Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu (1924-1986) 1969-1976 yıllarında Erzurum Atatürk Üniversitesinde rektörlük yaptı. Döneminde 3500 akademisyen ve on binlerce öğrenci yetiştirdi. İlk üniversite camisini yaptırdı. İlk İslami İlimler Fakültesini akademik hayata kazandırdı. İmam Hatiplere ve Meslek okullarına ilk defa kendi üniversitesinin kapılarını açarak cemiyette adil yükselme ve Türkiye’nin var olan kapasitesini harekete geçirme yollarına imkân hazırladı.
Hamiyetli bir vatan evladı ve haysiyetli bir ilim adamı.
Bütün bu hizmetleri, zor bir dönemde ve çok büyük güçlükler altında gerçekleştirdi. 12 mart muhtırasının yayınlandığı gün İslami İlimler Fakültesinin açılış ilanını resmi gazetede yayınlattı. Çok büyük tazyike maruz kaldı. 12 mart darbeci hükümetinin iki bakanı Erzurum’a gelerek, Kemal Hoca’yı ‘’bu üniversitede irtica varmış’’ diye teftiş ve tehdide varan baskılara maruz bıraktılar. Ancak o yılmadı ve pes etmedi!.
Yüksek lisans ve doktorası olan ve başka üniversitelerin kapıları kapatılmış ne kadar Anadolu nesli bilim adamı adayı varsa üniversitesine aldı. O bilim adamları da daha sonra Anadolu’daki pek çok ilde üniversitelerin kuruluşunda görev aldı. Bu isimler ilim kürsülerinde vs alanlarda ülkeye hizmet verdi. Halen de nesil yenilenerek hizmet vermeye devam etmekteler. Aynı zamanda bölgede verimli ırkı geliştirip hayvancılığın gelişmesine de projeleriyle destek oldu.
2000 binli yıllarda bile Erzurum köylerine giden üniversite mensuplarına onu ve hizmetlerini unutamayan Erzurum halkı kendisinden sual etmekteydi: ”Kemal Efendi nasıl? Kemal Efendi iyi mi?”
Devlet hayatında hizmetleri olan idari kademede görev yapan Erzurum Atatürk Üniversitesi mezunu on binler ise bu ülkenin medar-ı iftiharı olmuşlar ve ülkeye hizmet etmektedirler.
Üniversite gelişim planı yaparak geleceğin üniversite kuracak ve nesil yetiştirecek hocalarını yetiştirdi.
İlk işe başlattığı ve yetiştirdiği akademisyenlerden Seyit Mehmet Şen Profesör olunca Van’a rektör oldu. 600’ün üzerinde akademisyeni de o Van’da işe başlattı. Seyit Mehmet Şen’in akademik kapıları açıp yetiştirdiklerinden Burhanettin Uysal merhum da profesör oldu ve o da Karabük’e rektör oldu, yüzlerce akademisyen alıp, işe başlattı. Yeni nesil hocaların yetişmesine ortam hazırladı. Karabük’te Türkiye’nin büyük üniversitelerinden birini kurdu. Kemal Bıyıkoğlu’nun kurduğu arının oğul vermesi gibi büyüyen bir sistem. Türkiye’ye model oluşturacak türden.
Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu, gerçek anlamda Anadolu bozkırında toprağa düşüp ormana dönüşen bir çekirdek olmuştur.
Türkiye’nin ilim tarihi Kemal Bıyıkoğlu ve hizmetleri anlaşılmadan ve anlatılmadan yazılamaz.
Türkiye’nin ilahiyat alanında oluşturduğu nesil ve hocalar da Kemal Bıyıkoğlu hoca ve hizmetlerine çok şeyler borçlular.
Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu’nun hizmetlerini anlamak, akademik ve idari olarak Türkiye’ye anlatmak bugünkü neslin üzerine vecibedir, borçtur.
Önümüzdeki sene merhum Prof. Dr. Kemal BIYIKOĞLU‘nun doğumunun 100. yıldönümü.
Adına, Türkiye’ye ve ilim dünyasına yakışır bir anma düzenleyecek bir VATAN EVLADI ve KURUM aranıyor.
Koltuğunu örgüt mensupları yakınca on binlerce kişiyle yürüyüşe geçerek resimdeki koltuğu hediye eden vefalı Erzurum halkına bilhassa duyurulur.
Saygılarımla arz ederim.
Memiş Hocam tebrikler Çok isabetli bir girişim. İNŞALLAH hayra vesile olur.