Allah nasip eyledi üçüncü defa kutsal topraklardayız. Lakin kaçıncı kez geldiğinin değil hakikat kabından ne kadar doldurabildiğindir önemli olan. Uzman Tur’un görevlisi olarak elimizden geldiğince umre arkadaşlarımıza mihmandarlık görevimizi yaptıktan sonra gecenin ilerleyen saatlerinde Medine-i Münevvere’de kendi sakinliğimi şehrin sakinliğine katık eylemiş, yalnızlığım, gariplerin yalnızlığında sarmaş dolaş, Medine-i Münevvere’de Ay yüzlü Sultanımın huzurunda adapta bekleyen az öz insanların arasına karışıp, Resul-ü Ekrem ile hasbihal eyleyip manada muhabbetti muradım. Bir tabure çekip altıma, oturdum risâlet penâhın karşısına…
Sağ tarafımda bir safi Türk kızı, dudaklarında bir ezgi mırıldanıyor, siyah feracesinin tülleri rüzgâra karşı dalgalanırken…
Yetim kızın basını okşayan mübarek el, Yetim kızın basını okşayan mübarek el. Ben de yetim bir kızım ne olur bana da gel, Ben de yetim bir kızım ne olur bana da gel. Yetim kızı kendine evlat sayan Muhammed, Bende yetim bir kızım beni yavrun kabul et. Gül sevgin yeter bana ey sevgili Resulüm, Öyle muhtacım sana ne verirsen kabulüm.
Sözleri söylerken gözlerinden damlalar akıyor, yanaklarını yakarak… Sözlerin hicranı da ruhumu yakıyor? Nasıl içli nasıl yanık sözler çıkıyorsa dudaklarından; usulca… yetimlik kaç kez boynunu büktüyse; hayatının kısa zamanlarında… ‘yıkılmaz dağım babam’ diyemediği ne varsa; yaslayamadığı başını, açamadığı yüreğini… ilahinin tınısına yansıtıyor. Ahh… Öyle yanık okuyor ki minik yüreği, öyle yanık ki…
Yetimler Sultanının huzurunda tüm yetimler gibi. Yetimler Sultanı kendisinde korkan bir müşriğe : ‘’Benden korkmayın. Kureyşlikuruetyiyenbirkadınınoğluyumben‘’ buyurmuştu tüm mütevaziliğiyle. Taif’te taşlanarak kovulduktan sonra bir üzüm ağacının altında yetimliğini iliklerine kadar hissetmiş ‘’Beni kime bıraktın Ya Rabbi!’’ demişti. Duhâ sûresi yetimliğine teselli için gelmişti Hüdâ’dan.
6- O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
7- Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
8- Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9- Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
10- El açıp isteyeni de azarlama!
11- Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!
Efendimizin huzurunda Duhâ sûresi okunur. Hirâ mağarasında da Duhâ suresini okumuştular. Rabbin seni yetim bulup barındırmadı mı?’’ Hisli, içli yetim kızı ezgisiyle baş başa bırakıp, gözüm sol tarafta yerde oturan yaşlı dedeye takılıyor. Hava soğuk, sırtımda şalıma sarılmış, taburede otururken üşürken, o yerde mermerin üzerinde oturuyor. Hemen arka tarafta bulunan küçük oturaklardan birini almaya gidiyorum. Dedeye iyilik yapalım, muhtemelen kendisi bulamamıştır diye içimden düşünüyorum. Getirip yakınına bırakıyorum. O göremeden ve de elini uzatıp alamadan iri kıyım bir adam sanki kendisi için getirmişim gibi tabureyi alıp oturuyor. Oysa saçları olmayan, zayıf cılız sarı benizli, ayakları çıplak, entarisi soluk renkli yaşlı dede içindi o tabure. Pakistan veya Endonezya taraflarının insanlarına benziyor. Tekrar iyilik yapma gayretiyle arka taraflara gidiyorum bir tabure daha arayıp buluyorum. Bu sefer işi sağlama bağlama niyetiyle karşısına geçip tabureyi uzatıp oturmasını söylüyorum. Şaşkın şaşkın bana bakıp alıyor. Biraz geride kalıp ne yapacağını beklemekteyim. Bahtsız tabure ile bahtsız iyilik yapma çabam yine sonuç alamıyor. Soluk benizli dede tabureyi yanına bırakıp, buz gibi mermerin üzerinde oturmaya devam ediyor.
‘’Aşk, küçük hesaplar yapmadan, nefse acımadan, maşukun huzurunda küçüldükçe küçülmekmiş.’’
Peygamber Efendimizin huzurunda taburede oturmayı adapsızlık sayan bir aşk, bir edep, bir erkân…
Kendi adapsızlığım aklıma gelip yüzümde mahcubiyetin kızarıklığı yavaşça uzaklaşırken huzurdan, bu piri faninin, gerçek mi hayal mi diyerek uzaktan fotoğrafını çekiyorum.
Emeğinize yüreğinize sağlık müdürüm. Melek öğretmenim. Allah’ım ibadetleriniz kabul etsin. ÇOK güzel bir yazı. Bir an kendimi o mübarek beldelerde hissettim sayenizde. Siz hissiyattan ziyade yerinde yaşadıklarınızı telaffuz ettiniz. Allah tekrarlarını nasip etsin inşallah. Diğer yazılarınız da olduğu gibi mukemmel konularınız ön planda. Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.
Edep edep insan en çok yakışan…
Aşkkkk en çok yakann….
Çok güzel yazmışsınız hocam maşallah,
Teşekkür ediyorum.
Edep illada edep
Süper bir yazı olmuş
Gönlüne sağlık
Teşekkür ediyorum.
Emeğinize yüreğinize sağlık müdürüm. Melek öğretmenim. Allah’ım ibadetleriniz kabul etsin. ÇOK güzel bir yazı. Bir an kendimi o mübarek beldelerde hissettim sayenizde. Siz hissiyattan ziyade yerinde yaşadıklarınızı telaffuz ettiniz. Allah tekrarlarını nasip etsin inşallah. Diğer yazılarınız da olduğu gibi mukemmel konularınız ön planda. Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.
Teşekkür ediyorum.