Prof. Dr. Mümtaz Turhan’ın Maarif sistemimizle ilgili olarak bir münbit toprak, nehir ve çark benzetmesi vardır. Hocaya göre maarif sistemimizin tarihteki asıl rolüne dönmesi, tarihe mal olmuş büyük şahsiyetleri tekrar yetiştirebilmesi o asli rolünü doğru şekilde icra edebilmesi ile mümkündür. Nasıl mı:
Türk Maarifi nedir?
(..) Türk Maarif sistemini dünyanın en münbit topraklarından birisi ortasından akan, büyük bir nehrin sularına dokunmadan dönen, muazzam bir çarka benzetebiliriz. Toprak münbit olmasına rağmen kızgın güneş altında, susuzluktan yer yer çatlamıştır, ötede beride görülen vahalar, tesadüfen yağmur birikintilerinin eseridir. Toprak ortasından akan bol, gür, verici sudan nasibini almaz; nehir boşuna akar, çark ise büyük ihtişamlı olmasına, kulakları tırmalayan sesler çıkarmasına rağmen, suya iyice dokunamadığı için beyhude döner durur. Bu münbit toprakları istidatlı Türk çocukları, nehri memleketin muhtaç olduğu ilim ve teknik bilgi, çarkı da maarif sistemimiz olarak tasavvur ederseniz, bu teşbihte büyük bir mübalağa olmadığını görürsünüz. O halde bütün dava bu muazzam çarkı memleketin muhtaç olduğu bu suyun içine iyice daldırıp ondan azami bir şekilde faydalanmaktan ibaret kalıyor. Şu halde bütün mesele Maarifi, bundan 900 sene evvel olduğu gibi bugünde Türkiye’nin biricik ana davası olan iktisadi, sınai ve içtimai sahalarda kalkınmasının bir vasıtası haline getirmektir. Mümtaz Turhan- Garplılaşmanın Neresindeyiz? (Sf:98)