eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Camdaki Hafıza

Birazdan toplantı başlayacak. Büyük, anlı şanlı kimseler gelecek. İşte bak bak şuradan geliyor biri. Yaklaştı iyice, kralın en yakınlarından. Şöyle bir baktı, her şey yerli yerinde. Bu kez bir bahane bulamayacak gibi. Kahvaltı yapıp gelmiş olmalı, bu kadar suyu nasıl içecek yoksa. Benim gibi adı sanı belirsiz kimseler gibi değil. Kendinden emin. Varlığımı fark bile etmedi, damacanadaki sudan içip duruyor. Neyse ben işime bakayım…

İşte biri daha geliyor. Selamlaştılar. Tokalaşmadılar. Pek de kendilerine yakışmayan birer tebessüm, kimse sabah sabah karısıyla kavga etmemiş gibi. Her şey yolundaymış gibi. Hiç kimse birbirinden beklenti içinde değil gibi. Gibiler uzayabilir…

Birkaç dakika sonra bir grup daha geldi. İlk gelen onları görünce rahatlamış oldu. İçlerinde bir kurt, bir kuş, bir köstebek, bir kaplan, bir kartal, bir yılan ve bir de ekibin yedinci kişisi var. Hepsi kralı beklemeye koyuldu. Dişisi yok hiçbirinin. Soyutlanmış gibiler. Günahlarından arınmış ve bir yerlere ermiş gibiler. Gibiler devam ediyor… 

Bir kelebek geldi nihayet. Az önceki gibiler heyeti başını öne eğdi. İçlerinden neler geçtiğini duyuyorum ama o meşhur ecnebi yazarın dediği gibi hissedilen her şey anlatılmıyor. Susuyorum. Kelebek beni fark ediyor. Çok şık olduğumu düşündü. pH 7.4, vay diyor hem cam hem 7.4… Paraya kıymışlar. Hafızam olduğunu biliyor. Soydaşlarımla konuştuğunu işitmiştim. Kelebek olmaya çok yakışıyor. Selam verdi gibiler heyetine. Kerhen aldı bazıları. Abdestinden emin olmayana kelebek ne yapsın. Geçip oturdu benim gibi. En köşeyi seçti, kapıya arkasını dönmedi; yüzünü tebessümden esirgemedi. Bir an göz göze geldik. Protokol çok kişi, kral görünürde yok hâlâ. Normalde önce gelenlerden olur. Bu kez biraz gecikti. Gibiler heyeti derin bir diyalog içinde. Sesleri tarihî binanın koridorunda yankılanıyor. Kelebek, köşesinden izlemeye devam ediyor. Belli ki o da kralı bekliyor. İşte kral göründü. Herkes telaş içinde. Kelebek usulca kalktı yerinden. Gibiler heyetinin heyecanının dinmesini bekliyor. Nihayet sıra kendisine geldi. Koca salondan zarafetini bozmadan çıktı. 

Kral onu fark etti. Bir yerlerden tanıştıkları belli. Bu kral başka krallara benzemiyor. Mütevazı, samimi, tebessüm ediyor… Kelebekle hasbihâl ettiler. Birkaç dakika sürdü sürmedi, kelebek aynı zarafetle salondaki köşesine döndü. Yine bakıyor bana. Monolog içinde ruhuyla. Acaba içsem ayıp olur mu, diye düşündü. Bekledi. Uğur böceği geldi. Kelebek tebessümle onu selamladı. Oldum olası sever gençleri. Onlar da sevildiklerini hissediyor olmalı. Araları hep iyi…

Programın başlama saati geçiyor, gibiler heyeti üst perdeden dedikodular içinde. Programın saati geçtikçe uğur böceği heyecanlanıyor. Demek ki gibiler heyetini takdim edecek kişi o. Kelebek onu rahatlatmak için omuzuna dokunuyor hafifçe. Daha önce çokça takdim görevi yürütmüştü. Ben biliyorum, gibiler heyetini de o bu şekilde tanıyor zaten. Uğur böceği gülümsüyor, anlaşıyorlar. Kral, gibiler heyetini toplayıp geldi. Herkes yerini aldı. Kralın sağına soluna yakın olarak oturdular. Kelebek kendi köşesinde. Benim kadar gözlemci, henüz su içmedi. Toplantının ortasında çıkıp ihtiyaç görmeye gitmek istemez. Çetin geçiyor konuşmalar. Bir buçuk asırdır aynı şeyler farklı şekillerde anlatılıyor. Suyun akarı yönünde fikir sunanlar çoğunlukta. Herkes tabiatına münhasır bir şeyler söylüyor. Kelebeğin gözü bir an krala takılıyor. Kralın önünde oturuyorum. Tam yanımda bir arkadaşım daha var. İkimiz de çok şık ve görkemliyiz. Kesme kristal bardakların üçü de gibiler heyetinin önünde dizili. Kral şişeyi incitmekten korkar gibi alıyor suyu ve önce sağdaki bardağa sonra soldaki, en son kalan iki yudum suyu ise kendi önündeki bardağa üleştiriyor. Bu durum kelebeğin dikkatini çekti. Bu kral farklı, biliyordu. Ama suyu önce ikram edip sonra kendine almak nasıl bir nezaketti. Şaşırdı…

Tere satmalar, ucuza laf pazarlamalar bitince gibiler heyeti ve kral araya çıktı. Kelebekle göz göze geldik tekrar. Ama o önündeki şişeyi aldı, eski zamanlardan kalan bir hatıra gibi kapağını açtı. Bir yudum içti, sonra bir duaya âmin der gibi kapağı yeniden kapattı. Hafızam olduğunu söylemiştim, bütün bunları kelebekle beraber kaydettim… 

Dr. Seda Artuç Bekteş

Yazarın Diğer Yazıları
07.03.2024 00:01
09.05.2024 00:01
25.01.2024 12:10
21.03.2024 14:00
19.02.2024 21:00
07.02.2024 12:54
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.