Yüzyılın en uzun gecesiydi.Vâkıa, millet iradesi kıyama durdu ve gün, yüzleri ak eyledi.Bahta sormuşlar; “Kuş olsan nereye konarsın!” diye. O da; “Birliğin ve dirliğin olduğu yere!” demiş.Mevzu da mevzi de budur.15 Temmuz’u unutmayız!
Çok insân anlayamaz eski mûsıkîmizden Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden Yahya Kemâl İlâhî mûsıkî iklîminin sultânı Itrî’ler Seherlerden, fecirlerden süzülmüş besteler söyler Ali Ulvi Kurucu Hazreti İnsan, kâinatın özeti, emanetin muhatabı ve mahlûkatın en şereflisidir. Verdiği sözün aşinalığında,...
Varsın âlem kötü olsun; sen iyi ol ve insan kal. Kıtalar dolaşan Ebucehil’in postunu serip oturduğu meydanlar; samimiyetsizlik ve vefasızlık katranı dökülüp kirletilse de, hakikat yolcusu olduğunu hatırından çıkarmadan yürümeye gayret et ve temiz kalmak için diren. Hak katında hatrının,...
Tarih, bir anlam haritası olarak toplumların, kültürlerin ve medeniyetlerin tanışmasının, bilişmesinin yarışmasının nasıllığını izah eden sırlar hazinesidir. Doğrular, yanlışlar, hatalar, ihmaller, gayretler ve sevaplardan oluşan bir tecrübeler yumağıdır ve zamanın ibretten ibaret bir şerhidir. İnsanın, milletlerin ve medeniyetlerin fikrî ve...
İnsaniyet hisarının azametini gösteren müstahkem bir burç olan fütüvvet; medeniyete ruh üfleyen asâlet ve muhabbet nizamının adıdır. Gençlik, yiğitlik, cömertlik ve mertlik anlamlarının içini doldurduğu bir gönül kandilidir. Usûl ve esas meselesi olan insanlık dâvâsının yol azığıdır. Civanmertlik ve yiğitlik...
Hakk’ın hayat verdiği varlık âlemi, akıl ve iradesini doğru kullanıp kullanmama keyfiyeti dolayısıyla, insan için bir imtihan meydanıdır. Vakıa, bu meydan özge meydandır. Sünnetullah denilen sebep ve sonuç bağlantısına göre, tercihlere göredir tecellîler. Bu noktada, imandan hemen sonra istikametin seyrini...
Kudreti Sonsuz Yaratıcı ve elçisi En Yüce Dost’a aşkla tâbi ol. İman ahlâkını azık edip yolunca yürü. Sırrında sadık, ahdinde sabit ol. Varlığın, kâinatın kitabını oku. Eşyanın hakikatine nüfuz etmeye çalış. Aklını kullan ki üstüne pislik atılmasın. Tertemiz ol. Can...
İnsan için olmazsa olmaz bir değerler manzumesi olan edep; “zarafet, iyi ahlâk, ilke, ince duygu, erdem, gelenek, görenek, her şeyin hakkını vermek, güzel terbiye, insanlara söz ve fiille güzel davranışta bulunmak” gibi mânâlara gelmektedir. Edep, medeniyet ve kültür tarihimizde, mevkiler/makamlar,...
İnsan bir sırdır. Kâinatın özeti ve akleden bir kalp sahibi olarak mahlûkat arasında şeref pâyesine sahiptir. Muhabbet mülkünde nefeslenerek pür-mehabet ve pür-marifet safâlarla var olma sırrına âgâhtır. İrade sahibidir, tercih kudretine mâliktir. Bununla birlikte ezel bezminde muhatap kabul edilmenin hükmüne...
Müslüman, zübde-i âlem olduğunu müdrik, özünü bilen, eşyanın hakikatine âgâh, Hakk’a âşık, aklının zekâtı tefekkürle düşünce ufuklarını kuşatmış, gayret kemerini kuşanmış, idraki açık müşfik bir hakikat yolcusudur. Sevdirip nefret ettirmeyen, kolaylaştırıp güçleştirmeyenlerin vuslat kafilesindendir. Bilmek, bulmak, küll ve kul olmak...
İnsan kerim varlıktır ve İlâhî bir cevhere sahiptir. Âlemdeki varlıkların tamamından üstün bir şeref hazinesidir. Hazreti Sübhan’ın aziz kılıp halife makamında yeryüzü seyrine çıkmış bir vazifelidir. Rabbini bilen, ilim ve hikmet ikram edilen, düşünüp ibret alan hakikat yolcusudur. Akıl ve...
TASAVVUF TARİHİ ARAŞTIRMALARINA DERKENAR: MİLLÎ MÜCADELE’DE BİR MANEVİYAT SERDARI: ŞEYHÜ’L-ULEMÂ ŞÂKİR EFENDİ Hazreti İnsan, kâinatın özeti, emanetin muhatabı ve mahlûkatın en şereflisidir. Pür-muhabbet ve pür-marifet safâlarla var olma sırrına âgâhtır. Ezel bezminde verilen sözde sabit-kadem olmakla mükelleftir. Bununla birlikte, insan...
Muti olduk aşk hâline Bakmadık dünya malına Girdik erenler yoluna Dürüst oldu imanımız Âşık Paşa “Düşman kavî, tâli’ zebun”dur bir vakitler. Cihan devleti gurûb etmek üzeredir. “Dost bî-perva, felek bî-rahm, devran bî-sükûn”dur. Artık, “bütün çehresi ve ruhuyla biz” olan mübarek...
Maariften ve marifetten bir sestir kıssa ile yani hikâye ederek anlatma. Akılda kalır, gönülde yer eder bu usûlün hâsılası. Söz temsili deyip söze yol vermek eskilerin eskimeyen tarzıdır. İş bu sebeple vaktiyle, yol büyüğü bir ariften dinlediğim bir kıssa düştü...
Nedir turnam ahvalınız halınız Bozok’a doğru mu gider yolunuz Nerededir mekânınız eliniz Keskin Ovası’na çöl deyip gider Karac’oğlan Mukaddes bir medeniyetin talim tezgâhında dokunan Türk kültürü, hatırı sayılma makamında bulunan ve milletin hâfızasında bütün zamanlarda yer etmek gibi vasıflara sahip...
Gelen/ek, billur bir pınardır ve naz makamının şehrâyînidir. Her ânı, “kendi gökkubbemiz altında bir bayram saati” hazzı ve safiyeti içinde idrak için, “sînesi saf olan ehl-i dilin,” yaşama sevincini her dem taze tutması, ruh akınları ile muhteşem fütuhatlar peşinde mesai...
İlk gençlik zamanlarımızda, talebelik yıllarımızın heyecanlı demlerinde, kitapların peşinde iz sürerken karşılaştığım ilk isimlerdendi büyüğümüz Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir hocaefendi. Çevremizde, fevkalâde saygıya lâyık Yozgatlı bir hoca olduğunu sürekli duyardım. Bu sebeple ona karşı peşin bir yakınlık ve hürmet...
Evet bu eski nesil şerefli bir âlem açar Duyuşta ince zamanlardan inkıraza kadar Yahya Kemâl Yozgatlı Derelizade Hâfız Süleyman Turgut Efendi, eski mûsikîmizin çelebilerinden biridir ve Yozgat’ta hâfızlık geleneğinden yetişmiş meşhur bir mûsikîşinastır. Yozgat’ın kıymetlerinden olan Hâfız...
TASAVVUF TARİHİ ARAŞTIRMALARINA BİR DERKENAR: Güzel insanlar, haslardan has güzideler geldi geçti bu ülkeden. evlâtları için yaşadılar, silinmez iz bıraktılar, tarih yazdılar, mülke değer kattılar. Hele de seferberlik yıllarını kuşatmış olanları bir başka mehabetlidir. “Derviş Gaziler, Gazi Alperenler, Sarıklı Mücahitler,...
“Çıkayım Gideyim Urumeli’ne, Arz-ı Hâl Edeyim Beylerbeyine” Balkanlar, bizim ikbâl ve idbâr zamanımıza şahit olmuş bir saha olarak, adından mülhem, baldan ve kandan mürekkep bir hatıralar yumağıdır. Akından akına at koşturan akıncı cedlerin, nâm-ı cemîli dillerinden düşürmeden zuhurat ve fütuhatla...
Sükut kefenin giydi cihan bağının gülzarı, Yarım kalmış hayaller varıp buldu mezarı Beldeler viran düştü kim etti nazarı, Dağlar koptu yerinden figan derin ah çeker Matem sade bende mi gökte bile mâh çeker, Yıkıldı canım maraş özüm döndü büryana Elbistan...
Biz Olmak Vasfımızın NişanesiBURHANETTİN KAPUSUZOĞLU “Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden”Yahya Kemâl Cemâle Âşina Bir Manzume Merkezi insan olan medeniyet, varlık alanı olan dünyayı tezyin mesleğine ait bir inanç ve ahlâk nizamıdır. Bu nizâm, istikâmeti sahih fertlerin ve toplumların...