Bir Zihniyet Devriminin Öncüsü Bakan: TEVFİK İLERİ
Kültürümüzde değer hazinelerimizi, kıymetli insanlarımızı ve değerlerini dile getiren pek çok kelime ve deyim var. Kullanılan pek çok söz ve atasözü mevcut. Ağır top, ağır adam, deve dişi gibi adam, entelektüel, öncü, yol açıcı, kurucu gibi tabirlerin hepsini birden kullanabileceğimiz bir isim Tevfik İleri. Fikir ve icraatlarıyla bir devrin akışını değiştirdi. Türkiye’nin eğitim vizyonunu ana mecralarına doğru sevk ederek büyük şafağa doğru yürüyüşün temellerini attı. Hakkıyla ve hakikatiyle kendi dönemindeki adıyla Maarif Vekaleti olan Milli Eğitim Bakanları içerisinde kendini tarihe altın harflerle yazdıran büyük isim oldu.
Ailesi ve Çevresi
Tevfik İleri 1911 yılında Rize Hemşin’de doğdu. Babası Hafız Celal Efendi olup annesi Fatma Hanımdır. İmamoğulları ailesindendir. Çocuk yaşlarda geçim zorluğu nedeniyle babası memlekette kalmak suretiyle ailenin diğer fertleriyle birlikte İstanbul’a taşındılar. Araya birinci dünya harbinin girmesiyle babası gelemeyince Tevfik İleri, bir taraftan okurken diğer yandan evin geçimine yardımcı olacak işler yapmaya başladı.
Şahsiyeti, Tahsili ve Evliliği
İstanbul’da ilkokulu sonra ortaokulu Gelenbevî Ortaokulunda bitirdi. Daha sonra o dönem ülkede yeteri kadar lise olmadığı için yapılan bir imtihanla direk olarak 1928 yılında Yüksek Mühendis Mektebi’ne kaydoldu. Mühendislik okuduğu seneler Tevfik İleri’nin öğrenci lideri olarak tanınmaya başladığı dönemi teşkil etti. Tahsil döneminde MTTB’ye başkanlık etti. Türkçeyi mükemmel konuşan birisi olarak hatipliği ile dikkatleri üzerine çekmeye başladı.
Talebeliğinde ilk sivil eylemi Vagon Li hadisesinde arkadaşlarını organize ederek protesto eylemine katıldı.
1933 yılı şubat ayında Bulgaristan’ın Razgrat şehrinde Türklere ait mezarların tahrip edilmesi şeklinde bazı hadiseler cereyan etmişti. Bulgaristan Razgrat hadisesi münasebetiyle 20 nisan 1933’te İstanbul’da gerçekleştirdikleri protesto eyleminden sonra bazı arkadaşlarıyla birlikte altı gün tutuklu kaldı. Bu hadisenin önemi cumhuriyetin kuruluşundan sonra yurt dışı Türkler için Türkiye dahilinde gerçekleştirilen ilk eylem olmasıdır. Lideri de Tevfik İleri’dir. Talebeliğinde 1933 temmuzunda dokuz arkadaşıyla birlikte Çanakkale’ye giderek şehitleri anma merasimlerinin öncülüğüne başlatmış. Oradaki şehitliğin bakımsızlığını ve bir abide talebini daha sonra Birlik Mecmuasında yazdığı yazıyla dile getirmiştir. 1958-1960 yılları arasındaki Bayındırlık Bakanlığı sırasında Türkiye’de ilk defa Boğaz Köprüsü ile alakalı çalışma ve proje hazırlayan isim de Tevfik İleri olmuştur. Araya 27 mayıs girince bu proje uzun yıllar sürüncemede kalmıştır.
Tevfik İleri, Türkçe’yi kendisine dava edindi. Bu konuda arkadaşlarıyla kampanyalar düzenledi. 10 mart 1933 Çanakkale şehitlerini anma gününde dil seferberliği yapılmasını savundu. Yine talebeliği döneminde İstiklâl Marşı seferberliği başlatılarak toplumda yaygınlık kazanması konusunda çalışmalar yaptı.
1933 senesinde Yüksek Mühendis Mektebinden mezun oldu. Hocalarının İstanbul’da kalıp hukuk okuması teklifini kabul etmeyerek aynı sene Erzurum‘a mühendis olarak tayin edilmiştir. Yine aynı sene 20 ekim 1933’te baba dostlarının kızı Vasfiye Hanım’la evlenmiş. Tevfik Bey’in, ‘’ikimizin de büyük aşkı kendimize değil vatanımıza olsun’’ sözleriyle kavli karar eylemişler. Eğitime ilgisi Erzurum senelerinde başlamış. Boş zamanlarında Erzurum’da öğretmenlik yapmaya başlamış. Hatta mühendisliği bırakıp temelli olarak öğretmenliğe geçmek istemiş. Erzurum Maarif Müdürü ‘’memleketin mühendise daha çok ihtiyacı var’’ diyerek Tevfik İleri’yi mühendisliğe devam etmesi konusunda ikna etmiştir. 1937 senesinde Çanakkale’ye tayinleri çıkmış. İlk iki çocukları ölmüş sonra yaşayan ilk çocukları Cahide 1941 senesinde Çanakkale’de doğmuştur. 1942 yılında Samsun Nafia Müdürlüğüne atanmış. 1946’ya kadar burada görevde kalmış. Çocukları Ayşe(1943), Cahit(1945) burada dünyaya gelmişler. 1946 senesinde Samsun Karayolları Bölge Müdürlüğünü kurmuş. 1950 senesine kadar ilk bölge müdürü olarak görev yapmıştır. Sonrasında da siyasete atılmıştır.
Bakanlığı Dönemi ve Hizmetleri
1950 ile 1960 yılları arasında üç dönem Samsun milletvekili olarak meclise girmiş. 10 yıl süren vekillik döneminde partinin ağırlığı olan bakanlarından biri olmuş. Ulaştırma Bakanlığı, Maarif Vekilliği(Milli Eğitim Bakanlığı), Bayındırlık Bakanlığı, Devlet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yapmıştır.
Görev yaptığı her yerde liderlik özellikleri dikkat çekmiş. 1950 seçimleri öncesi CHP’den de teklif aldıysa da o prensiplerine daha uygun bulduğu DP’den aday olmuş ve Samsun milletvekili olarak seçilip meclise girmiştir. Eşi Vasfiye Hanım adaylığını desteklemiş ve “Allah’ım eğer biz bunda kendimiz için bir menfaat düşünüyorsak, bize bunu nasip etme. Memlekete yararı olacaksa yolumuzu açık et.” Diye dua etmiştir.
Tevfik İleri 1950 öncesi DP saflarında siyasete atılmış. 1950 öncesi CHP’ye karşı yürüttüğü şiddetli muhalefetle dikkatleri çekmiş. DP hükümeti kurulunca da kısa süren bir Ulaştırma Bakanlığından sonra Milli Eğitim Bakanlığına getirilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığına gelmesi ise Avni Başman’ın bu görevde iken kısa sürede istifa etmesiyle bu konudaki yetkinliği ve dirayeti göz önüne alınarak bir hükümet tasarrufu olarak ortaya çıkmıştır.
Birinci dönem bakanlığı 11 Ağustos 1950 – 5 Nisan 1953 tarihlerinde, ikincisi 13 Nisan 1957 – 25 Kasım 1957 tarihleri arasında ve üçüncüsü de vekaleten 22 Mayıs 1959 – 8 Aralık 1959 tarihlerinde gerçekleşmiştir. Bu üçüncü dönem Maarif Vekilliği zorunlu bir görevin ifası içindir.
1950’li yıllardan itibaren program ve müfredatı hazırlanan Yüksek İslam Enstitüleri’nin açılışı o dönem Milli Eğitim Bakanı Celal Yardımcı tarafından ağırdan alınınca vekaleten bu göreve atanarak bu açılış Tevfik İleri tarafından gerçekleştirilmiştir.
Eğitim Hedefleri ve İcraatları
Tevfik İleri eğitimi, kalkınmanın temeli ve dinamosu olarak görmekteydi. Bu konuda “Eğer hakikaten bir memleket kalkınması yapacaksak, mutlak bir maarif kalkınması yapmamız lazımdır” (Akşam, 24 Ekim 1950) demekteydi. Tevfik İleri kendi döneminde, milli eğitimde iki hedefi kendisine eğitim mefkûresi olarak benimsemiştir: modernleşme ve millilik. Bütün çabası bu iki ilke üzerinden Maarifin milli bir yön kazanması üzerine kurulmuştur.
Tevfik İleri, 1950-1953 arasındaki ilk bakanlığı döneminde okullar da ilk rehberlik uygulaması, liselerin dört yıla çıkarılması, İmam Hatip okullarının açılması, CHP döneminde kapatılan Yüksek Muallim Mektebinin tekrar açılması ilk icraatlarındandır. Kapatılan Köy Enstitülerini Öğretmen Okullarına dönüştürüp yeni bir ruhla tekrar faal hale getirilmesi şeklinde eğitim hizmetlerine de imza atmıştır. Ayrıca bakanlıkça yayınlanan İnönü Ansiklopedisinin Türk Ansiklopedisi olarak yayınına devam etmesine, ilkokul öğretmenlerinin intibakının yapılması(1950), ilkokul öğretim programlarına din derslerinin alınması(1951), Türk kültür eserleri serisinin yayınına başlanması gibi eğitim hizmetleri de onun bakanlığı döneminde gerçekleştirilmiştir.
Doğu Üniversitesi(Erzurum Atatürk Üniversitesi) ve OTDÜ’nün tasavvuru, projelendirilmesi ve akademik hayata açılışını kendi döneminde gerçekleştirmiştir.
İmam Hatipler ve İslam Dünyasındaki Üçüncü Büyük Değişim
Maarif alanında yaptığı köklü hizmetler ile tarihe geçen, yüz yıllık akışın kendi döneminde yönünü değiştiren isimdir Tevfik İleri’dir. 1950 çok partili dönemle başlayan Demokrat Parti Döneminde bakanlığın ismini tekrar Maarif Vekaletine döndürmüş. Aynı zamanda hocası da olan Celal Ökten hoca ile İmam Hatip okullarının açılışını plan program ve müfredat olarak hayata geçirmiş. Başka üniversitelere alınmayan İmam Hatip öğrencilerine üniversite kapısı açmak demek olan Yüksek İslam Enstitülerini açarak bir devrin zihniyet ve fikri anlamda yönünü değiştirecek bir büyük icraata da Tevfik İleri imza atmıştır.
Özellikle Tanzimat Fermanıyla başlayan ve 1839-1840’lı yıllardan 1940’lara kadar Türk aydınının yaşadığı ‘’aşağılık’’ kabusunu tersine çevirecek bir zihniyet devriminin hayata geçirilmesinin fikri alt yapısını hazırlamıştır. O zamana kadar ‘’batıcılaşma’’ ‘’batılılaşma’’ adıyla İslam medeniyetinin adının bile ortadan kaldırıldığı bir dönem yaşadı aydınlarımız. Tevfik İleri, böyle kuvvetli düşünce kuraklığının ardından hem doğuyu hem batıyı bir araya getirdiği bir model üretti.
İmam Hatipler ve Yüksek İslam Enstitüleri yoluyla medeniyetimizi ve değerlerimizin düşünce perspektifinden şekil ve vücut bulmasının yollarını açtı. Yerli modelin üretilmesi yolunda öncülük etti. Bir taraftan eğitim sistemimizin niteliğini yükseltmek yolunda çalışmalar yaptı. Öte yandan bir asır aradan sonra yerel, milli ve küresel sistem ve metotları birleştirerek, imam hatipler ve Yüksek İslam Enstitüleri üzerinden milli eğitim yoluyla Türkiye’nin düşünce dünyasına yeni bir rota kazandırdı.
Yassıada Günleri, Vakar ve Şecaati
27 mayıs sabahı darbeci askerler tarafından evinden alınan Tevfik İleri daha yolda darbecilerin hakaret ve şiddetine maruz kalmaya başladı.Harp okuluna bir büyük salona bütün Demokrat Partililerle birlikte balık istifi şeklinde herkes bir arada olacak şekilde konulmuşlardı. Bütün Demokrat Partililerin hepsi bir arada kalmaktaydılar. Tevfik İleri bir gün o ortamda namaz kılarken içeriye albay ya da yarbay rütbesinde bir darbeci girer: ’’Tevfik İleri nerede? Tevfik İleri nerede?’’ diye bağırır. Yanındakiler namaz kılan Tevfik İleri’yi işaret ederler. O darbeci artığı namaz kılmakta olan Tevfik İleri’ye tekme ve yumruklar indirerek bir taraftan da bağırmaktadır: ‘’Ben senin belalınım.’’ Tevfik İleri, hiç sükûnetini bozmadan namazını tamamlar. Namazını tamamladıktan sonra da metanet ve dirayetini kaybetmemiş bir halde ayağa kalkar ve o darbeciye: ’’Komutan komutan asıl bela nedir biliyor musun? Seni bela olarak göndereni tanımamaktır?’’ Tabi o Amerikan artığı subay bu okkalı cevap ile şoka girer. Bu tokat gibi cevap karşısında tek kelime karşılık veremez. Donar kalır… Bu bilgi daha sonra hadiseye şahit olan arkadaşları tarafından ailesine anlatılmıştır.(*)
17 sene mühendislik, on yıl da bakanlık yapmış bir isimdi ve katı, yatı olmayan ailesi kirada oturan bir bakandı. Böyle bir bakana Yassıada düzmece mahkemesi dokuz ayrı ihalede yolsuzluk davası açabilmişti. Yapılan bu ağır, haksız ithamlar yetmezmiş gibi 15 yaşındaki kızı Ayşe’yi Yassıada’da tutuklayıp hücreye attılar. Kızına bir fenalık edebilecekleri kaygısıyla gözüne günlerce uyku girmedi. Bütün bu baskı ve ithamlar karşısında artan tessürüyle pankreas kanseri oldu. Yassıada’dan Kayseri’ye nakledildi. Oradan da hastalığı nedeniyle Ankara Hastanesine nakledilen Tevfik İleri 31 aralık 1961’de öldü ve 1 ocak 1962’de toprağa verildi.
Tevfik İleri’ye Vefa Türk Tarihine ve Milletine Vefadır
Tevfik İleri döneminde yapılanların temel perspektifi İslam Dünyasında üçüncü büyük değişimin önünü açmak olmuştur. Tevfik İleri merhum bu değişimin öncü ismidir. Bu nedenle Tevfik İleri’nin bugün İŞKUR binası olarak kullanılan Ankara Sağlık Sokak’ta oturduğu ev ve ait olduğu bina Tevfik İleri Maarif Evi olarak düzenlenerek hatırası ve adına yaraşır şekilde yad edilmelidir. Öğretmen yazarların kültür sanat etkinlikleri ve imza günlerine ev sahipliği yapabilecek şekilde bu bina uygun şekilde tanzim edilmeli. Binanın iç yapısı öğretmenlere ve eğitim dünyasına yaraşır bir tarihi kimlikle dekore edilmeli. Hatta Tevfik İleri Maarif Evi projesi tarihi kimlikle İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlere yayılarak milli hafızaya hizmet edecek bir proje olarak hayata geçirilmelidir.
Milletimizin tarihi varoluş temellerinin ve 21. Yüzyıl büyük Türkiye’sinin temellerinin atıldığı yer eğitimdir, milli eğitimdir. Eğitim de vefalı ve milli hafızaya hizmet eden ellerde yükselecektir.
Tevfik İleri Maarif Evi Sayın Cumhurbaşkanımızın vefalı siyaset anlayışına pek yaraşır bir hizmet olacaktır.
Faydalanılan Kaynaklar
Teklifinize çok ilgiliyim, lütfen bana telefon edin veya WhatsApp’tan yazın +905495577557
Memiş Okuyucu çok önemli bir hazineyi kaleme almış.
İsmini okul tabelalarında görüp Memiş Hoca’mın yazısıyla birlikte daha yakından tanıma fırsatı bulduğumuz büyük fikir adamı Tevfik İleri’yi…
Bir ağır adamı , bir fikir davacısı ,eskimeyen bir Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri üstadı…
Çanakkale şehitlerini anmaya giden öncü, Boğazdan boğaza köprü kurgulayan mühendis,Türk dili sözcüsü, İmam Hatiplerle , Yüksek İslam Enstitüleriyle derin milletin inanç çığırının önünü açan bir mütefekkir.
CeHaPe nin yapıp,yayıp,yıktığı Köy Enstitülerini öğretmen okullarına dönüştüren bir savaşçı,Üniversiteler açıp akademik hayata geçişini sağlayan
maarifin en büyük değişim ve dönüşümünü gerçekleştiren , yereli küreselleşmenin muhtelif lisanı karşısında güçlendiren bir entellektüel Tevfik İleri’yi…
Tevik İleri’ ye vefa Türk tarihine ve Türk milletine vefadır.
Memiş Okuyucu’nun; satırlarına yaydığı yazıda, Ankara İŞKUR binasının
“Tevfik İleri Maarif Evi”
yapma önerisini Sayın Cumuhurbaşkanımız en kısa süre içerisinde duyacaktır.Sayın Bakanımıza bu sesi ulaştırmak en güncel vazifemiz olacaktır.
Tevfik İleri’ nin hatırasını yaşatmak hepimiz için asli bir görevdir.
Eline,diline, kalemine sağlık Memiş Hocam.
Kalemine gönlüne sağlık Memiş Hocam. Bir solukta okudum. Ahde vefa teklifiniz de inşallah karşılık bulur. Selamlarımla