eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
21°C
Ankara
21°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
21°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
18°C
Pazar Parçalı Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Töresöz Kitâbı Dedem Korkut…

Töresöz Kitâbı Dedem Korkut…

Kitâb-ı Dedem Korkud’da tâbiri caizse töresözlerin de kitâbı yazılmıştır. Eserde çok sayıda töresözün yanında, dinî inançları bildiren hikmetler, dilek bildiren sözler, dualar, beddualar da vardır. Hiç şüphesiz bunun temelinde, eserin adındaki “Kitâb” vurgusunda da görüleceği üzere, hakikat alanında doğrudan kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’e bağlılık yatar. Daha kitâbın hemen başında Dedem Korkud’un sahabi kimliğinde karşımıza çıkması da bu anlayışı açıkça teyid eder. 

Bu hususta kitâba daha da yakından bakılırsa “Allâh Allâh demeyince işler onmaz; Kâdir Tanrı vermeyince er bayımaz; Ezelden yazılmasa kul başına kaza gelmez; Ecel va’de ermeyince kimse ölmez; Tekebbürlük eyleyeni Tanrı sevmez; Azup gelen kazayı Tanrı savsın” şeklindeki töresözlerimiz de hikmet-himmet ve Tanrı-Kul metaforu içerisinde bizi doğrudan Hakk’a ve hakikata bağlar. Zira Türklerin yeni bir medeniyet inşasında bu bağlılık başat bir role sahip olmuştur. 

Bununla beraber nizâm-ı âlemin tesisi, sosyal ve beşerî kaidelere de bağlıdır. Fakat “Ana hakkı, Tanrı hakkı” töresözünde görüldüğü üzere beşerî alanda da bu hak “Tanrı”ya aittir. Yani eser, her hâlükârda Hak’tan halka doğru bir Tanrı nizamını tesis eder. Bu yönüyle Töreli Türk Halk Bilimi’nin beşerî karakterini de kurucu bir esâsa mâliktir. Dolayısıyla kitâbda töresözler, “bir çeşit tekerleme” karakteri de sergileyerek “zincirleme” olarak kitâb boyunca sıralanır. Böylece Tanrı nizâmı, yatay ve diken düzlemde gerçek hayatı tamamen kuşatmış olur. Hülâsa yazının başında da belirttiğimiz üzere, Kitâb-ı Dedem Korkud aynı zamanda bir töresöz kitabı da olmuştur artık! 

Kitâbın bu hakikî tarafını gör/e/meyenler ise beyhûde bir şekilde sadece kültürel tarafıyla yetinmişlerdir. Ne diyelim… Biz de bunlara Dedem Korkud’dan soylayalım: “Yalan söz dünyede olunca olmasa yeğ, gerçeklerün üç otuz on yaşını toldursa yeğ!” 

Lutfi Baba soylamış, görelim cânım ne soylamış: 

Yalan sözle çıkma yola 

Savrulursun sağa sola 

Gel hakikattan yana ol 

Lutfi Baba girsin kola… 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.