Doğru meslek seçimi herkes için önemlidir. Ancak adeta bir yarışın olduğu günümüzde bu seçim herkes için mümkün görünmemektedir.
Başaranlar seçebilenlerdir veya seçebilenler başaranlardır…
Eğer tüm topluma göre bir oranlama yapılacak olsa bunların oranı sanırım çok düşük kalacaktır.
Peki seçebilenler, istediği mesleği yapma şansına sahip olanlar hep doğru seçim mi yaparlar?..
Seçme şansı olduğu halde yanlış seçim yapanların sayısı da azımsanamayacak oranda fazladır. İstatistiksel bir veri verme şansım yok, ama sağımda solumda çok sayıda böyle kişiye tanık oldum. İlginç birkaç örnek vereyim.
Bir arkadaş ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği’ni kazanmıştı. Orada bir yıl okuduktan sonra kendisine uygun olmadığını fark etti. Sınava girdi, Hacettepe Tıp Fakültesi’ne geçti. Bir yıl orada okuduktan sonra kendisine uygun olmadığına karar verdi ve yeniden ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği’ne döndü.
Bir gün ikamet ettiğim vakfın bir toplantısına katılmıştım. Bir arkadaş kürsüye çıktı ve önemli bir açıklama yapmak istediğini söyledi. Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi olan arkadaş bu beş yıl içinde tıbbın kendisine uygun olduğuna daha yeni karar vermiş ve doktor olma isteğini bizimle paylaşıyordu.
Bir arkadaş bir hastanede göz hastalıkları ihtisasına başlıyor, ancak hesaba katmadığı bir sorunla karşı karşıya kalıyor. Arkadaşın eldivenlere karşı alerjisi var ve o zamanlar henüz alerji yapmayan eldivenler yok. Arkadaş yeniden sınava girip başka bir uzmanlık alanında asistanlığa başlıyor. Sonra oranın da kendine göre olmadığına karar verip eldiven konusuna bir çözüm bularak yeniden göz hastalıkları ihtisasına dönüyor.
Bunlar ferdi örnekler. Cerrahi bir branş olarak göz hastalıklarını seçip sonra ameliyat yapamayacağını karar veren, bu yüzden hayatını ameliyat yapmadan geçiren arkadaşlar, mesleki uygunsuzluk bir yana mesleki tatminsizlik gibi başka bir gerekçeyle doktorluğun üzerine hukuk, ilahiyat, mühendislik gibi alanlara yönelenler, klinik branş seçip hastalarla muhatap olmayı sevmeyenler veya temel bilimlerle ilgili branşları seçip hastalarla yüz yüze gelmenin özlemiyle yaşayanlar… Daha neler neler…
Seçimleri etkileyen faktörler sadece kişinin psikolojik beklentileriyle ilgili değil. Bazen sağlık sorunları gibi başka faktörler de olabiliyor. Yukarıda bir alerji örneği verdim. Başka ne olabilir?.. Göz hastalıkları bir mikrocerrahi alanıdır ve çoğu ameliyatta mikroskop kullanmayı gerektirir. İki gözle görmesi olmayanlar veya derinlik algısı iyi olmayanlar bu konuda büyük güçlük yaşayabilirler. Sağlık raporlarında böylesine ince detaylar üzerinde durulmaz. Yani kişinin kendisini tanıyor olması gerekir.
Ben seçimimi yaparken çok değerli bir ağabeyimizin nasihatına kulak vermiştim. Bana bir cümle söyledi ve o yetti. Halen kendisini saygıyla anarım.
Sonuçta zamanı gelince seçimlerinizi yapıyor ve onlara göre yaşıyorsunuz. Tüm seçimleri yapma şansına sahip olmuş olsanız bile bazen sonuçtan memnun kalmayabiliyorsunuz. Artık bu aşamada yapacak bir şey de kalmamış oluyor. İşte o zaman ‘takdir’ deyip razı olmaktan başka ne yapabilirsiniz ki!