eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
16°C
Ankara
16°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
17°C
Cumartesi Yağmurlu
12°C
Pazar Açık
16°C
Pazartesi Açık
19°C

Nurcan ŞARLAYAN

İlk, orta ve lise eğitimini Kırıkkale'de, Üniversite Eğitimini Gazi Üniversitesi Meslekî .Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında Tezli yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Estetik Eğitim" isimli tezi, aynı konuda yayımlanmış yazıları ve "Eğitimde Nezaket" adlı kitabı bulunmaktadır.

    Maneviyat Eğitimi

    Maneviyat kelimesi sözlükte “Maddi olmayan, içsel olan, kişinin iç dünyasıyla ilgili olan şeyler” şeklinde tanımlanırken; “Seven ve koruyan yüce bir güç ile içsel bir ilişki hissi”, “İnsanın iyi ve olumlu yanını geliştiren, faydalı olan yönünü ortaya çıkaran manevi şeyler”  şeklinde de tanımları bulunmaktadır. 

    Çocuklarla yapılan mülakatlardan elde edilen bulgulara göre: çocuklarda erken yaşlardan itibaren manevi farkındalık doğal olarak bulunmaktadır. Çocukların yaratılış fıtratında manevi kapasite beyin gelişiminin bir ürünü olarak doğuştan var olan bir durumdur. Bu sebeple maneviyatlarının güçlenmesi için çocukların sadece cesaretlendirilmeye ve desteklenmeye ihtiyacı vardır. Bu şekilde çocuklar dini, ahlaki ve manevi gelişimin temeli sayılabilecek manevi bir özlerini koruyabilirler. Teolojik açıdan değerlendirildiğinde çocukların inanç açısından dünyaya dindar olarak gelmediği ama dini ve manevi açıdan da tamamen boş bir durumda olmadığı görülür. Çocuğun ruhunda Yüce bir varlığa giden bir yol vardır. Kutsalı arama ve bulma isteği her çocuğun ruhuna işlenmiştir. İslam’da her çocuğun henüz dünya hayatına başlamadan evvel Allah’ın varlığına tanıklık ettiği, Allah’ın ruhundan bir öz taşıdığı açıkça belirtilir.  

    Manevi gelişimin odak noktasında ailenin bulunduğu bir gerçektir. Okul ise ailedeki gelişim sürecinin devam ettirilmesi ve geliştirilmesi açısından uygun bir çevre sağlar. Ebeveynin kendi manevi yaşantısı zihni bir destek olarak çocuğu yönlendirir. Ebeveynin koşulsuz sevgi ve merhameti de çocuğun manevi yönelişler geliştirmesini sağlar.  

    Manevi gelişim anlık, geçici uygulamalar ile gerçekleşmez. Kuşaklararası iletişim ve değerlerin aktarımında maneviyat koruyucu bir fonksiyon rolü üstlenmektedir. Yani aileler çocukları ile manevi bir paylaşım içerisine girdiklerinde, bu paylaşım bir nesli ve daha sonraki nesillerini etkilemekte ve bu nesillerde koruyucu etkileri açık bir şekilde görülebilmektedir. 

    Manevi eğitimin planlanmasında ilk olarak çocuğun hangi manevi yönlerinin geliştirileceği konusunda bir fikre sahip olmak ve istikrarlı bir ortamın oluşturulması gerekir. Çünkü çocuklar çevrelerindeki kişilerin (anne-baba, akraba, öğretmen) ne söylediklerinden ziyade onların birbirleri ile olan ilişkilerinin niteliğinden etkilenir ve bunu zihni bir referans olarak kabul ederler. Çocukların manevi gelişimlerini desteklemek, bir yaşam tarzı geliştirmek ve bunu istikrarlı bir şekilde sürdürmekle mümkündür. Bunu sağlamanın birtakım yöntemleri şu şekilde sıralanabilir: 

    • Çocuklar ile ahlaki ve manevi içerikli sohbetler yapmak; sohbetlerde konuşmalar, sadece dinleyen veya konuşan şeklinde tek yönlü bir konuşma olmamalıdır. Sohbetler çocuk, ebeveyn veya öğretmenin aktif olarak birlikte yaptığı konuşmalar şeklinde olduğu takdirde bir anlam ifade eder. Araştırmalarda kendileri ile manevi konularda konuşulan çocukların bir süre sonra rutin konuşmalarında maneviyat konularını gündeme getirdikleri, bunları günlük yaşantılarında kullandıkları görülmüştür.  
    • Çocuklarla birlikte manevi tecrübeler edinmek; Çocuğun yeni keşiflerle sürekli genişleyen dünyasında ebeveynin ve eğitimcilerin sağlayacağı rehberlik çocuğun daha güvenli ve özgün olmasını sağlar.  Çocukların aktif katılımcı olduğu etkinlikler sadece çocuk maneviyatını değil, çocuğun diğer gelişim özelliklerini de destekler. Gizli yapılan bir yardıma iştirak edilmesi, yolda bulunan bir engelin insanlara zarar vermemesi için alınması gibi örnekler verilebilir. 
    • Kainat ve canlılarla ilişkileri güçlendirmek; doğasına müdahale edilmemiş çocuk, çevresindeki dünya ile doğal bir manevi uyuma sahiptir. Eğitimcilerin, çocukların manevi uyumlarını destekleyecekleri etkinlikler düzenlemeleri yararlı olacaktır. Yapılan doğa yürüyüşleri ve kamplarla doğa ve canlıların hayatı tanıtılırken tefekkür etmenin güzelliği de anlatılabilir.  
    • Çocuğun bir topluluk içerisinde gelişmesine katkıda bulunmak; manevi gelişim ani ve kısa süreli etkilerle değil, aile, akran grupları, okul gibi yapıların ortak etkileşimi ile gerçekleşir. Maneviyat sosyal dinamiklerden bağımsız düşünülemez ve çocuğun kendi yeteneklerini geliştirmek için bir sosyal grup ile ilişki kurması fayda sağlayacaktır. Yabancı dil ya da Kuran öğrenmek için gittiği bir kurs manevi gelişimini de destekleyecektir. 
    • Samimi ve doğal ilişkiler geliştirmek; Çocuklar çok iyi gözlemcilerdir, yetişkinlerin samimiyetleri, tutarlılıkları, kederli ya da sevinçli anlarındaki tepkileri; etik problemler ve zor kararlar karşısında ebeveynlerin geliştirdikleri davranış şekilleri çocukların dikkatini çeker. Yaptıkları gözlemlerde elde ettikleri verileri de kendi benzer durumlarında ortaya çıkarır ve uygularlar. Anne babanın tutum ve davranışını bir nevi ayna gibi yansıtmış olurlar.  
    • Yardımlaşma, paylaşma gibi sorumluluk davranışlarına çocukların iştirak etmesini sağlamak; Çocukların diğer insanlara yardım etmesi ve onlarla bir şeyleri paylaşması, onlara destek olması, sosyal sorumluluk projelerinde yer alması gibi uygulamalar, çocukların manevi gelişimlerini destekler. Bunların anne-baba ve öğretmenlerle yapılması çocukları cesaretlendirir. Bir huzurevini ziyaret, hasta bir komşuya yapılan geçmiş olsun ziyareti ya da bir sınıf arkadaşının başarısını sınıfça kutlama gibi ortak yapılan paylaşımlar maneviyatının güçlenmesine destek sağlayacaktır. 
    • Özünde manevi konular barındıran hikâye, destan masallar anlatmak; kültürüne ait müzikler dinlemesi için ortam oluşturmak; İyi ve kötünün mücadelesi, bu mücadelede hangi tarafın seçileceği, iyi bir yaşamın nasıl olabileceği, cesaret, doğruluk gibi konular büyük ölçüde hikâyelerden öğrenilir. Kültürümüzün zengin destan ve masallarında bu tür ögeler oldukça fazladır. Hikâye içerisinde yer alan ilahi, mani, şiir gibi unsurlar çocuğun muhayyilesini daha fazla harekete geçirir; iyi bir müzik kültürü çocuğun iç disiplinine hitap eder ve hikâyeyi daha anlamlı kılar. Çocukların hikâyeye dâhil olduğu, karakterler ile bütünleştiği, bazen hikayenin bir kısmını kendisinin kurguladığı bir anlatım, çocuğun kendisine özgü manevi zevkleri açığa çıkarabilir. Ayrıca aile veya okulda okuma saatlerinde peygamberler tarihi, Siyer-i Nebi okumaları maneviyatının gelişimini destekleyebilir. 

    Manevi yönleri geliştirilen bir çocuk, Yaradan’la, insanlarla, doğa, diğer canlılar ile manevi bağını güçlendirirken kendisi ile, bütün dünya ile barışık olur. 

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.