eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Burhanettin KAPUSUZOĞLU

1972 yılında Yozgat'ta doğdu. Yozgat Lisesi'nden sonra Kayseri Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde mezun oldu. Eserlerinden bazıları: Bozoknağme, Seferberlik Mahşeri, Toprağa Can Ektiler, Böyle Dedi Yozgat, Yozgat'ın Üć Sırlısı, Yozgat'ta Zaman, Yozgat Medreseleri Tekke ve Zaviyeleri, Sarı Saltık Makamları, Mir'ât-ı Muhabbet-Hicran-zede Manzumeler, Îşaretler, Âkif Bey-Şâir ve Mütefekkir...

    Dr. Mustafa Çalık: Fikir Hisarında Bir Burç Yahut Hafıza İnşa Eden Dertli Bir Medeniyet Müdafii

    Türkiye’nin yakın dönem düşünce tarihine bakıldığında, bazı isimler eserleri kadar, duruşları ve memleket tasavvurları ile hatırlanır. Dr. Mustafa Çalık bu ender isimlerden biridir. Mütefekkir/düşünür, yazar ve Cedid Mahfili karargâhı Türkiye Günlüğü dergisinin yayın yönetmeni olarak hem fikrin hem de medeniyetin muhasebesini yapan ve hükmünce amel eden fikir mimarıdır.

    Mustafa Abinin düşünce serüveni, Türkiye’nin modernleşme macerasını mercek altına alan, bu maceranın sancılarını ve imkânlarını tarihî süreklilik içerisinde okuyan bir zihnin ürünüdür. Onun entelektüel tavrının merkezinde; “Türkiye’nin kendisi olarak kalma” çabası yatar. Bu çabası esasında romantik bir milliyetçilik değildir. Tarihî derinliği ve kültürel sürekliliği gözeten, siyasetin iniş-çıkışlarını soğukkanlılıkla anlamlandırmaya çalışan bir fikir safahatının semeresidir.

    Mustafa Abi, düşünceyi günübirlik politik tartışmaların ötesine taşımayı başarmıştır. Akademik berraklığı, tarihî sezgiyi ve edebî derinliği aynı potada eritmiştir. Yazdıkları ise bir kalem efendisinin araştırmacı titizliğiyle tuttuğu medeniyet muhasebesine dair notlardır. Hesap soran değil; kayıt düşen, hafızayı daima diri tutan bir tavrı vardır.

    Mustafa Abinin adı elbette en çok Türkiye Günlüğü ile anılır. Ancak Türkiye Günlüğü, sadece onun yönettiği bir dergi değil; Türkiye’de düşünce hayatının en istikrarlı ve en seviyeli fikriyat mesaisine murassa bir çerçeve olmuş mahfillerdendir.

    Türkiye Günlüğü, ilim ve fikir dergisinden öte bir hâfıza imalathanesidir. Bu mekânın idarehanesi ise başköşesinde kendisinin olduğu bir konak selamlığıdır. Dergi etrafında oluşan fikrî atmosfer, Türk düşünce tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Türkiye Günlüğü ikliminin dört mevsimde ferah esintileri zikre değerdir. İdrak yollarının açık olmasını gerektiren müzakereler soğukkanlı analizlerle doludur. Konuşmuş olmak için israf-ı kelâm etmeye ruhsat yoktur hiçbir zaman. 

    Mustafa Çalık meclisinde mevzular, Türkiye’nin tarih, toplum ve siyaset meselelerine duygusal coşkunluktan uzak rasyonel ve ilmî disiplin eseri bir yaklaşımın eseridirler. Bilhassa kültür ve medeniyet bütünlüğü hassasiyetle gözetilir. Modernleşme, kimlik ve devlet-siyaset-toplum ilişkileri gibi incelikli meselelerde tarihî sürekliliği hiç gözden kaçırmayan medenî bir bakış hakimdir.  

    Mustafa Abinin bilhassa mektup hükmündeki Türkiye Günlüğü başyazılarında, ilmî kıvam ve titizlik, bizzat neşrettiği 156 sayı boyunca hiç eksilmemiştir. Bütün bu değerli vasıfları ile Türkiye Günlüğü dergisi, Türkiye’nin düşünce atlasını şekillendiren bir laboratuvardır.

    Mustafa Abi, Türk düşüncesinin mehabet yüklü emektarları arasındadır. Tam entekektüeldir. Müthiş bir hafızaya sahiptir. Çok kültürlüdür. Meseleleri ideolojik değil, medeniyet eksenli okuma becerisine sahiptir. Tarih bilgisini siyasetin pusulası hâline getirmiştir. Düşünceyi bir ahlâk meselesi olarak görür. Polemikten ve slogandan uzaktır. Fakat fikir kavgasından çekinmez. Taşıdığı kimlikte ve şahsiyetinde kendine has fikrî bir ağırbaşlılık hakimdir. 

    Mustafa Abi, Türk modernleşmesinin imkânlarını ve içinden çıkması zor girift meselelerini ele alırken, konuyu Batı ile kıyas üzerinden değil Türk-İslâm medeniyetinin tarihî tecrübesi içinden tahlil eder. Bu yaklaşım, onu sıradan bir modernleşme münekkidi olmaktan çıkarır ve bir medeniyet müdafiine dönüştürür. Bundan dolayı onun yazılarında medeniyet şuuru, tarihî hâfıza, kendine has bir seziş, ilmî yöntem, sosyoloji ve kültürel denge fikri vardır.  

    Mustafa Abi, büyük bir hatiptir ve muhatabını çok çabuk tesir altına alabilen biridir. Ses tonu kendine mahsustur. Sakin, derin ve uyaran bir üslup taşır. Sözü yerini bulan birisidir. Alabildiğine omurgalıdır ve hep dik durur. Vakıa ağa tabiatlı hanedan adamdır. Fikir sofrası gibi gönül sofrası da açıktır. Aç gelen her zaman tok çıkmıştır mekânından. 

    Mustafa Abi, Türkiye’nin hâfızasını diri tutan, medeniyetimizin tıkanan damarlarını açmak için çabalayan ve fikir ciddiyeti ile yorulmak bilmeyen bir bilgedir. 

    Merhum ve mağfur Mustafa Çalık, fikir cenginin çetin meydanında vuruşan gözü pek bir bahadırdır. Üslûbun hakim olduğu fikir mahsulü yazıları ve genel yayın yönetmeni olarak yönettiği Türkiye Günlüğü dergisi etrafında oluşturduğu entelektüel çevre ile Türk düşünce tarihinin köşe taşı mütefekkirlerinden/düşünürlerinden biridir.

    Mustafa Çalık’ın son zamanlarındaki ağır çilesi keffareti olsun da gufrana bürünüp sırlandığı ebedî istirahatgâhı cennet bahçesine çevrilsin. Hizmeti büyüktür. Rahmetle anarım…Daima… 

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.