancak ‘teşhircilik’ teriminin tarihteki anlamlarına ilişkin bir metin bulamadım.
Siz hiç düşündünüz mü insanın neresini göstermek teşhirciliktir diye?
Ben size ilginç bir bilgi vereyim. Meşhur bir internet sitesinde şöyle deniyor: “Teşhircilik olarak nitelenen davranışa hemen hemen yalnızca erkekler arasında rastlanır. Bunda kültürel koşullanmanın da rolü vardır. Kadınların çok çeşitli biçimlerde zaten kendilerini teşhir ettiği ya da kadın bedeninin çeşitli vesilelerle sürekli teşhir edildiği, bu yüzden kadınlar söz konusu olduğunda teşhircilik gibi bir terimin akla gelmediği de öne sürülebilir. Fakat böylesi bir açıklamanın cinsiyetçi bir yaklaşımın neticesi olduğu aşikardır.”
Ben de uzun zamandır hep düşünür dururdum, ‘kızlarımız, kadınlarımız neden bu kadar açılmaya meraklı diye?’ Meğer onlarda teşhircilik diye çirkin görülen vasfın olmadığını savunan bir anlayış varmış.
Bir de ‘müstehcenlik’ diye bir terim var. O kadar çok kullanılmasına rağmen maalesef tanımı günümüz toplumlarında yapılmayan, yapılamayan veya yapılmasına yaklaşılmayan bir terim. Öyle ki çoğu ülkenin hukuk sistemi bu terime yer veriyor, cezaları belirliyor, ama müstehcenliğin sınırlarını çizmiyor; bu işi zaman, yer ve derecesi dikkate alınarak hakim veya bilirkişilerin omuzlarına yüklüyor.
Biz yine de müstehcenliğin, özellikle de teşhirciliğin sınırları var mıdır, olabilir mi, bir göz atmaya çalışalım…
Örtünme insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte bizim hayatımızdaki şekli ve sınırları daha çok dini anlayışımızla ilgilidir. Kur’an-ı Kerim’deki ayetler ve Peygamberimiz’in hayatındaki uygulamalar yorumlanarak hem erkeklere hem de kadınlara yönelik giyinme şekli ve sınırları belirlenmiştir. Günümüzde tesettürü atan veya göz ardı eden Müslümanlar bulunsa da bu durum İslam’da tesettüre yönelik kuralların bağlayıcı olmadığı şeklinde yorumlanamaz. Birileri çıkıp, İslam’ı en yakından yaşayan sahabe kadınlarının, gelen ayetler karşısında nasıl tavır takındıklarını görmezden gelerek baş örtüsü hakkında kendi kafalarına göre verdikleri hükümleri Müslümanlara gerçeklik gibi yutturmaya kalkamazlar.
Ufak tefek yorum farkları olsa da İslam, kadına el, yüz ve ayak gibi kısımlar dışındaki vücut bölümlerini yabancılara göstermesini yasaklamıştır. Erkekler için de göbek ve diz kapağı arasını göstermek aynı şekilde yasaktır. Şimdi böyle bir durumda teşhircilik ne demektir siz düşünün.
Benim bir babaannem vardı. Rahmetlinin banyo yaptıktan sonra kısa bir süre başı açık kalırdı. O esnada ola ki televizyonu bir açalım, bir de televizyonda erkekler görünüversin, hemen eteğini başını geçirirdi. Aranızdan ‘aptal kadın’, ‘kocakarı işte’ diye düşünenler olduğunu sezer gibiyim. Babaannem yaşlıydı, ama aptal değildi. Televizyonda gördüğü görüntülerin gerçek olmadığını biliyordu, ama içindeki ar duygusu ona öyle yapmasını emrediyordu. Başka bir açıdan söylemek gerekirse demek ki babaannem için bırakın yabancı erkekleri, televizyonda gördüğü yabancı erkekler karşısında bile saçını göstermek bir nevi teşhircilik oluyordu.
Benim küçüklüğümde çevremdeki saçını gösteren bayanlara da bir nevi bu gözle bakılıyordu. Zamanla baş örtüsünün hayatımızdaki yeri küçüldü, örtüsüzlük arttı, ‘teşhircilik’ kötü bir terim olduğu için başı açık bayanlar bu kategorinin dışına alındı sosyal hayatımızda.
Bu arada etek boyu kısalmaya ve boyun bölgesi aşağı doğru açılmaya başladı. Biz bu görüntülere televizyonda şahit oldukça sadece sanatçılar böyle giyiniyor diye düşünürdük. Sonra bir de baktık ki sağımızda solumuzda pek çok kız çocuğu ve bayan böyle giyinmeye başlayıverdi. Çokluklara kötü tabirleri kullanamazsınız. Onun için bunlarda teşhircilik teriminin kapsama alanından çıkarıldı.
Şimdilerde göbek kısmı da açıldı ve plaj kıyafetleri şehir hayatına girdi. Durum böyle olunca işte birileri çıkıp yukarıdaki cümleleri yapıştırıvermiş. Yani artık kadınlarla ilgili olarak teşhircilik diye bir terim yokmuş! Ben biraz geç anladım, ama neyse ki anladım! Zavallı erkekler, aman elbiselerinizi çıkarıp da bir yerlerinizi göstermeye kalkmayın sakın! Yalnız şunu da unutmayın ki kapitalizm orada ciddi bir para kapısı görürse erkeğin kıyafetine de el atabilir. İşte o zaman biz erkekler de kurtuluruz bu çirkin terimle vasıflandırılmaktan!..