eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
17°C
Ankara
17°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
16°C
Cuma Az Bulutlu
16°C
Cumartesi Yağmurlu
12°C
Pazar Parçalı Bulutlu
16°C

Mustafa SÜS

1974 yılında Kayseri Yahyalı’da doğdu. İlkokulu Derebağ İlkokulunda okuduktan sonra Yahyalı İmam Hatip Lisesinde liseyi bitirip 1994 yılında Şehit Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesine başlayıp 1998 yılında Öğretmen olarak atandı. 2012 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesinde Eğitim Yöneticiliği ve Teftiş dalında Yüksek Lisans yaptı. 2007 yılından itibaren yerel gazetelerde, internet haber sitelerinde eğitim ve toplumsal içerikli köşe yazıları yazmaya başladı. Kendine ait internet sitesinde, şiir, deneme, öykü dalında yazılarına halen devam etmekte olan Mustafa SÜS, 2016 yılında “Yitik Kadınlar” adlı öykü kitabını çıkardı. Diriliş Postası adlı ulusal gazetede köşe yazarlığı yapan Süs, evli ve bir çocuk babasıdır.

    Ankara bizi duymuyor diyenlere

    Milli eğitimin, okulların, öğretmenlerin, velilerin, öğrencilerin temel sorunları yazıldı yıllarca…

    Bir arpa boyu yol kat edilmedi değil mi?

    Belki bir yerlerde feryatlarımız makes bulmuş olabilir bilemiyorum, belki birtakım düzelmeler olmuştur. Kurumsal anlamda olmasa da kişiler belki bir şeyler almış olabilir yazılanlara bakınca, onu da bilemiyorum.

    Kurulan maarif gruplarına bakıyorum, eğitimin derdiyle karşılıksız ilgilenen insanlara bakıyorum, adamlar gecesini gündüzüne katıp çevrimiçi olsun, yüz yüze olsun konferanslar, paneller düzenliyor, beyin fırtınası yapıyor, raporlar yazılıyor, bildiriler yayımlanıyor, bakanlığa gidip yetkililerle görüşülüyor…

    Eğitimi dert edinen herkes bir şekilde bir işin ucundan tutup kanayan yaralara merhem olmaya çalışıyor, kötü gidişata dur demek için çaba sarf ediyor.

    Bakan değişiyor coşuyoruz hemen bakana akıl vermeler, onu ziyaret etmeye çalışmalar, ona gerçekleri anlatma derdine düşmeler falan…

    Bunların tamamı iyi niyetli olan çabalardır.

    Ve “Hiçbir çaba da boşuna değildir.”

    Mutlaka bir yerlerde karşılığı vardır.

    Evet sayın seyirciler, şimdi de kameralarımızı Ankara’dan olay mahalline ”Ankara bizi duymuyor” diyenlere çeviriyoruz. Bakalım onlar bizi duyacaklar mı?

    Öğretmenden başlayalım…

    Öğretmenim, derse girdiğin zaman ders mi anlatıyorsun sadece, yoksa çocukları ders dışında da hayata hazırlıyor musun?

    Mesela, her işi ben mi yapacağım deyip çocuklara gereğinden fazla ödev veriyor musun?

    Sınıfta öğretemediğin konuyu ödevle, veli zoruyla ya da özel ders alarak öğrensin mi diyorsun?

    Veli seni yeterli görmeyip çocuğunu özel hocaya veriyor mu?

    Dersine girdiğin öğrenci ders dışında hayatın gerçekleriyle yüzleşiyor mu?

    Okul müdürüm, öğretmenler arasında ayrımcılık yapmıyor musun? Sadece dersine giren öğretmenle her işin ucundan tutan öğretmen arasında ayrımcılık yapmıyorsan adaleti sağlayamazsın, bu konuda ne diyorsun?

    Okulun sadece fiziki işleriyle mi uğraşıyorsun? Tribüne oynama dışında çocukların sosyal ve kültürel anlamda gelişimine katkıda bulunacak hangi projelerin var?

    Eşit mi yoksa adil misin?

    Sayın veli, öğretmenden daha iyi bildiğini düşünmeye devam mı?

    Öğretmeni her fırsatta şikâyet edip onun rahatını bozma işindeki maharetin devam ediyor mu?

    Evde ödevi sen mi yapıyorsun çocuğun mu yapıyor?

    Çocuğuna manevi eğitim verirken nelere dikkat ediyorsun? Çocuğun erdemli mi olsun istiyorsun bilgili mi olsun? İkisi birden olsun istiyorsun da onun için ne yapıyorsun?

    Öğretmen yetiştiren hocam, bakanlığa akıl verirken dönüp aynaya bakıyor musun? Benim yetiştirdiğim öğretmen diğerlerinden farklı diyebiliyor musun?

    Çocukları maddi ve manevi yönden geliştirecek kapasitede öğretmen yetiştirdiğine inanıyor musun?

    Yoksa tüm suçu müfredata atıp sadece bakanlığa akıl vermekte misin?

    İl-ilçe müdürüm, okullardan bilgi isterken sadece kaç tane fen lisesi kazandırdın, kaç tane tıp fakültesi kazandırdın mı diyorsun, yoksa değerler bakımından kendisini geliştiren okullara da değer veriyor musun?

    Ha bu arada şu hiç kimsenin işine yaramayan plaket vermekten ne zaman vazgeçeceksin?

    Plaket yerine kitap-kalem hediye etsen daha çok işe yaramaz mı?

    Ankara’ya sesimizi duyuramadık bari “Ankara’ya sesimizi duyuramadık” diyenlere seslenelim bu hafta…

    Mustafa Süs

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Yunus SALEP dedi ki:

      Yahu hocam seksendört senedir aynı değil mi zaten bence değişim velilerden olmalı adam kapitalist sistemin çarkına kapılmış çocuğu gördüğü yokki kulaktan dolma uydum kalabalığa böyle eğitim sistemi olmaz diyoruz.Ama bir defa da demiyoruz ki biz baba (veli) olarak ne yaptık çocuğumuza ne verdik adabı muaşeret den başlayabiliriz verebiliriz mesela ama nerdeee dediğim gibi bütün suç öğretmenlerde eskiden dayak yer yaramazlıktan korkardık ya valla velileri dövmenin suçu olmamalı şaplaklamalı suçu velilere bulupda kendisinin parmak ucu kadar katkısı olmayana