Eğitimi yalnızca okulda başlayan bir süreç olarak görmek, insan hayatını eksik okumaktır. Çocuk, ilk kelimelerini, ilk davranışlarını ve ilk değerlerini ailesinde öğrenir. Bu nedenle eğitimin asıl temeli, okuldan önce evde atılır.
İçinde bulunduğumuz yılın “Aile Yılı” ilan edilmesi, bu hakikati yeniden hatırlatmaktadır. Müfredatta aileye yönelik faaliyetlerin artırılması ise bu sürecin en somut adımlarından biridir. Ancak mesele sadece ders içeriklerini değiştirmek değil; aileyi kavram, kurum ve mana olarak güçlendirecek bir toplumsal iklimi tesis etmektir.
Bugün yabancı ülkelerde “paralı büyükannelik” adıyla yeni bir meslek dalı oluşmaya başlamış durumda. Çocukların bakımını ve eğitimini desteklemek üzere, profesyonel hizmet sunan büyükanneler istihdam ediliyor. Bizim kültürümüzde ise bu, kadimden beri var olan doğal bir durumdur. Anneanne ve babaanne, sadece çocuk bakan kişiler değil; aynı zamanda değer, kültür ve hayat tecrübesi aktaran köprülerdir. Bu yönüyle bizim toplumumuz, modern dünyanın ihtiyaç duyup dışarıdan kurumsallaştırmaya çalıştığı şeyi zaten özünden üretmektedir. Bu yüzden bu zenginliğimiz eğitim politikalarının merkezine yerleştirilmelidir. Aile yalnızca çekirdek yapı değil, büyükleriyle ve mahalle kültürüyle birlikte yaşayan bir eğitim ekosistemi olarak görülmelidir. Okul-aile iş birliği yalnızca akademik başarıya değil, ahlaki, kültürel ve sosyal değerlerin aktarımına da dayandırılmalıdır.
Çocuklarımızın ekranlardan değil, büyüklerinin masallarından, dualarından, nasihatlerinden beslendiği; komşuluk bağlarının yeniden güçlendiği; evlerin yalnızca tüketim değil, aynı zamanda değer üretim merkezleri haline geldiği bir iklim, geleceğimizin en büyük teminatıdır.
Bugün müfredatta yapılacak her düzenleme, eğer aileyi ve aile içindeki kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirirse, yalnızca bireyler değil, toplumun bütünü kazanacaktır. Çünkü aile, sadece fertlerin değil; bir milletin de en güvenilir limanıdır.
Müfredat in kusaklararasi iletişimi kuvvetlendirilmesi ibaresi cok yerinde olmus . Bizlerin de eğitimci olarak birinci vazifemiz bireyden topluma uzanan bu yolda hizmet etmeye niyet etmektir. Cok guzel bir yazi