eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Cemil PASLI

1969’da Tokat’ta doğdu. İlkokulu Çeltek Köyü İlkokulu'nda, Ortaokulu Zile'de tamamladı. Sağlık Meslek Lisesi'nin iki yılını Kırklareli, son iki yılını da Konya'da okuyarak 1987 yılında mezun oldu. 1993’de S.Ü. İlahiyat Fakültesi’ni, 1996’da Konya Sağlık Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. 1997-2000 yıllarında Yüksek Lisansını İslam Mezhepleri Tarihi alanında “İslam Düşünce Tarihinde İlk Akılcılar: Mutezile” teziyle tamamladı. 2017’de başladığı Kelam Anabilim dalındaki “Kelam İlminde Yenilik Arayışları ve M. Şerefeddin Yaltkaya’nın İctimai Kelam Projesi” başlıklı doktora çalışmasını 2023'de tamamladı ve Kelam alanında doktor oldu. 1987-1996 yıllarında Sağlık Bakanlığı, 1996-2015 yıllarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalıştı. 2015-2019 yıllarında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya ve Afyonkarahisar İl Müdürlüğü görevlerini ifa etti. 2019’dan beri Selçuk Üniversitesi’nde çalışıyor. 2019-2021 Yılları arasında Engelli Öğrenci Birimi koordinatörlüğü yaptı. Haziran 2023-2024 tarihileri arası S.Ü. Sağlık Bilimleri Fakültesi Nasreddin Hoca Uygulamalı Ana Okulu Müdürlüğü görevini yürüttü. 2024-2025'de Selçuk Üniversitesi Prof. Dr. Erol Güngör Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı görevini icra etti. Şubat 2025 den itibaren Selçuk Üniversitesi'nde Araştırmacı olarak görevine devam ediyor. Yeni Konya gazetesi ve birçok internet adresinde haftalık yazılar yazan Paslı’nın birçok eseri bulunmaktadır. Türk Aleviliği” (2006), “Aile Huzur ve Mutluluğu için 9 S” (2013’), “Anadolu Aleviliği” (2013), “Akıl” (2016), “Bilge Kral Aliya’nın Camisi” (2018), M. Şerefeddin Yaltkaya’nın İctimai Kelam Projesi” (2024) ve "Kelam İlmi ve Sosyal Hayat (2024), Hikâyeden Hayat (2025) ve Mutluluk ve Başarı İçin 3+3 (2025) adlı kitapları bunlar arasındadır. Paslı, Aileyi Destekleme Derneği başkanlığı, Konya Platformu Derneği Yönetim Kurulu üyeliği gibi görevlerle Sivil Toplum Çalışmalarına katkı veriyor. İngilizce ve Arapça bilen yazar evli ve 3 çocuk babasıdır.

    Kalemtıraşı Yasaklayan Öğretmen

    1975 yılıydı…

    Tokat İli Zile İlçesi Çeltek köyü ilkokulunda görevine yeni birinci sınıflardan başlayan bir öğretmen ilginç bir uygulamaya imza atmış, kalemtıraşı yasaklamıştı.

    Açık gökyüzü mavisi önlüğünün cebinden her gün keskinlettiği bıçağını çıkarıyor ve her öğrencinin kalemini bizzat açıyordu.

    Öğretmen hanımefendinin kalemtıraşı yasaklayarak her öğrencinin kalemini bizzat kendi bıçağıyla açması; öğrencilere yakın olmak, onlarla daha yakından temas kurmak için yaptığı yüzlerce hareketten biriydi.

    Öğrencinin lastikleri eskidiği için sık sık düşen tumanını (lastikli pantolon) bizzat sevgi ve şefkatle çekiyor, akan burunlarını siliyor, çorabı, ayakkabısı v.b. eksik olanlarını karşılıyordu.

    Köyün zenginlerinde aldığı paralarla fon oluşturmuş öğrenciye dair her şeye yetişiyordu.

    Sabahları rengârenk hikâye kitapları karşılıyordu öğrencileri sıraların üzerinde…

    İmkânı olan babalardan fazlaca alıyor, imkânı olmayanları hiçbir eğitim adımından mahrum bırakmıyordu.

    Öğrencilerini üçüncü sınıfa taşıdığında onlarla çok güzel bir tiyatro oyunu çıkarmıştı.

    Bizzat senaryosunu kendi yazdığı tiyatroda Sultan Alparslan’ı ben canlandırmış Cevdet arkadaşımın canlandırdığı Romen Diyojen’i affetmiştim.

    Öğretmen hanım bu tiyatro ile Türk Milleti’nin alicenaplığını, affediciliğini, düşmanı dahi olsa zayıf düştüğünde ortaya koyduğu merhameti zihinlerimize kazımıştı.

    Öğrencilerini beşinci sınıfa taşıdığında onlara öyle özgüven yüklemişti ki…

    Bir gün kışın ortasında beşinci sınıf öğrencisi öğrencisi olan bendenize gelerek;

    “Cemilciğim birinci sınıfların öğretmeni hasta olmuş, beş gün istirahat almış, dersleri bir hafta boş geçmesin sen onlara öğretmenlik yapabilirsin” dedi.

    Onun geçirdiği duygu verdiği özgüvenle üzerimde siyah önlük kardeşimin de olduğu birinci sınıflara beş gün öğretmenin hazırladığı günlük ve haftalık plan üzerinden “çocuk öğretmen” olarak görev yaptım.

    O sınıfın öğretmeni ertesi hafta gelip derslerin başarıyla işlendiğini öğrenince bana ve öğretmenime teşekkür etmeye doyamadı.

    “Alet işler el övünür, talih işler kul övünür”

    İnsan hayatında talihi açısından iki şey çok önemlidir.

    1.İyi bir anne

    2.İyi bir sınıf öğretmeni

    “Kalemtıraşı yasaklayan Fatma Öğretmen” bizim için iyi bir anneden sonra iyi bir öğretmen olarak talihimizin yaver gitmesinin sebebi olmuştu.

    Sınıf öğretmenlerini en yüksek puanla üniversiteye alıp, onlara en yüksek maaşı verirsek; daha çok “kalemtıraşı yasaklayan öğretmen” eğitim ordusuna dâhil olur.

    İyi bir öğretmen olarak iyi anne adaylarını da onlar yetiştirir.

    Böylece her kulun talihi işler, her kul övünür.

    The Teacher Who Banned Pencil Sharpeners

    It was 1975…

    A first-grade teacher at Çeltek village primary school in the Zile district of Tokat province had implemented a curious practice: she had banned pencil sharpeners.

    She would pull out the knife she sharpened daily from the pocket of her pale sky-blue apron and personally sharpen each student’s pencil.

    The teacher’s decision to ban pencil sharpeners and sharpen each student’s pencil with her own knife was one of hundreds of gestures she made to be closer to her students and to connect with them more intimately.

    She would lovingly and compassionately pull the student’s tuman (elastic trousers), which frequently fell out because the elastics were worn out, wipe their runny noses, and replace any missing socks, shoes, etc.

    The wealthy villagers had raised funds to provide for every student.

    In the mornings, colorful storybooks greeted the students on their desks.

    She took a large share from the wealthy fathers, and never deprived the underprivileged of any educational opportunities.

    When she moved her students to third grade, she performed a wonderful play with them.

    In the play, the script of which she wrote herself, I played Sultan Alp Arslan, and I forgave Romanus Diogenes, played by my friend Cevdet.

    With this play, the teacher etched in our minds the magnanimity and forgiveness of the Turkish nation, and the compassion it displayed even when its enemy was weak.

    When she moved her students to fifth grade, she instilled in them such self-confidence.

    One day, in the dead of winter, she came to me, a fifth-grade student, and said,

    “Cemi, my dear, the first-grade teacher is sick and has taken five days off. Don’t let your classes miss a week; you can teach them.”

    With the self-confidence she instilled, I served as a “child teacher” for five days, following the daily and weekly schedule the teacher had prepared for the first graders, including my brother, who was wearing a black coat.

    When the teacher of that class returned the following week and learned that the lessons had been successfully conducted, she couldn’t stop thanking me and my teacher.

    “The hand that works with tools boasts; the person who works with fortune boasts.”

    Two things are crucial to a person’s fortune:

    1. A good mother

    2. A good classroom teacher

    “Teacher Fatma, who banned the pencil sharpener,” was the reason for our good fortune as a good teacher, after being a good mother.

    If we admit classroom teachers to university with the highest scores and pay them the highest salaries, more “teachers who banned the pencil sharpener” will join the educational corps.

    As good teachers, they will also raise good mothers.

    Thus, everyone’s fortune will flourish, and everyone will be proud.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.