İlk dergi, Türkçe ve Fransızca olarak 1849’da yayımlanmaya başlayan tıp konulu Vekâyi-i Tıbbiye’dir (Tıp Olayları). İlk Türkçe dergi, Münif Paşa tarafından çıkarılan Mecmua-ı Fünûn’dur (1861).
İlk Türkçe çocuk dergisi Mümeyyiz (1869) olarak bilinse de Amerikan Protestan misyonerleri tarafından Ermeni harfli Türkçe ile 1860’ta yayımlanan Avedaper adlı dergidir. İlk resimli Türkçe dergi, Refik Bey tarafından 1863’te çıkarılan Mirât’tır. İlk spor dergisi, Sabri Çelebi’nin 1919-1921 yıllarında çıkardığı Spor Âlemi’dir.
İlk Türkçe mizah dergisi gazeteci, yazar, çevirmen Teodor Kasap tarafından 1873’te çıkarılan Diyojen’dir. İlk karikatürler de bu dergide basılmıştır, ancak karikatürlerin kim veya kimler tarafından çizildiği belli değildir. Diyojen, aynı zamanda ilk siyasi mizah dergisidir.
İkinci Meşrutiyet’ten (1908) sonra Selanik’te yayımlanan dil ve edebiyat dergisi Genç Kalemler, dilde sadeleşmeyi savunan ilk yayın organı; Fecr-i Âti (1910), kuruluşunu bir bildiriyle (Fecr-i Âti Beyannamesi) duyuran ilk edebi topluluktur. Cumhuriyet sonrası ilk edebi topluluk ise 1928’de kurulan Yedi Meşalecilerdir. İlk ortak kitap (Yedi Meş’ale) da Yedi Meşalecilere aittir.
Mülakat (röportaj) tekniğinin kullanıldığı ilk örnek, Ziya Paşa’nın Londra’da kurgulayıp yazdığı Rüya’dır. Memleket meseleleri üzerine padişahla yapılmış görünen bu mülakat, aslında gerçek değildir. Eser, Divan edebiyatı açısından bir hab-nâme (rüya kitabı) niteliğindedir. Mülakat (röportaj) türünün ilk başarılı örneği Ruşen Eşref Ünaydın’ın Diyorlar ki adlı eseridir.
İlk fıkra yazıları İbrahim Şinasi’nin Tercüman-ı Ahvâl (1860) gazetesindeki yazılarıdır. Tekniğine uygun ilk fıkralar Ahmet Rasim tarafından yazılmıştır. İlk deneme örnekleri ise Servet-i Fünûn döneminden sonra görülür. Ahmet Rasim ve Ahmet Haşim (Bize Göre) ilk deneme yazarları sayılabilir. Fecr-i Âti topluluğu üyesi, şair ve yazar Ahmet Haşim’in Bize Göre’si Batılı anlamda ilk denemedir.
İlk salnâme (yıllık), Hayrullah Efendi’nin Ahmet Vefik Paşa ve Ahmet Cevdet Paşa ile birlikte hazırlayıp 1847’de çıkardığı salnâmedir. İlk özel yıllık ise Ali Suavi’nin 1871’de Paris’te hazırladığı Türkiye’dir.
İlk monografiler (Bilimsel alanlarda özel bir konu veya sorun üzerine yazılan inceleme), Tanzimat Dönemi’nde eserler veren Beşir Fuad’ın Victor Hugo ve Voltaire üzerine yaptığı çalışmalardır. İlk özdeyiş (vecize, özlü söz) örnekleri Direktör Âlî Bey’in Lehçetü’l-Hakayık’ında verilmiştir. Bu çalışma, ilk mizahî sözlük de sayılır.
İlk dilbilgisi kitabı Keçecizâde Fuat Paşa ve Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlanan ve 1884’te yayımlanan Kavâid-i Osmaniye’dir (Osmanlı Dilbilgisi). İlk Türkçe dilbilgisi kitabı ise Süleyman Hüsnü Paşa tarafından Sarf-ı Türkî adıyla kaleme alınmıştır.
İlk edebiyat tarihi örneği Abdülhalim Memduh’un Tarih-i Edebiyat-ı Osmanî (1888) adlı çalışmasıdır. Mehmet Fuat Köprülü ise Batılı anlamda ilk edebiyat tarihçisidir.
Batılı tarzda ilk ansiklopedi denemesi Ali Suavi tarafından Paris’te çıkarılan ve tamamlanamayan Kâmûsü’l-Ulûm ve’l-Maârif (Eğitim ve Bilimler Ansiklopedisi) adlı çalışmadır. İlk genel ansiklopedi Emrullah Efendi tarafından 1902’de yayımlanan Muhitü’l-Maarif’tir (Maarif Ansiklopedisi). İlk cildi olan A harfinden başka çıkmamıştır.
İlk Türkçe basımevi Macar asıllı İbrahim Müteferrika tarafından 1727’de Sultanahmet’te kurulmuştur. Bu basımevinde 1729’da basılan ilk kitap Vankulu Mehmet Efendi’nin iki ciltlik Kitab-ı Lügat-i Vankulu (Vankulu’nun Sözlük Kitabı) olmuştur.
1 Kasım 1928’deki harf inkılabından sonra ilk defa kullanılmaya başlanan yeni harflerle (Latin harfli alfabe) ilk kitap 1928’de Maarif Kitaphanesi tarafından basıldı. İlk ansiklopedi ise İbnü’l-Emin Mahmut Kemal İnal’ın Son Asır Türk Şairleri adlı çalışmasıdır. Türk Tarih Kurumu tarafından 1930’da başlatılan bu çalışma, Maarif Vekâleti (MEB) tarafından 1942’de tamamlanmıştır.
İlk kitap kataloğu, II. Abdülhamit devrinde Mizancı Murat (Mizan gazetesinin sahibi) tarafından Asâr-ı Devr-i Hamidî (1890) adıyla yayımlandı. Kitapta dört bin civarında yerli ve yabancı kitap listelenmiştir.
Meydan oyunu, taklit oyunu, zuhuri gibi adlarla ve farklı biçimlerde oynanan oyunlar ilk defa ortaoyunu adıyla 1834’te sergilenmiştir.
Edebi anlamda günlük kelimesini ilk kullanan yazar Falih Rıfkı Atay’dır. Batılı anlamda ilk seyahat günlüğü ise Direktör Âlî Bey’in Seyahat Jurnali’dir.
Kaynaklar: 1) Resimli Türk Edebiyatı, N. Sami Banarlı 2) Türk Edebiyatı, Ahmet Kabaklı 3) Yazarlar Sözlüğü, İhsan Işık 4) Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Behçet Necatigil 5) Türk Edebiyatından Seçme Parçalar, Cevdet Kudret 6) Tarihimizde İlkler, B. Atan… vd.
Hocam harika bir yazı dizisi oluyor..Ellerinize sağlık…
Mustafa Hocam, eline emeğine sağlık.
Teşekkürler faydalandığım bir yazı serisi Kalemine sağlık