Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen 20 Millî Eğitim Şûrası 1-2-3 Aralık 2021 tarihlerinde Ankara’da yapıldı. Milli Eğitim Şûrası bakanlığın en üst danışma meşveret organı mahiyetinde. İlki Millî Mücadele yıllarında Anadolu’nun düşman işgalinde olmayan illerinden gelen maarif adamlarının katılımı ile 1921 yılında düzenlenmiş.
Şu an ki yapısıyla Meb Şûra, maarif bürokrasisi ve maarif adamları, maarif aydınları arasında görüş alışverişi, bilgi alışverişi ve etkileşimler yoluyla bir yenileşmeye de yol açan tarafları ile bakanlığın prestijli kurultay organı gibi görev yapmakta.
Şûranın sevk ve organizasyonu Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülüyor. Bu seneki ana teması, temel eğitimde fırsat eşitliği, meslekî eğitimin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin meslekî gelişimi olmak üzere üç başlıkta toplanmış.
Bakan onayına sunulan şûranın temasına görüş ve öneri oluşturmak için 81 il Milli Eğitim Müdürlüğünden yazılı görüş alınmış. Bakanlık çevrelerinden edinilen bilgilere göre bu şûrada illerden gelen ve bakanlıkça oluşturulan sura.meb.gov.tr adresine, otuz binin üzerinde (32 643) görüş ve öneri mahiyetinde cevap gelmiş.
Milli Eğitim Bakanlığı bu görüş ve önerileri bir incelemeden geçirerek benzer ve yakın olanları her bir başlığın altında dört alt başlık olmak üzere fikir ve öneriler haline getirmiş. Bu öneriler bakanlık görüşleriyle birleştirilmiş. Böylelikle oluşturulan yüz yirmi kadar öneri şûraya sunulmuştur.
Şûra katılımcı üyeleri ise, il milli eğitim müdürleri, onların yardımcı temsilcileri, okul müdürleri, maarifimizin muhtelif kademelerinde görev yapmakta olan her branştan öğretmenler, sivil toplum temsilcileri, özel okul temsilcileri, her kademeden çalışan ve emekli olmuş maarif adamları, akademisyenler, eğitim fakültesi dekanları, rektörler ve eğitimle ilgili isimlerden müteşekkildi. Türkiye çapında bu Millî Eğitim Şûrasına bakanlık tarafından 700 isim davet edilmiş. Bakanlık merkez bürokrasisi tam tekmil hazır ve nazırdı üç gün boyunca. Özellikle Talim Terbiye çalışanı daire başkanları toplantının eksiksiz yapılabilmesi için sürekli olarak ve tam kadro halinde seferber olmuş durumdaydılar.
Toplantı merkezi olarak Ankara’nın Çukurambar semtinde bir otel seçilmiş.
Üç gün süren şûranın açılışı 1 Aralık 2021 günü saat 14.00’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Başkan Erdoğan irfani eğitimden bahsetti. Nurettin Topçu’dan sözlere yer verdiği konuşmasında maarif davamızı anlattı. Aynı gün akşam otelde 18.30’da Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından Şura divanı toplandı.
3 Aralık 2021 Cuma günü ise komisyonlardan gelen 124 asıl madde, dört tane de son anda verilen önerge, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in bizzat yönettiği oturumda katılan şûra üyelerinin oyları ile toplam 128 madde tavsiye kararı olarak kabul edildi.
Değerlendirme
20. Milli Eğitim Şûrası her yönü ile yeni bakanın damgasını taşımaktaydı. Seçilen tema ve konular, kabul edilen önerilerin büyük kısmı yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in damgasını taşımaktaydı. Eğitimde eşitlik ve mesleki eğitim konuları yeni bakanın önceden de takip ettiği konuları oluşturmaktaydı. Bakan Özer, şûranın yapıldığı üç gün boyunca toplantı alanlarını hiç terk etmedi. Duruma bizzat vaziyet etti. Özellikle başkanlık divanına rektörleri ve YÖK üyesini alması, ülkemiz eğitiminin en önemli parçası olan ve kendisinin de içinden geldiği akademik dünyayı da kendi sisteminin bir parçası haline getirdiğini gösteriyordu. Yeni Milli Eğitim Bakanı bütün bunları cumhurbaşkanının itimadına mazhar olmuş, geniş kadrolaşma imkanı verilmiş ve kamuoyu desteğini de arkasına almış bir isim olarak gerçekleştirdi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, alınan şûra kararlarını bizzat tekeffül etti. Üç ayda bir yayınlanacak Meb takip bülteninde alınan kararlardan uygulamaya geçilenlerin tek tek ilan edileceğini duyurdu.
Şurada Şule Perinçek’in madde bağımlılığı ile ilgili önerisinin kabulü, farklı görüşlerin makul tekliflerle geldikleri zaman onay gördüğüne dair bir örneklik teşkil etti.
Bakanın tüm yakın alakasına rağmen bazı aksaklıklar olmadı değil. İlk gün bazı şûra üyeleri yer ve salon bulma konusunda bir müddet belirsizlikler yaşadı. Toplantı 35 dakika geç başladı.
Maarif, yüze elli seneden fazla bir süredir bu ülkenin en temel meselesi. Meseleleri de, en karmaşık ve köklü çözümler gerektiren türden. On sekiz milyon ortaöğretim, sekiz buçuk milyon da yüksek öğretim gençliği demek zaten nerede ise bu ülkenin tamamına karşılık gelmekte.
Ancak Türkiye’nin maarifi, durumu ‘idare’ ederek geçiştirilecek, idare-i maslahat yapılacak hudutları aşmış bulunmakta. Temel ve özden bir maarif reformu ile ülkemizin terbiye sistemine bir milli maarif felsefesi inşa etmek, müfredat ve ders kitaplarını da buna göre temelden ve yeniden yazdırmak/yapılandırmak en acil çözüm bekleyen meselemizdir. Bu millî maarif felsefesinde yerine oturtulması gereken bir temel hususta insanları benzeşik ve tek tip olmakta zorlayan ‘eşitlikçi’ yaklaşım değil, farklılığı muhafaza eden ‘adil’ eğitim hakkının benimsenmesi olmalıdır.
Halen Türkiye’nin maarif sistemi seküler, hazcı, ülkeye katma değer üretmeye değil refahına ortak olmaya talip tüketici bireyler yetiştirmeye devam ediyor. Bu maarifin Türkiye’nin asrın sonundaki dünyanın bir numaralı ülkesi olma idealine göre yapılandırılması gerekmektedir. Neslimizin hüküm çıkarabilme, kıyas yapabilme, dünyayı anlama ve anlamlandırabilme
İkinci en önemli husus ana dilimiz Türkçemizin sistem içerisinde iyi öğretilememesidir. Bu durumun trajik sonuçları komisyonlarda yaşandı. Şûra üyeleri saatlerce aynı şeyleri konuşuyor, aynı şeyleri anlatıyor ancak aynı şeyleri ifadelendiremiyorlardı. Zaten şûra metinlerine bakıldığı zaman tarihi kimliğinden ve irfanından yalıtılmış bir dil, çok dikkat çekmekteydi. Halen bu durumu telafi eden ülkemizin yaygın irfani eğitim geleneği, neslimizi ve cemiyetimizi dengeleyebilmekteler. Bu duruma derhal ve acil önlem alınması gerekmektedir. Milletimizin kendini ifade edeceği, konuşulanı anlayıp anlatabileceği ve yazabileceği sözlü ve yazılı kültürü içine alan temel bir Türkçe öğretimi hedefi ve programı oluşturmalıdır Milli Eğitim Bakanlığımız. Milletimiz arasında gönül köprüleri kuracak, gönül dilimiz Türkçeyi sevdirip benimsetecek, ideal ve şuur halinde öğretecek bir maarif reformu Sayın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den beklenmektedir.
Yazılacak çok geniş konular var. Biz şimdilik bu kadarı ile yetinelim.
Selam ve sağlıcakla.
Memiş OKUYUCU
Teşekkürler Memiş OKUYUCU