Çocuklarımızı batılı kültür hegemonyasından nasıl kurtarırız? sorusuna cevap aramakla geçecek zamanımız, ileriki zamanlarda.
Yıllardır batıda yaşayan insanlar huzursuz, mutsuz.
Bakmayın siz batının zenginliğine, batının rahatlığına falan.
En çok kazandıran meslek psikologluk batıda.
Çocuklar robot gibi büyüyor.
Bir program yüklenmiş gibi beynine. Otur dersen oturuyor, kalk dersen kalkıyor.
Kurallara uymayan çocuklar da cezalandırılıyor.
Bilgi de yükleniyor ayrıca. Bilgi küpü çocuklar yetişiyor.
Ana kucağı, baba otoritesi, baba sıcaklığı falan yok.
Hatta unutmadan hatırlatayım, bir haberde okumuştum, kimi ebeveynler henüz yaşına gelmemiş çocuklarını dadıya teslim edip tatile çıkıyorlar batıda.
Çocuğu ayakbağı olarak gören bir zihniyet işte.
Her şeye sahip olan mutsuz çocuklar yetişiyor batıda.
Bizde? Bizde de aynı değil mi?
Ülkemizde herkesin şikayetçi olduğu bir durum değil mi doyumsuz çocuklar hikayesi?
Doyumsuz ve maddeci.
Tam anlamıyla teslim olmuşuz ama neye teslim olduğumuzun da farkında değiliz.
Çocukların elinde telefon, tablet olayına girmeyeceğim.
Konumuz o değil.
Dört gün sonra gerçekten dizlerimizi döveceğiz.
Kendi öz kültürümüzden bîhaber değil mi çocuklarımız?
Hangi kahramanımız var zihinlerinde?
Kimi örnek alıyorlar?
Geleneklerimizden kaç tanesini yaşatmaya çalışıyoruz evlerimizde?
Bırakın yer sofrasını, çocukları masadaki yemeğe bile çağıramıyoruz.
Eve misafir gelmesinden rahatsız olan çocuklarımız var. Misafirliğe zaten gitmiyorlar bizimle.
Misafir gelse odalarından çıkmıyorlar.
Alışveriş merkezi deyince hepsinin gözleri faltaşı gibi açılıyor.
Dağlara gidelim desek, köylere gidelim desek dönüp bakan yok.
Büyükana ve büyükbabadan kopuk, onları beğenmeyen, onların sevgisinden, ilgisinden rahatsız olarak büyüyen çocuklarımız.
Okullarda öğretmenlerimizin maşallahı var…
Pijama partileri, doğum günleri, yılbaşı kutlamaları gibi ne kadar bize ve kültürümüze ters şeyler varsa hepsini yaşatmaya çalışıyorlar çocuklarımıza.
Böyle giderse daha anaokulunda cinsiyet ayrımı ortadan kalkacak ve batıda nasılsa öyle eğitim verilecek gibi duruyor.
Cadılar bayramına doğru yol alıyoruz.
Kilise ayinlerinden kesitler de başlarsa kimse şaşırmasın.
Çünkü dua ikonlarımız, dua etme şeklimiz falan değişmeye başladı.
Ne bakanlık müdahale ediyor, ne veliler duyarlı bu konuda, ne de okul yönetimleri.
Bir zihin devrimi yaşanıyor farkında değiliz.
Yavaş yavaş işleniyor çocuklar.
Bilerek veya bilmeyerek biz de çanak tutuyoruz bu kötü gidişata.
Biz neyin savaşını veriyoruz?
Yeniden Büyük Türkiye’yi bu zihni işgal edilen çocuklarla nasıl inşa edeceğiz?
Anaokulu ve ilkokulda zihni darmadağın edilen çocukları istediğiniz kadar İmam Hatiplere, Kur’an Kurslarına gönderin gidişat değişmez.
En önemli yaşlarda batı kültürünün etkisine giren çocukları ileriki yaşlarda dönüştürmek, değiştirmek kolay olmayacak.
Bakanlığın ve eğitimcilerin çok ciddi önlemler alması gerekmektedir.
Yarın çok geç olacak çünkü.
Mustafa Süs
Kalemine sağlık abi
Allah bu kaleme ve zihne zeval vermesin.