eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Selahattin SEMİZ

1962 yılında Sivas, Gürün’de doğdu. 1985 yılında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. Kırşehir, Kaman’da mecburi hizmetini, GATA-Ankara hastanesinde askerlik hizmetini, İstanbul Haseki Hastanesi Radyoloji Kliniğinde ihtisasını tamamladı. Afiyet Hastanesinde başhekim ve radyoloji uzmanı olarak çalışmaktadır. 2 erkek evladı ve 3 torunum var. Sosyal çalışmalarda hekimlik hayatı boyunca birçok STK’da aktif görev aldı. Deprem, sel ve tsunami sonrası Endonezya-Ace, Pakistan-Keşmir ve Pakistan-Pencap bölgelerinde, Sudan ve Nijer’de sağlık gönüllüsü olarak çalışmalara katıldı. Çeşitli resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yöneticilik yaptı. Sivil toplum kuruluşlarında görev aldı. Başta tıp olmak üzere, çeşitli alanlarda yazmaya devam ediyor.

    Anne Sütü Mucizesi Üzerine Düşünmek

    ‘İslam anne sütü gibidir, Yaratıcının kudretiyle kusursuz, eksiksiz, doğal ve tam olması gerektiği gibi. İdeolojik sistemler suni mamalar gibi hormonlu, cazip görüntülü, eksik ve fazlalıkları var’

    Tıp Fakültesi öğrencilik yıllarımızda öğrendiğimiz en temel tıp bilgilerinden biri de anne sütünün bebek için en ideal, en özel, en mükemmel besin olduğu idi. Anne sütü içerisinde bebeğin ihtiyacı olan sadece besin maddeleri değil, aynı zamanda sevgi, bağışıklık ve zekâ inşası için gerekli maddeler de bulunur.

    Fakat 1970-90 yılları arasında anne sütünün bu mucizevi yönü bilinmekle beraber bebek mamalarının da onun yerini tutabileceği ve özellikle 4. Aydan sonra mamaların tercih edilmesi gerektiği tıp bilim adamlarınca da iddia ediliyordu. Gerek mama lobisinin baskıları ile gerek ticari yollarla ve yetersiz bilgi nedeniyle ortaya çıkan bu iddialar daha sonra anne sütünün mucizevi etkilerinin anlaşılması nedeniyle terkedilmiştir.

    1980 li yılların ideolojik tartışma ortamında İslam’ın fıtrata en uygun en iyi sosyal ve insani sistem olduğunu vurgularken örnek olarak anne sütü ile mamaların karşılaştırmasını yapardık. İslam fıtrata uygun, doğal, yaratıcının tasarımı anne sütü gibidir, diğer ideolojik sistemlerin hepsi yapay, suni, hormonlu, ilaçlı mamalar gibidir diye anlatırdık.

    Anne Sütünün Mucizevi Özellikleri

    Her geçen gün daha iyi anlaşılıyor ki anne sütü, yaratıcının lütfettiği en özel hediyelerinden biridir. Anne sütünün yararları konusu her gün yeni bilgiler eklenerek güncelliğini korumaktadır. Anne sütü ile beslenmenin özellikle enfeksiyonhastalıklarını azaltıcı etkisi çok uzun zamandır bilinmekte iken artık alerji, obezite, kanser, inflamasyon ve kronik hastalıkları azaltan hatta önleyen etkileri ile ilgili bulgular da bildirilmektedir. (1)

    Anne sütü, geçmişten günümüze yenidoğan beslenmesinde kullanılan mucizevi besindir. Her annenin sütünün içeriğindeki besin maddeleri bebeğine özel ve eşsizdir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin, Tip 2 diyabete karşı korunduğu, çocukluk döneminde kilo alma oranının düşük olduğu ve obezitenin önlendiği bilinmektedir.

    Bunun yanı sıra anne sütünün, bebek için ilaçsız ağrı giderme yöntemi olarak kullanıldığı, bebeklerin görme ve bilişsel fonksiyonlarının gelişimini ve psikomotor gelişim sürecini hızlandırdığı, barsaklarda mikrobiyota oluşumunu desteklediği bilinmektedir.(1,2,3)

    Anne sütü bebeğin ihtiyacı olan en uygun besin ögelerini vererek ideal büyüme ve gelişmeyi sağlar, enfeksiyonlardanve hastalıklardan korur, içerdiği biyoaktif elemanlar sayesinde bağışıklığı destekler.

    Ayrıca emzirmenin, anne-bebek yakın teması sonucu annede oksitosin hormonu salınımını artırarak annede sakinlik ve anti stres etki yarattığı, böylece doğum sonu depresyon görülme olasılığını azalttığı belirtilmektedir.  

    Anne sütü, bebeğin sağlığını hem kısa hem de uzun vadede destekleyen eşsiz bir kaynaktır. İşte ayrıntılı olarak anne sütünün sağlığa olan mucizevi etkileri: (1,2,3)

    Benzersiz İçerik, Kişiye Özel Formül

    Anne sütü, her annenin bebeğine özel ürettiği, zamana ve ihtiyaca göre değişen dinamik bir sıvıdır. Yeni doğan bir bebeğin ihtiyacı olan kolostrum, yani ilk süt; bağışıklık sistemini güçlendiren antikorlarla doludur. Zamanla bu süt, bebeğin gelişimine uyum sağlayarak yağ, protein ve karbonhidrat oranlarını dengeler.

    Anlık Uyarlama Yeteneği

    Bir annenin sütü, bebeğin hasta olduğu dönemde bile içerik değiştirerek daha fazla antikor sağlayabilir. Emzirme sırasında bebeğin tükürüğüyle iletişime geçen anne vücudu, ihtiyaç duyulan bağışıklık öğelerini üreterek süt bileşimini buna göre düzenler. Bu, bilim insanlarını bile hayran bırakacak bir biyolojik iletişim örneğidir.

    Sadece Besin Değil, Bağdır

    Anne sütü yalnızca fiziksel ihtiyaçları karşılamakla kalmaz; aynı zamanda anne ve bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir. Ten tene temas, bebeğin güven duygusunu artırır ve dünyaya karşı daha sağlam adımlar atmasına zemin hazırlar.

    Zihinsel Gelişime Katkı

    Anne sütü, DHA ve ARA gibi uzun zincirli yağ asitleri içerir. Bu maddeler, beyin ve göz gelişimi için hayati öneme sahiptir.Yapılan araştırmalar, anne sütüyle beslenen bebeklerin daha yüksek bilişsel performans gösterdiğini ortaya koymuştur.

    Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

    Anne sütü, antikorlar, beyaz kan hücreleri ve bağışıklıkla ilgili proteinler açısından zengindir. Özellikle ilk süt olan kolostrum, bebeğin vücudunu enfeksiyonlara karşı koruyan adeta doğal bir aşı gibidir. Anne sütü alan bebeklerde solunum yolu enfeksiyonları, ishal, kulak enfeksiyonları ve menenjit gibi hastalıklar daha az görülür.

    Sindirim Sistemine Uygundur

    Anne sütünün bileşimi, bebeklerin henüz gelişmekte olan sindirim sistemi için kolayca sindirilebilecek şekildedir. İçerdiği enzimler ve prebiyotikler, sağlıklı bağırsak florasıoluşumunu destekler.

    Kronik Hastalıklardan Korur

    Anne sütü ile beslenen çocuklarda ilerleyen yaşlarda obezite, diyabet tip 1 ve tip 2, alerjiler ve bazı kanser türlerinin görülme riski azalabilir. Ayrıca kardiyovasküler sağlığı destekleyen biyoaktif bileşenler içerir.

    Anne İçin de Faydaları Var

    Emzirme, annenin rahminin daha hızlı toparlanmasına yardımcı olur. Annelik hormonlarını artırarak lohusalık depresyonunu azaltabilir. Uzun vadede emziren annelerde meme ve over kanseri riskinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir.

    Miktar ve Uyarlanabilirlik

    – Anne sütü, bebeğin yaşı, hastalık durumu ve hatta günün saatine göre bile içeriğini değiştirebilir. Örneğin, geceleri anne sütü daha fazla melatonin içerebilir; bu bebeğin daha iyi uyumasına katkı sağlar. Hiçbir mama ise bu esnekliğe sahip değildir. 

    Anne Sütü mü, Mama mı, Hangisi Daha Faydalı?

    – 1970-90 yılları arasında Mama firmalarının agresifpazarlama stratejileri özellikle gelişmekte olan ülkelerde anne sütünü gözden düşürmeye başladı. Nestle gibi büyük şirketler, ücretsiz mama dağıtarak anneleri mamaya alıştırıyor, sonra satın almaya yönlendiriyordu. Bu durum, emzirme oranlarında ciddi düşüşlere neden oldu. Örneğin Şili’de emzirme oranı %90’dan %5’e geriledi.(4)

    – Yetersiz hijyen koşullarında hazırlanan mamalar, bebek ölümlerini artırdı. UNICEF’e göre mama kullanımı hijyenkoşullarını 6-25 kat düşürüyordu.(4)

    Endüstriel mamalar içerik, karışım, vitamin, mineral, olarak daha zengin olsa bile anne sütünün mucizevi yapısına göre basit ve yetersiz kalmaktadır. Ayrıca Mamalar anne sütündeki gibi kişiye özel içerik esnekliğine sahip değildir. Mama, sabit içerikli ve standart ölçülerle sunulur, bireysel farklılıklara uyum sağlayamaz.

    1981’de Dünya Sağlık Örgütü, Anne Sütü Muadillerinin Pazarlanmasına İlişkin Uluslararası Kod u yayınladı. Bu kod, anne sütü ile beslenmeyi teşvik ederken mama reklamlarını ve sağlık çalışanlarının mama önerilerini sınırlamayı amaçlıyordu.(4⁾

    1981 yılından itibaren bilimsel araştırmalar ve Dünya Sağlık Örgütü gibi otoriteler, ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmeyi ve sonrasında ek gıdalarla birlikte 2 yaşına kadar emzirmenin sürdürülmesini önerir. Bunun temel sebepleri olarak Anne Sütü ile beslenme gıda olmasının yanı sıra enfeksiyonlarakarşı koruma sağlar. Zihinsel gelişime katkı sunar. Anneyle bebek arasında güçlü bağ kurar. Uzun vadede kronik hastalık riskini azaltır.

    Elbette anne sütü alınamayan durumlarda, mamalar hayat kurtarıcı olabilir. Ancak mümkün olduğunda, anne sütü bebek için en ideal ve doğal besindir. Anne sütü ideal olmakla birlikte, bazı durumlarda bebekler için alternatif veya ek beslenme yöntemleri gerekebilir. Her bebeğin ihtiyaçları farklıdır ve en doğru beslenme planı, bir çocuk doktorunun rehberliğinde belirlenmelidir. 

    Bilimsel ve Etik Tepkiler

    1970-90’lerdeki bilimsel makaleler de anne sütü yerine mama önceliği, bugün yanlış bir yönelim olarak değerlendiriliyor.Bugünden geriye bakınca o dönemdeki düşünce, bilgi eksikliği ve ticari etkilerle şekillenen anne sütü karşıtlığı ve endüstriyel mama taraftarlığı bilimin ve insanlığın tarihsel bir hatası olarak görülmektedir. Yaratılışa, Fıtrata, doğallığa aykırı yapay teoriler, projeler, ideolojiler çölde görülen geçici serap gibi insanlığı aldatıp batıp gitmektedirler. 

    Uluslararası kampanyalar ve boykotlar, mama firmalarının etik dışı uygulamalarını gündeme taşıdı. Bugün artık ilk 6 ay sadece anne sütü öneriliyor; mama yalnızca tıbbi zorunluluk durumlarında tavsiye ediliyor.

    Anne Sütü-Yapay Mamalar/ Fıtrat ve Yapay Hayatlar

    Anne sütü ile endüstriyel yapay mamalar arasındaki derin farklar hayatın her yönünde yapay- suni şeylerle doğal ve fıtri şeylerin karşılaştırmasında görülmektedir. Yapay gıdalarla doğal olanlar arasındaki anlamlı fark artık iyi bilinmekte olduğu gibi piyasada fiyatlara da yansımıştır. Yapay-suni şehir hayatından sıkılan insanların doğal yaşam arayışları da bu konuda başka bir örnektir. Günümüzde ise robotlar ile insanlar yarışmakta, yapay zekâ ile doğal zekanın yarışı gündeme gelmektedir.

    Her defasında görece olarak yapay olanlar daha avantajlı gözükse de anne sütü örneğinde olduğu gibi fıtratın çağrısı her zaman daha üstün gelecektir. Fıtrat, bütün varlıklarda mevcut olan ilahî bir nizamdır. Allah’ın insanın varlık yapısına kodladığı veya insan fıtratına yerleştirdiği şeylerden hiç birisi boş, lüzumsuz, hedefsiz ve gayesiz değildir. 

    Fıtrat yasasına teslimiyet, uyum ve ahenk getirir. Bunun tersi ise, uyumsuzluk ve ahenksizlik getirir. Çünkü bu, insanın gerçek doğası dışında olanı arzulamadır. O da mutsuzluk getirir.

    İslam fıtrat dinidir, Yaratıcının Yarattığı aleme koyduğu kurallardır. Suni ideolojiler, yapay hayatlar, haz ve hız eksenli dünya görüşleri, nefsin çağrısına koşan zevk ve şehvet mahkumu kalabalıklar yolun sonunda pişmanlıklarla eyvahlarla keşkelerle karşılaşacaklar. İnsan ve kainatınkullanım kılavuzu olan Kuran yoluna, fıtrata, İlayıKelimetullaha dönen insanlık anne sütüne dönen çocuklar gibi daha iyi ve sağlıklı olacaklardır.

     Kaynaklar 

    1-Anne sütünün bebeğe ve anneye faydaları nelerdir?  Canan Türkyılmaz,1000 Gün, Anne Sütü Kursu çalışması, Ankara  Prof. Dr. Pediatri, Neonatoloji, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yenidoğan Bilim Dalı Öğretim Üyesi, 

    2-Lancet Tıp dergisi Ocak 2016

    3-Turkiye Klinikleri J NursSci. 2018;10(3):228-37; 10.5336/nurses.2017-58156

    4- Nestlé’nin suç tarihi – karasaban.net (https://www.karasaban.net/nestlenin-suc-tarihi/)

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Mehmet Bozkurt dedi ki:

      Mükemmel bir araştırma ve belgesel bir yazı. Kaleminize sağlık.