Gelecekte torpile bakılmayacak

Torpili olmayanı işe almazlar yaklaşımı kimi zaman doğru olsa da…

İnsanlar kendi yanlarında tembel, uyuşuk, verilen görevi savsaklayan insanları çalıştırmak istemezler. Kimin yakını olursa olsun değişmez bu!

O yüzden bir an önce işe girmek, çalışmaya başlamak istiyorsak torpil aramaya değil yapıp ettiklerimizle göz doldurmaya çalışmak lazım.

Ama göz doldurmakla göz boyamak arasındaki farkı da anlayarak…

Kimisi tribüne oynar, o an bakarsın ki müthiş işler yapıyor, sözler, ortamlarda edilen ağdalı kelâmlar falan herkesin kulağına hoş geliyor.

Gelen ağır misafiri ayakta karşılama, giderken ayakta uğurlama falan hepsi yerli yerinde.

Bu davranışlar artık pek de kabul görmüyor.

Ha torpil arayıp bulan yok mu? Elbette var.

Hem de kolay kolay gelinemeyecek makamlara, torpille gelebilen, torpil bulabilmek için yedi dağı bir dağ diye gezen yok mu? Olmaz mı hem de yığınla.

Geçmişten günümüze kadar olagelmiş bir şey bu.

Kimilerinin tırnaklarıyla kazıyarak geldiği yere birileri havadan paraşütle inebiliyor.

Bunlar herkesin canını sıksa da değişen bir şey yok.

Canı sıkılan bile bu yola tevessül ediyor, etmiştir. Görülmüştür de.

Vardır birçok örneği.

Tüm bunlar oluyor diye, torpille işe alınıyor diye yan gelip yatacak değiliz.

Şuna dikkat etmek gerekiyor artık.

İstihdam alanında özel şirketlerin sayısı gün geçtikçe daha da artıyor.

Kamuda da denetimler artmak zorunda.

Denetimsiz yer kalmayınca, özel sektörde de insanlar istese bile torpille kimseyi işe alamayacak.

Düşünsenize…

Bir kurumda kurum amiri sizsiniz. Sizin üstünüzdeki amir sizden nitelikli iş istiyor.

Nitelikli iş yapmazsanız koltuğunuz tehlikede…

İş alımları var…

Ne yaparsınız? İşten anlayamayan, işten anlasa, diploma sahibi olsa bile, uyuşuk, işini savsaklayan emminizin oğlunu mu alırsınız yoksa çalışkan, kendine güvenen, yüzünüzü ağartacak ve hiç akrabalık bağınız olmayan, ahbap-çavuş ilişkinizin olmadığı birini mi alırsınız?

Kul hakkına, Allah rızasına, verilen koltuğun, makamın hakkını vermeye falan girmiyorum dikkat ederseniz.

Bunları duymayan, bilmeyen yok.

O açıdan özellikle gençleri yılgınlığa sürükleyen “torpil” olayına bir de bu açıdan bakalım.

Siz kendinizi geliştirin, altın gibi parlayın. Çamurda olsanız bile işverenin dikkatini çekeresiniz.

Yeter ki yılgınlığa düşmeyin. Yeter ki tembellik etmeyin.

Rakiplerinizin bir adım önüne geçmek için çalışın, çabalayın, kendinizi geliştirin.

İnanın çalışmak torpil aramaktan daha kolay ve daha insancıl.

İş bulursan çalışırsın, iş bulamazsan vicdanen rahat edersin, evine haram lokma götürmemiş olursun en azından…

Mustafa Süs