eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Nurcan ŞARLAYAN

İlk, orta ve lise eğitimini Kırıkkale'de, Üniversite Eğitimini Gazi Üniversitesi Meslekî .Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında Tezli yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Estetik Eğitim" isimli tezi, aynı konuda yayımlanmış yazıları ve "Eğitimde Nezaket" adlı kitabı bulunmaktadır.

    Bir Çocuğun Sesi: Öğretmenim, Beni Görüyor musun?

    Sınıfta oturuyorum.

    Sıram tam ortada… En arkada değilim, en önde de.

    Ne çok parmak kaldırıyorum ne de hiç konuşmuyorum.

    Dersleri seviyorum ama bazan anlamıyorum.

    Anlatsam… bilmiyorum, dinler misin?

    Yanımdaki arkadaşım sürekli söz alıyor, çok şey biliyor.

    Ön sıradakiler senden hep aferin alıyor.

    Ben sadece burada, sıramda oturuyorum

    Görünmez miyim, bilmiyorum.

    Sen bazen gözümün içine bakıyorsun.

    O an heyecanlanıyorum. Kalbim sanki daha hızlı atıyor.

    Ama sonra başka bir yöne çeviriyorsun bakışını.

    Ve ben yine sırama dönüyorum.

    Başımı önüme eğiyor, defterime bir şeyler çiziyorum sessizce.

    Kendimi çizgilere anlatıyorum sanki.

    Unutmuyorum bir gün teneffüste yanıma geldin.

    Kimse yoktu etrafta. Eğildin ve “Her şey yolunda mı?” dedin.

    O an kalbim bir kuş olup uçacaktı yerinden.

    Sadece başımı salladım.

    Ama içimde yıllardır söylenmeyen bir şey kıpırdadı:

    “Evet öğretmenim, ben buradayım.”

    Sana hiç söylemedim ama o gün sen beni gördün ya,

    Dünyalar benim oldu.

    Benim adımı söyledin, gözümün içine baktın,

    ve sadece dersimi değil, beni merak ettin.

    Ertesi gün, kalemimi biraz daha sıkı tuttum.

    Parmağımı kaldırmaya biraz daha cesaret ettim,

    Çünkü sen benim o sırada oturduğumu gördün,

    Sadece kendini anlatanları değil, anlatamayanları da fark ettin.

    Biliyor musun öğretmenim, sınıfımızda bir ben yokum böyle.

    Arka sırada oturan sarışın bir çocuk var ya hep durgun olan

    Teneffüste oyunlara hiç katılmıyor biliyor musun

    Bazan da merdivenin kenarında oturuyor tek başına.

    Belki sadece bir soru bekliyor:

    “İyi misin?”

    Belki sadece bir gülümseme.

    Belki de sadece ismini duymak istiyor, bir kere bile olsa.

    Ben sordum oyunumuza katılır mısın? diye ama başını yukarı kaldırarak

    “yok” dedi. Canı istemiyormuş.

    Belki o da bir dokunuş, bir sıcak bakış bekliyor uzun zamandır.

    Biliyorum bir gün de ona bakacaksın sıcacık “nasılsın” diye.

    Senin gözlerin bazen aynadır öğretmenim.

    Ve biz, kendimizi o aynalarda buluruz.

    Not: Her sınıfta sessizce var olmaya çalışan, görünmeyen ama hisseden çocuklar vardır.
    Bir öğretmenin bir bakışı, bazen bir çocuğun hayatını değiştirir.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.