İbrahim Halil ÇELİK
Hasan Seyithanoğlu’nu İstanbul’da Üniversite öğrencisiyken Hilal Dergisinde Nihat Armağan abinin yanında tanıdım. O konuşurken insanı kendine cezbeden sihriyle beni büyüledi ve o günden bu güne hep hayranlıkla onunla dost oldum . Elli yılı aşkın zamanda fikir ve gönül dostluğumuz hiç kesintiye uğramadan devam etti bugüne dek. Hasan ağabey sehi ,sehavet sahibi , vefalı , düşünce ve fikir adamı idi. Gönül dostu idi. Halden anlardı. Üstadın has talebelerindendi.
Hitabet de Necip Fazıl Üstad nasıl Sultan ise, konuşmakta da Hasan Seyithanoğlu kelamın sultanı idi. Onu dinleyenler, o konuşurken kendinden geçerdi. Onu dinlemek güzel bir şiiri veya güzel bir kitabı okumak kadar insana haz verirdi. O tam bir konuşma virtüözü idi. Kelimeler onun dilinde insanları avlayan bir ağ olurdu. Kelimelerin büyülü gücü onunla bir efsuna dönerdi. O, Büyük Doğu’ nun Maraş kolundan, benim gözümde yedi güzel adamından biri idi.
Nihat Armağan . M. Akif İnan ,Zübeyir Yetik, Mustafa Yazgan, Halil Gülüm, Yusuf Demirkol ve Vahit Gayberi de Urfa’nın Büyük Doğucu yedi vefalı güzel adamıdır. Şimdi sevdiklerine kavuştu öte alemde.
Bitlis’te sevdiği ve çok değer verdiği Hikmet Kuşçu abinin her Ankara’ ya gelişlerinde birlikte olurduk. İkisinin saatlerce süren sohbetleri bizi ihya ederdi. Bu dostlukların vazgeçilmezi yaranı Mehmet Nuri Şahin idi. Mehmet Nuri Şahin , rahmetli Hasan ağabeyin en has dostu idi. Nuri’nin bürosunda rahmetli Mehmet Çetin Hasan Seyithanoğlu, İbrahim Halil Sarıoğlu, Fatih Uğurlu, Ahmet Bilgin, Hayrettin Dilekcan ve daha başka dostlarla saatlerce sohbet ederdik.
İkramı sever ve ikram etmekten kaçınmazdı. Hasan ağabey sevdiği dostuna asla toz kondurmazdı. Dostlarına vefada üstüne yoktu onun.
Diyanet işleri Başkan Yardımcılığında şarka büyük hizmetler yapmıştı. O, şarkın büyük mollalarını tanır ve saygı duyardı. Diyanetteki tecrübelerinden sıkça bahs ederdi, özel konuşmalarımızda.
O , Maraş’ın has ve yiğit insanlarından tam bir ‘ede’ idi. O, Maraş’ı çok severdi. Yazlarını mutlaka Maraş’ta geçirirdi. Onun sohbetlerini özlerdik biz, ta ki O , Ankara’ya dönene dek. Mehmet Nuri dayanamaz bazen Maraş’a kaçamak yapardı.
O, Milli Selamet Partisinden 1977 Genel Seçimlerinde Kahramanmaraş milletvekili seçildi. Necmettin Erbakan Hocamızın siyasi hareketinde görev yaptı. Yürekli bir dost idi Hasan Seyithanoğlu ağabey.
Kitaba dalmış bir halde, gecenin saat onikisine yakın bir demde; telefonum çaldı. Mehmet Nuri Şahin dostum beni telefondan arıyordu. Telefonu hemen açtım o yekten: “ Hasan Seyithanoğlu ağabey vefat etmiş. İbrahim Halil Sarıoğlu bildirdi. Ben güven Hastahanesine gidiyorum, haberin olsun “ dedi hüzünlü bir sesle. Bu vefat haberi beni hüzne gark etti. Çok üzüldüm. Yine hicran, yine firak.
Sevdiklerimiz bizleri yalnız bırakıp peş peşe gidiyorlar o dönülmez gerçek aleme. Daha dün gitti denilecek Nuri Pakdil, İsmail Kazdal, Zeki Ergezen, Ferhat Koç, Mehmet Çetin , Sezai Karakoç, Mustafa Yazgan ve bugün de Hasan Seyithanoğlu ağabey göçtü öte aleme. Ah, ölüm ah! İnsanın ağzının tadını kaçıran o acı gerçek. Birgün herkese mutlaka sıra gelecek. Bizimde ömür uçağımız mezarlık hava alanına iniş yapmak üzeredir. Hazırlıklı olmak gerek her dem öte aleme. Zira oranın azığı buradan götürülüyor. Bu dünya oranın tarlasıdır. Ne ekersek orada onu biçeceğiz. Narını da, nurunu da buradan götürüyor insan. Rabbim bizi narı değil, nuru götürenlerden eylesin. Selam olsun önden giden tüm dostlara. Muhterem ağabeyim, güzel insan, vefalı dostum yolun açık olsun.
Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.
Başta kederli ailesine, seven dostlarına ve tüm dava arkadaşlarına Yüce Allah’tan sabırlar diliyorum.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciün