Klasik eğitimde odak; toplumsal normlardır, modern eğitimde ise odak; bireysel başarı ve kişisel gelişimdir. Bugün üzerinde duracağımız kavramlar aslında hem klasik hem de modern eğitimin temel yapıtaşlarıdır ve bu iki eğitim modelinin de birbirinden bağımsız olmadığını bize göstermektedir. Eğitim, dinamik bir yapıya sahip olmalıdır. Değişen koşullara uyum sağlamalı, koşullara göre şekillenebilir olmalı ve sürekli gelişim göstermelidir. Aslında eğitim her dönemin ihtiyaçlarına ve şartlarına göre evrilen bir süreçtir. Ancak, eğitim zamanla şekillenip gelişmeye devam ederken aynı zamanda da kendi kültürel mirasımıza ait olan bazı kavramlar öğrencilerde anlamlı öğrenme deneyimi yaşatmaya devam eder. Köklü bir geçmişe ve kültürel değere sahip olan sistemimizden bize miras kalan ve modern eğitimde de çığır açmamızı sağlayan kavramlar gayret, hayret ve gurbet kavramlarıdır. Bu kavramların üzerinde duracak olursak;
Gayret: Çaba gösterme, istekli katılım, yılmadan devam etme olarak tanımlanabilir. Bir nevi özdisiplin ile desteklenen bir süreçtir. Sadece ders başarısı değil aynı zamanda genel yaşam içerisinde beceri ve yeteneklerin gelişimi içinde kritik bir faktördür. Şöyle ki gayret için teşvik sağlandığında öğrenci ve eğitim alanı için verimli ve etkili bir süreç başlar. Gayreti arttırmak için pozitif geri bildirimler sağlanmalı, öğrenci merkezli öğrenme ön plana çıkarılmalı, öğrenciler sürece dahil edilerek aktif öğrenme sağlanmalı, bireyin kendi motivasyonunu sağlaması için stratejiler belirlenmelidir. Burada en önemli bileşenler aile ve öğretmen desteğidir. Motive etmek, rehber olmak, destek olmak ve teşvik etmek gayreti arttırır. Hem kişisel gelişime hem de eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneklerinin gelişmesine katkı sağlanmış olur.
Hayret: Öğrencide merak uyandıran, onu düşündüren ve düşünürken araştırmaya sevk eden, keşif duygusunu ön plana çıkaran ve öğrencinin aktif katılımını sağlayan bir ifadedir. Eğitimde hayret, sürecin eğlenceli ve çekici hale gelmesini sağlar. İlgiyi arttırır ve derin düşünme sağlar. Deneyime açık ve keşfetmeye hazır bir ortam oluşturur. Bu sebeple hayret duygusunu geliştirmek için; keşfetmeyi sağlayan uygulamalar derslerde sıkça kullanılmalı, soru sorma ve tartışmaya açık bir süreç oluşturulmalı, öğrencinin öğrendiği bilgilerin günlük yaşamda nasıl kullanabileceği ve bu bilgileri günlük yaşamla nasıl ilişkilendirebileceği anlatılmalı böylece bireyin dikkati çekilmelidir. İçerikler hazırlanırken, ilgi çekici olmasına dikkat edilmeli, sürece yenilik katılmalı ve birden fazla disiplin bir arada kullanılmalıdır. Örneğin doğa gezileri, bilimsel deneyler, sanatsal ve kültürel etkinlikler hayret duygusunun gelişimi için yapılabilecek bazı uygulamalardır.
Gurbet: Bu kavram farklı kültürler tanıma, bakış açıları geliştirme deneyimlerini kazanma sürecini içerir. Klasik sistemde gurbet kavramı bireyin kendi evinden, yurdundan, şehrinden yani alıştığı çevreden uzaklaşarak başka bir şehir ya da ülkede eğitimine devam etmesini ihtiva eder. Bugün modernleşen ve gelişen dünyada ise bu kavram küreselleşme olarak da adlandırılabilir. Eğitimde gurbet, bireye sorumluluk bilinci kazandırır. Farklı kültürleri tanıyarak farkındalığını arttıran birey hoşgörü kazanmaya da başlar, yeni bir çevreye uyum sağlarken esneklik kazanır ve problem çözme yetisini geliştirir. Aynı zamanda da dil gelişimi ve kişisel gelişimine katkı sağlar. Farklı bakış açılarını deneyimleme imkanı bulur. Gurbet bu güzelliklerin yanında bazı zorluklara da sebebiyet verebilir. Örneğin; kültürel uyum sorunları, dil bariyerleri, yanlızlık gibi. Gurbet deneyimini kolaylaştırmak için destek ağları kurulup, dil eğitimi verilerek hem kültürel uyum programları hem de rehberlik hizmetleri ile bu süreç desteklenebilir.
Sonuç olarak klasik eğitim sisteminde yer alan ve kültürel mirasımızın da içinde bulunan bu üç kavram, bugünkü modern eğitimde de önemli bir yer tutmaktadır. Gayret, hayret ve gurbet kavramları, öğrencilere sadece akademik başarı değil, aynı zamanda yaşam boyu sürecek bir öğrenme merakı ve azmi kazandırır. Bu kavramların modern eğitim sistemine entegrasyonu, geleceğin bireylerini daha donanımlı, meraklı ve açık fikirli bireyler olarak yetiştirmede kilit rol oynayacaktır. Eğitimciler olarak bizlere düşen görev, bu değerleri eğitim sürecimizin merkezine koyarak öğrencilerimize ilham vermek ve onların potansiyellerinden en üst seviyede yararlanabilmektir.