Asırlar öncesinden bir çağrı Rabbimizden,
“Lebbeyk” der de koşarız, teslimiz kalbimizden…
Geride koy dünyayı, malı, mülkü, parayı,
Vedalaş neyin varsa, kalp; Sultan’ın sarayı…
Soyun, dökün nen varsa, unut varlığın, varın,
Beyaz ihram içinde, kefen misali sarın…
Kalbi rapt eylemeli sahibine Kâbe’nin
Eriyip, yok olmalı zübdesinde âlemin…
Beyaz kelebek gibi sen de katıl deryaya,
Takın tül kanatları, kanat çırp arınmaya…
Tecelligâh-ı Hak’tır, karşısında durduğun,
Sakın terk-i edepten, ‘huzur’dur, bulunduğun…
Hacer validemizi, hatırla ihtiramla,
Teslimiyet zirvesi, hürmetinle selamla…
“Bizi bırakıp gitmen, Rabbinin emriyle mi?
Öyle ise hüzün yok, ziyan etmez bizleri”
Hacer misali koştur, Safa Merve arası,
Her adımında huzur, kalmaz kalbin karası…
Zemzem ne mübarek su, ab-ı hayat cennetten,
Ne varsa temizlensin, şu isyankâr cesetten…
Hacc, sabır imtihanı, incinme ve incitme,
Zar zor kazandığını, sakın ola kaybetme…
Orada hiç kimseye tek bir kötü söz etme,
Allah’a kul olurken, kula eziyet etme…
Cebel-i Rahme’desin, bir kavuşma mekânı,
Varlığını kurban et, boşa geçirme anı…
Gözyaşların sel olmuş, göğe açılmış elin,
Günahların omzunda, çoktan bükülmüş belin…
Yüreğin ateşlerde, zikrullahtadır dilin
Küçük bir damlasısın, müminlerden bir selin…
Arafatta, vakfede, erisin günâhların,
Gönülden yalvar, yakar, arşa çıksın ahların…
“Ulaşamaz Rabbine etleri ve kanları”
Yoluna kurban olsun mü’minlerin canları…
Rabbin kabul buyurur, hakiki kurbanları,
“Müjdelesin iyilik yolunu tutanları…”
“Rabbini tekbirlerle yüceltesin” ey hacı,
Tüm manevi dertlerin hakikatte ilacı…
İsmail’ce teslim ol, budur murad edilen
İbrahimî bir duruş, asıl senden beklenen…
Şimdi taşlaman gerek yanındaki şeytanı,
Mekânlar bir simgedir, gerçek düşmanı tanı…
Medine’de yüzler sür, eşiğine Habib’in,
Huzurunu hisseyle, cennetten esen yelin…
Erit, yok et varlığın, buydu senin emelin,
Rıza’yı Bari için, işte senin bedelin…
Var git huzura gark ol, yetişmeden ecelin
Ahirin mamur olsun, temizlesin evvelin…
“Rabbin temiz evinde tüm kirlerin dökülsün”
Kalbin eğik, nefs dökük, ruh huzurda bükülsün…
Misafirisin bil ki Hakk’ın ve Habibi’nin,
Yolundan ayrılma hiç gönüller tabibinin…
Masivaya elvedan, maveraya merhaban,
Haccına sadık ol sen, heba olmasın çaban…
Ecelin erişmeden davete icabet et,
Ya Rab tüm müminlere mebrur bir hac nasip et…
Ahmet Kağan Karabulut