eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
23°C
Ankara
23°C
Hafif Yağmurlu
Perşembe Az Bulutlu
24°C
Cuma Hafif Yağmurlu
23°C
Cumartesi Yağmurlu
18°C
Pazar Hafif Yağmurlu
20°C

İbrahim Halil ÇELİK

Cemiyetçiliği bulunan, maarifçi bir mesleki geçmişi olan, aktif gençlik hareketlerine katılan ve daha sonraki kariyerine siyasetçi olarak devam eden bir kültür adamı. 1 Ocak 1947, Şanlıurfa doğumlu. Şanlıurfa Lisesi (1966), Şanlıurfa Öğretmen Lisesi (1967), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi Bölümü (1975) mezunu. Maarif hayatı ilkokul öğretmenliği ile başladı. İstanbul (1968-71) ve Şanlıurfa’da (1971-72) ilkokul öğretmenliği, Şanlıurfa’da Millî Eğitim Müdür Yardımcılığı ve Halk Eğitimi Başkanı (1975-84) görevlerinde bulundu. 1984 ve 1989’da RP’den iki kez Şanlıurfa Belediye Başkanı seçildi. 1991’de Belediye Başkanı iken RP’den Şanlıurfa Milletvekili seçilerek Meclise girdi. Millî siyasetin, yerel kökleri ve medeniyet geçmişimize dayanması yolundaki çabalarıyla milli hafıza da bir yer oluşturdu. Şanlıurfa folkloru ve tarihi ile ilgili ilmi araştırma ve çalışmaları olan İbrahim Halil Çelik’in yazıları Harran, Hilal, Millî Kaynak Tohum ve Hece dergileri ile yerel gazetelerde yayımlandı. Mefkûreci Öğretmenler Derneği Genel Sekteri, Türkiye Yazarlar Birliği, Birlik Vakfı (kurucu), Harran Üniversitesi Kurma Derneği Başkanı, ŞURKAV (kurucu) üyesidir. Yayınlanmış Şair Nezihe Hanım / Hayatı - Eserleri ve Gazelleri (1986) adlı bir eseri vardır.

    Acılı Bir Anne : Mevlüde Genç Hanımın Ardından

    Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun Mevlüde Genç hanımın. Geç öğrendiğim vefat haberini duyunca çok üzüldüm.  O acı hadise hemen gözlerimin önüne geldi. Bu elemli hadiseyi bir daha yaşadım yıllar sonra.

    O yıllarda mecliste milletvekili olarak millete hizmet görevi ile mükellef bulunuyordum.

    Bendeniz de o tarihte mecliste İnsan Hakları komisyonu üyesiydim. O zaman ki komisyon başkanımızda Sabri Yavuz Bey’di. İlk defa İnsan Hakları Komisyonu olarak yurtdışında böyle feci bir olayı araştıracak ve soruşturacaktık. Bu acı hadise kamuoyunda çok büyük bir infiale yol açmış bulunmaktaydı. Dünya ayağa kalmıştı. Almanya bir feci insanlık dışı olayla karşı karşıya idi. Elbette bu acı hadisenin bir numaralı sorumlusu emri altındaki bütün insanların can ve mal emniyetinden sorumlu olan Alman devleti ve hükümeti idi. Hadisenin Avrupa’nın göbeğinde gerçekleşmiş olması, Almanya’da vukubulması ayrı bir anlam kazandırmıştı.  

    İnsan Hakları Örgütleri ayakta idiler.

    O meşum Soligen Faciacının hemen ertesinde, faşistçe yakılan o binanın dumanlar daha tüterken , bizler Türkiye’den o mazlum, masum aileimizin acılarını sıcağı sıcağına İnsan Hakları Komisyonu üyeleri olarak paylaşmak için yola çıktık ve kendilerine ulaştık.

    Türkiye ve Meclis olarak onları yalnız bırakmamıştık. Bu feci olayı, bu insanlık dışı katliamı hem araştırmaya hem de soruşturmaya gitmiştik Almanya’ya.

    Heyette Ökkeş Şendiller, Fevzi Şeyhanlıoğlu ve bendeniz İbrahim Halil Çelik bulunmaktaydı. Aradan geçen uzun zamandan sonra şimdi diğer arkadaşları hatırlayamadım. Olay çok feci bir dramdı. Hiçbir insanlığın kabul etmeyeceği barbarca işlenmiş bir katliamdı bu. Tamamen ırkçı saiklerle işlenmiş bir hadise idi.

    Gözü dönmüş faşistlerin Solingen Faciasında yakarak şehit ettiği beş vatandaşımızın ruhları şad olsun.

    O zaman bütün Almanya ayağı kalkmıştı. Mevlüde hanım tüm Anadolu kadınının hasletini üzerinde taşıyarak konuşuyordu bizlerle. Mevlüde Genç hanımın o gün bizlerin karşısındaki bir anıt gibi duruşunu hiç unutamadım. Yaşadıkça da unutamayacağım. 

    O ne metanetti ya Rabbim! Çocuklarını ateşler içinde kaybetmiş bir annenin o çelik iradesi ve dağ gibi imanına hayran kalmıştık heyet olarak. O acıyla bugüne kadar Mevlüde hanım o yaralı yüreğini göğüs kafesinde nasıl taşıdı? Nasıl dayandı bunca acıya onun o dağ kadar yüreği? İşte bu incelenmesi gereken bir haslettir bence. ◦ Mevlüde Genç hanım bu feci olayı bir Alman, Türk düşmanlığı olarak görmedi. Bunu asla da öyle göstermedi tüm hayatı boyunca Mevlüde hanım. Mevlüde hanım ama bu feci olayın faillerini de asla affetmedi ölene dek. Yazınızla Mevlüde hanımın vefat haberini yeni öğrendim. Bu haberle hafızam beni aldı o yıllara götürdü. Bu anlattıklarım geldi aklıma. O günün raporu Meclis İnsan Hakları Komisyonunda bulunmaktadır. ◦ Mevlüde hanımın yıllardır yanan o acılı yüreği artık Mevla’nın huzuruna erdi. Masum şehit yavrularına kavuştu. Senin acın bizim acımızdı Mevlüde Anne. Rabbim geride kalanlara sabırlar versin. Cümlemizin başı sağ olsun. ◦ Yolun açık, menzilin mübarek olsun Mevlüde Genç hanım.

    İbrahim Halil ÇELİK

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Melek Karadeniz dedi ki:

      Kaleminize yüreğinize sağlık. Mevlüde anneye ve evlatlarına rahmet diliyorum.