27. GÜN: KADİR GECESİ: KUR’ÂN GECESİ
Bir Hadis:
Ebû Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır. İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ihya eden kimsenin de geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 1)
Kadir gecesi; kadri yüce değerli gece, karar gecesi, bir ömre bedel bir gece, rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak yağdığı gece, inanan gönüllerin sevgi ve merhametle coştuğu mübarek bir gece, körelen vicdanlarımıza hayat sunan benzeri olmayan bir gece. … Belki bu geceyle ilgili çok şey söylenebilir. Bu geceyi anlayabilmek için Ramazan ayını, mektebini daha yakından anlamak ve bilmekle mümkündür. Ramazan ayını diğer aylardan farklı olduğunu gösteren bazı hususiyetleri zikredecek olursak kısaca; Ramazan, Kur’an ayıdır, Ramazan, oruç ayıdır. Ramazan, takva, arınma ve Allah’ı yüceltme ayıdır. Ramazan, kanaat, şükür ve sabır ayıdır. Ramazan, tövbe, murakabe ve muhasebe ayıdır. Ramazan, hidayeti ve doğruyu bulma ayıdır. Ramazan infak ve cömertlik ayıdır. Ramazan tefekkür ve tezekkür ayıdır. Ramazan itikaf, inziva ve susma ayıdır. Ramazan, Allah’ın koyduğu sınırlara uyma, onları aşmama ve gözetme ayıdır. Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni içinde barındıran bir aydır. Yüce Kitabımız Kadir gecesini şöyle anlatmaktadır: “Şüphesiz biz, onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Cebrail, Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.” (Kadir 97/1-5)
Bu ayetlerde bizlere anlatılmak istenen pek çok mesajlar vardır. Birinci mesaj Kadir Gecesi’nin kadrinin yüceliğinin Kur’an’ı Kerim’in o gecede nazil olmasına bağlı olduğunu, Kadir Gecesi’ni ihya etmek istiyorsanız, kadrini, değerini Kadir Gecesi’nin karanlığında değil bütün insanlığı karanlıklardan kurtaran, bütün insanlığı aydınlığa kavuşturan Kur’an’ın ikliminde ve mesajlarında arayınız, denmek istenmektedir. Kadir Gecesi’nin ve Kur’an’ın kıymetini bilmezsek Kadir Gecesi’ni asla ihya emiş olamayız. Kur’an’a değer vermek ise ancak üç aşamada gerçekleşir. Birincisi, Kur’an’ı okumaktır. Kur’an’ı okurken onu kalbimize Cebrail tarafından yeni nazil oluyormuş gibi okumalıyız. İkincisi, Kur’an’ın asıl gayesi olan, onu anlamaya çalışmaktır. Onun için ikinci görevimiz, Kur’an’ı anlamak olmalıdır. Üçüncüsü de Kur’an’ı yaşamaya çalışmaktır. Onun hak dediklerine hak, batıl dediklerine de batıl demektir. Kur’an ahlakıyla ahlaklanmak, Kur’an’ın yüreğimize yerleştirmek istediği şefkat ve merhametin yüreğimize yerleşmesini sağlamaktır.
Kadir süresinin ayetlerinden çıkaracağımız ikinci mesaj; bir ömre bedel seksen üç yıllık manevi bir gelişme yaşamak istiyorsanız o taktirde yine Kur’ân’a döneceksiniz. Kur’an’ın hak, hakikat, adalet mesajlarına bakıp onunla yeniden tanıştığınızda, kalbinizin semasına Kur’an’ı yeniden indirdiğinizde; o taktirde seksen üç yıllık manevi bir gelişmeyi bir anda yoğunlaşarak yaşama imkanına sahip olursunuz.
Üçüncü mesaj ise ayette belirtildiği üzere eğer başta Cebrail olmak üzere meleklerin yeryüzüne barış ve esenlik mesajlarını yeniden getirmesini istiyorsak, Cebrail’in on dört asır önce Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya (s.a) getirdiği barış ve esenlik mesajlarını içeren hakkı, hakikati, adaleti ve ahlakı anlatan Kur’an’ın mesajlarına yeniden dikkat kesilmemiz gerekiyor. Kadir süresinin bize kazandıracağı bu tefekkür ve anlayışla birlikte biz müminler olarak Kadir gecesini ibadetle ve dualarla ihya etmeliyiz. Hz. Aişe Validemiz bu gecenin nasıl ihya edileceğini Hz. Peygamber’e (s.a) sormuş, o da “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet! de” şeklinde cevap vermiştir. (Tirmiziî, De’avât, 84; İbn Mâce, Dua, 5)
Hz. Peygamber (s.a) Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu kesin olarak bize bildirmemiş, bu eşsiz gecenin Ramazan’ın son on günü içindeki tek sayılı gecelerde aranmasını tavsiye etmiştir. Bazı hadis rivayetlerinde Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi olduğu ifade edildiği için İslâm âleminde ağırlıklı olarak bu gece ibadetle değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Aslında Kadir Gecesi’nin kesin olarak belirlenmemiş olması, Ramazan’ın her gecesinin Kadir Gecesi imiş gibi geçirilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” sözü de bunu ifade etmektedir.
İçinde bulunduğumuz günler Ramazan-ı Şerif’in son günleri. Bu günler, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran günler. Peygamber Efendimiz (s.a) bir hadisinde “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm, 6) Başka bir hadisinde “Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın!”( Muvatta’, İ’tikâf, 6) buyurmuştur.Yine Allah Resûlü (s.a) bu gece hakkında ümmetini şöyle uyarmıştır:“Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.”(Nesâî, Sıyâm, 5)
Allah cümlemizi bu geceyi anlayan, idrak eden ve ihyâ eden kullarından eylesin.
Sünnet:
Kur’an ahlakını benimsemek ve o ahlak üzere yaşamak sünnettir. Hz. Aişe annemiz Peygamberimizin (s.a) ahlakını soran kişilere ne cevap vermiştir? “Onun (Peygamberimizin) ahlakı Kur’an’dı” hadisini nasıl anlamalıyız. Hz. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Nebiyy-i Muhterem’in (s.a) ahlâkı Kur’an idi.(Müslim, Müsâfirîn 139)