Son günlerde bolca gördüğümüz “BOZKURT” işareti ile Türk milletinde tekrar bir uyanış başladığını ya da içimizdeki o “TÜRKLÜK” duygusunun gün yüzüne çıktığını görüyorum ve sizlere Kızılelma neydi, ne anlam ifade ediyordu, birde benim düşüncelerimle hatırlayalım istiyorum. Kızılelma, geçmişten günümüze birçok devlet, kültür ya da dinde farklı ifadeler ve anlamlarda kullanılmış...
Hepimizin ağzından düşmeyen o iki kelime, ‘’tansiyonum yükseldi/yükseliyor’’ hatırladınız değil mi? Gün içerisinde herhangi bir şeye sinirlendiğimizde ya da aynı fikirde uyuşamadığımız zaman karşı tarafa kurduğumuz o basit cümle bak benim tansiyonumu yükseltme, birde ne anlatıyorsun sen tansiyonumu zıplatma var. Ülke gündemine baktığımızda da tansiyonlar hayli yüksek görünüyor. Seçim arifesinde...
Öğrenme, eğitim… Dünyamızın, günümüzün vazgeçilmez kelimeleri. Bizler dünyaya gelmeden daha, eğitime tabi tutuluyoruz ya da eğitilmemiz gerekiyor. Ki başınızı çevirdiğinizde her görülenden öğrenilmesi gerekenler çıkıyor. Baktığımız her varlık, bizlere bir öğüt bir ders niteliğinde oluyor. Sahabenin biri, peygamber efendimize sorar Ya Resulullah, çocuğumu nasıl terbiye edeyim. Efendimiz kaç yaşında der....
O meşhur cümle “serum akmıyor” bu cümleyi duymayan meslektaşım yoktur eminim. Hemşire hanım diye başlık atmamın nedeni ise hâlen halkımız bir hemşirenin hanım, bir doktorun ise erkek olacağını düşünmesinden kaynaklı. Halbuki ne kadar iyi, profesyonel, işini düzgün yapan erkek hemşirelerimiz ve hanım doktorlarımız mevcut. Gelelim seruma, bu cümleyi herhalde tekrar...
Dünya var olduğundan bu tarafa tüm canlılar için kendi güvenliğini sağlama, hatta kendini güvende hissetmek için uğraşmaktadırlar. Yaradılış gereği 3,5 milyar yıldır canlılar kendilerini koruyabilmek ve yaşamını(soyunu) devam ettirebilmek için kürk, kış uykusuna yatma, aşırı hassas kulaklar, koku alma duyusu, çok hızlı koşma, güçlü kaslar, pençeler, dişler gibi yapılara sahiptir....
Merhabalar sevgili okurlar, yazıya başlamadan önce sizden gözlerinizi kapatıp birkaç dakika sessizce hayal kurmanızı, düşünmenizi istiyorum. Düşünün ki o çok sevdiğiniz her işinize koşan anneniz yanınızda değil ya da her zorlukta danıştığınız fikir aldığınız babanız yok yahut sizin için önemli olan eşiniz, dostunuz, arkadaşınız vs. yani size yardım edebilecek birileri...
Merhabalar efenim, bu yazıda HEMŞİRELİĞİN ETİK KODLARINI işleyeceğim, lakin bunları sayınca sizde benim gibi “bunlar insan olmanın şartı” diye düşünebilirsiniz, yani hemşireliğin etik kodları aslında insanlığın kodları da diyebilirim. Etik nedir? Ethos, yani kişilik, karakter demek olan etik. Doğru davranışta bulunma, doğru insan olma, insani değerler üzerinde düşünme pratiğidir, etik....
Merhabalar, bir önceki yazımda hemşireliğin tarihine ufak bir değinmiştik. Biraz yine bu güzel meslekten bahsetmek istiyorum sizlere… Biliyor musunuz ülkemizde 198 bin 465 hemşire var (01/01/2020 itibariyle- Sağlık Bakanlığı). Aynı zamanda ülkemizde hemşire başına düşen nüfus 431,2 iken; OCED ülkelerinde bu nüfus ortalama 102. Erkekler ise 2007 yılında hemşirelik okullarında...
Merhabalar sevgili okurlar, özellikle bu yazı da üniversite tercihi yapacak olanlar, kafası karışık hangi bölümü seçeceğini bilemeyenler, hemşirelik bölümünde okuyanlar yahut şu bölümü seç diye çocuklarına yol göstermeye çalışan anne babalara seslenmek istiyorum. Tabi ki diğer bölümler ile ilgili bilgi veremeyeceğim sizlere ama hemşirelik ile ilgili aklında soru işareti bulunanlara...
”Hemşire aklıyla bakar, yüreğiyle hisseder, bilgisiyle hayat verir… Hemşire olmasa da yanımızdakilerin derdine merhem olabilmek ümidiyle…” Merhabalar, söze bir hadisi şerif ile başlamak istiyorum. Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır… (Buhari, Mağazi, 35)” diye buyurmuştur. Gülümsemenin bile sadaka sayıldığı dinimizde, ihtiyacı olan bir insana yardım etmenin...