Bir ergenin kimlik oluşturabilmesi için, önce kimliksiz kalma ile kimlikli yaşamanın farkının ne olduğunu çok iyi bilmesi gerekir. Bunu da ergene önceki yazımız, aile, okul ve toplum kazandıracaktır. Bu bilgiyle, kimlik oluşturmak üzere ilk adımı ergenin kendisinin atması ve süreci yönetmesi icap eder. Bunun yanında şu dört temel birikimden de yararlanmalıdır:
1- Ergenin, çocuklukta kazanmış olduğu inanç bilgi, ahlak ve davranış kalıpları,
2- Doğuştan Allah’ın ona verdiği yetenekler, ortaya koyduğu irade yönünde araştırma, öğrenme; düşünme, tasnif etme, karşılaştırma ve üretme gibi yetenekleridir.
3- Ergenlik döneminde kazanacağı inancı, kültürü, tarihi ve günümüzle ilgili her türlü temel bilgiler.
4- Kendisine özdeşim modeli olarak alacağı şahsiyetler.
Ergen bu birikimlerle, toplumun çeşitli katmanlarıyla bağ kurarak kimliğini oluşturur.
Kimlik Oluşturabilmiş Ergen,
Önceki yazımızda kimlik oluşturamamış ergenlerin özelliklerini görmüştük. Bu yazımızda da kimlik sahibi ergenlerin durumunu inceleyelim. Bu özellikler:
a- Kimlik sahibi genç, Kainat, hayat ve insanın sırlarını belli oranda keşfetmeye başlamış; varlıkların ve varlıklar içerisinde de kendi konum, görev ve yerinin; nereden gelip, nereye gideceklerinin; genç bir insan olarak dünyadaki görevinin şuuruna/bilincine varmış bir kişidir.
b- Kimlik sahibi gencin, bilinçlice ve gönülden bağlanıp özümsemiş olduğu, bugününü aydınlatan ve geleceğe yönelik hayaller kurup, umutlarını yeşerten bir inanç sistemi, tarih şuuru, kültürü ve bunlardan çıkarılmış bir dünya görüşü, hayat nizamı ve bir yaşam biçimi vardır.
c- Kimlik sahibi ergen bu kimliği doğrultusunda ne istediğini, hangi yöne yöneleceğini, ne olmak istediğini ve kalıcı olarak hangi işi yapacağını çok iyi bilir. Onun kendisine has duygu, düşünce ve amaçları vardır; kendi inisiyatifi ile bir şeye karar verir; o şeyde ya da o işte kalıcı seçimler yapar.
d- Kimlik sahibi genç, bu kimlik çalışmalarını yürütürken, özellikle ileri ergenlik döneminden itibaren, doğal olarak kendisiyle aynı dünya görüşünü paylaşan diğer insanlarla/dava arkadaşlarıyla karşılaşır, onlarla bütünleşir ve onlarla beraber, güçlü bir kadro oluşturduklarını görür. Böylece bu genç hem kendisini daha güçlü hissetmeye başlar hem de dava arkadaşları ve dünya görüşlerinin kendilerini, ülkelerini ve diğer ülkelerin insanlarını kurtaracağına yürekten inanır. Bu haliyle genç adam, önce ülkesindeki sonra da dünyanın diğer bölgelerindeki kültürel ve maddi sömürüyü, baskı ve dejenerasyonu; bunlardan doğan her türlü yozlaşma, kötülük ve geri kalmışlığı ancak kendilerinin ortadan kaldıracaklarına inanır.
e- Böylece ergen oluşturmuş olduğu kimlikle, benimsemiş olduğu dünya görüşüyle (özellikle ileri ergenlik döneminden sonra ‘dava’ya dönüşmüş olur), organize olduğu dava arkadaşlarıyla ve o davanın ürettiği ‘lideri’ ile belirlemiş oldukları hedefleri doğrultusunda aşkla, şevkle gece gündüz çalışmaya koyulurlar.
f- Kimlik sahibi gencin bu dünya görüşü, hayat nizamı ve yaşam biçimi, onun hayat mücadelesinde en büyük destekçisi olur; emperyalistlerin oynadığı oyunlardan, çevirdiği dolaplardan; ürettiği yanlış inanç, inançsızlık, ideoloji, dünya görüşü ve yaşayış biçimlerinden onu koruyan bir ‘zırh’ görevini üstlenir. Dolayısıyla o gençler, her zaman başkalarının dinlerine, düşüncelerine, inanç ya da inançsızlıklarına, ideolojilerine karşı müteyakkız/uyanık ve dikkatli olurlar. Çünkü üstlenmiş olduğu kimlik, emperyalizmin ürettiği zehirleyici fikir ve düşüncelere karşı, ergenin mukavemetini geliştirir.
Ergenlerin onlardan etkilenmesi şöyle dursun, onlara doğru yolu göstermek için, bir yandan kendilerini bilgi ve tebliğ yönünden güçlü kılmak için çalışırlar, bir yandan da kendi dünya görüşlerini onlara ulaştırmak için ilişkilerini düzeyli bir şekilde geliştirirler.
g- Ancak kimlik sahibi ergen bu araştırma, inceleme ve üzerinde düşünmeyle kendisini, ailesini, toplumunu, inancını, tarihini ve kültürünü; dünyayı, dünyadaki diğer anlayış, yaklaşım ve kültürleri çok iyi ve doğru bir şekilde tanır ve kendisine ait olanlarla daha çok bütünleşir.
h- Kimlik sahibi ergen öz-güven ve öz-yeterlik sahibi olur; başarılı olmayı kendisine ilke edinir; sevme ve sevilmeyi öğrenmiş, güvenli bir eş ve yar olarak sağlıklı temeller üzerine bir aile yuvası kurar; kalıcı mesleğini belirler; arkadaş ve dost canlısı olur.
i- Gelişmesi sırasında, üstlendiği değişik rol ve etkilere karşın, kimliğinin süreklilik, tutarlılık ve aynılığını kavrar ve ona göre davranır.
Böylece kimlik sahibi genç, olgunluğa doğru kanat çırpan hem herkesten farklı hem de herkesle anlamlı bağlar kurmuş bir insan olur.
Gencin, ergenlik döneminde kimlik oluşturmasına en az okulu kadar dikkat, yardım ve özen gösterilmelidir. Onlar asla kimliksiz olmamalıdır. Zira bir kişi, aile veya millet, ancak kimliksiz bırakılarak ya da kimliği tanınmaz hale getirilerek yozlaştırılır, bozulur ve yıkılır. Kimlikli olanı hiçbir güç yıkamaz. Bu bağlamda kilit taşı ile kimlik aynı işlevi yerine getirir.