eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilal KEMİKLİ

2 Ocak 1965 tarihinde Olukman, Sivas'ta dünyaya geldi. Akademisyen, şair ve yazar. 1998'de doktor ve 2002'de doçent oldu. Kemikli, 2008'de profesörlüğe yükseltildi. Ankara, Yüzüncü Yıl ve Süleyman Demirel Üniversitelerinde öğretim üyesi ve idareci olarak görev yaptı. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Edebiyatı Anabilim Dalı başkanıyken Dumlupınar Üniversitesinin yeni açılan İlahiyat fakültesinde bir süre Dekanlık yaptı. Halen Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde akademik ve ilmi faaliyetlerine devam etmektedir.

    Ramazan ve Şükür

    Ramazan bereketi hanelerimize huzur getirdi. Bir telaş, bir coşkunluk, bir heyecan… Bendeniz, nerede o eski ramazanlar,  korosuna katılmayacağım. Ramazan oryantalizmi yahut nostaljisi yapmanın anlamı yok. Bunun yerine, hale şükredip, zaman zaman tahattur sadedinde dikiz aynasından geriye bakmayı yeğlerim.


    Hale şükretmek diyorum… Hamdolsun, şükürler olsun; son yıllarda bir Ramazan bilinçlenmesi müşahede ediyorum. Ramazan bilinçlenmesi tabirini fakir şu manaları düşünerek kullanıyorum: 

    1. Orucun gereğini bihakkın yerine getirme, sözü ve fiilleriyle de oruç tutma.
    2. Sofraları geniş tutma, misafirsizliği dert edinme, fakiri fukarayı gözetlemenin yanında komşuyu, hısım ve akrabayı da ağırlama, birlikte olma ve aynı sofrada mayalanma duygusu. 
    3. Zekâtı ve sadakasını yerli yerine verme çabası, fitreyi unutmama, toplumu derinden etkileyen yaraların tedavisine dönük azami gayret ve çaba içinde olma.
    4. İtikâf ibadetini eda etme niyetinin ve uygulamasının artması.

     

    Evet, akademik bir yazı kaleme almadığımın farkındayım… Ama çevremde gözlemlediğim kadarıyla, bu yukarıda işaret edilen maddeler dâhilinde bir ramazan bilincinin son yıllarda arttığını söylemek isterim. Bilhassa itikâfa ilişkin çabaları görüyorum, gıpta ile seyrediyorum.


    Ramazan bereketi, kendini itikâfta sırlıyor. Biraz kendin ol, kenara çekil, âlemi müşahede et, ibret al… Durmaksızın akan zaman ırmağı karşısında, aktif ve pasif tembelliklere biraz olsun mesafeli ol ve gayelerin gayesine yönel! İtikâfın ihsas ettiği mana bu cümlede münderiçtir. Oruç, itikâfla bitmek tükenmek bilmeyen bir kaynağa tutunma fırsatı sunuyor; oraya tutunuyorsunuz, huzur buluyorsunuz. 

    Benim çocukluğumda bu denli iştiyakla itikâf kavramının tedavülde olduğunu söyleyemem. Merhum babacığım, kendi halinde hizmetleri olan bir imam, kelimenin tam anlamıyla bir hoca efendiydi; o yüzden de evde Ramazan sevinci bütün bir hayatı kapsardı, dini hayatın coşkunca yaşandığı bir huzurhanede ve muhitte yaşıyorduk; lakin itikâfa ilişkin talepler günümüzdeki kadar dikkat çekmezdi. Şimdi heyecanla kendini sokaktan, oluşturulan gündemden, gelip geçici arzulardan beri tutma çabasında olan gençleri görüyorum, umutlanıyorum, heyecanlanıyorum. Bendeniz, üzerinde onlarca oyun oynansa da, yüzlerce tuzak kurulsa da, önlerine binlerce mânia çıkarılsa da sabırla ve beklenmeyen metanetle gayret edip kendi kimliğini arayan değerlerini keşfe çıkan, arınmanın, insan olmanın, değerli olmanın peşinde olan bu yeni nesli seviyorum; onları gıpta ile seyrediyor, dualar ediyorum!


    Kim ne derse desin, nasıl değerlendirse değerlendirsin, bugünün dindarlığının kendine göre sahihlik tarafları çoktur. Şekilde kalmadan, öze, sahih idrake doğru seyredeceğinden de kuşkum yok. Umutluyum, Ramazan iklimi bana umut veriyor. Bu umut, tatlı bir meltem gibi, heyecanlandırıyor, şenlendiriyor. O sebepten hale şükrediyorum. Ramazan şükrümüzü artırıyor.


    Evet, Ramazan tecellilerin adeta sağanak sağanak yağdığı bir bereket mevsimi… Fakat bu bereketten yararlanmak için, orada burada çokça görünmeden, vaktin değerini bilerek, hayır ve güzelliği çoğaltmak iktiza ediyor. Ramazanla çoğalmak, varlığı an/la/mak, hayatı anlamlandırmak. Bütün mesele budur; hamdolsun görebildiğim kadarıyla Ramazan’ın anlamı bu boyutla görülüp, idrak ediliyor. Hamdolsun, Ramazan bereketi hanelerimize huzur getirdi. Şükür… Binlerce şükür! 

    Bilal Kemikli

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.