<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}

OSTİM Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Ankara’da 3 gündür (2-4 Aralık 2022) devam eden Ahilik Şûrası 4 aralık pazar oturumlarının ardında Ahi Şerafeddin Camii (Aslanhane Camii) bahçesinde okunan sonuç beyannamesi ile tamamlandı.
OSTİM teknik Üniversitesi ve Ostim idaresi, Hamilik Okulu Vakfı ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Türkiye Yazarlar Birliği’nin işbirliğiyle düzenlenen Ahilik Şûrası’nda, alanında yetişmiş mütehassıs 25 ilim ve düşünce adamı altı oturumda tebliğlerini sundular. Yedinci ve son oturumda ise, ahilikten ilhamlar taşıyan ve model oluşturan örnek çalışmaların sahipleri, başarı hikâyelerini katılımcılarla paylaştılar. 3. günün sonunda Ahiliğin sembolik seremonisi icra edildi. Meslekte ustalığı tescil mahiyetindeki şed kuşatma merasimi yapıldı.
“Ahî Şerafeddin’in Aziz” hatırasına, “Her Gün Yeniden Kurulur Birlik 21. Yüzyılda Yiğitlik, Ahîlik ve Dirlik” alt başlığı ile yapılan şûraya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan destekleyici bir telgrafla katıldı.
Şûra’da tebliğ sahipleri ahiliği dünü, bugünü ve geleceğe bakan yönleriyle ele aldılar. Ahiliğin terbiye yönü, cemiyet inşasında ahiliğin tesirleri, ticarette takip ettikleri yol ve metotlar ve insan yetiştirme yönlerinin ele alındığı bu tebliğ sunumları şûrayı takip edenlerce alaka ile takip edildi.
Bu organizasyona imza atan beş kuruluşumuz çok büyük bir memleket hizmeti ifa etmişlerdir. Medeniyetimizin inşası yolunda bir büyük ilim ve kültür çalışması ile ahiliği bugünkü nesillere tanıtıp anlatma yolunda pek kıymetli bir vazife yerine getirmişlerdir. Bu yönüyle Ostim idaresi Başkanı Orhan Aydın, Ostim Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Ankara Sosyal Bilimler üniversitesi Rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ı ve Hamilik Okulu Vakfı Başkanı Barbaros Ceylan’a gönülden teşekkür ediyoruz. Şûranın aksakalı ve son yarım asırlık kültür hayatımızın üstad hocası TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ı bu çalışmaların oluşumu ve muhteva derinliği ile hayata geçirilmesindeki rolüyle tebrik ediyoruz. Ahilik Şûrasının proje müellifi Hacı Bayram Bulgurlu ile programın akademik çerçevesinin koordinasyonunu üstlenen Doç. Dr. Muhammet Enes Kala’yı da mahsus takdirlerimizi iletiyoruz.
Bilgi ve çalışmalarıyla ülkemizin dört bir yanından gelerek şûraya katılan ilim ve fikir adamlarımızı da tebrik ve teşekkür faslında unutmamak gerekiyor.
Şûrada iki nokta çok bariz bir şekilde ortaya konuldu:
1- Ahiliğin özü tevhiddir.
2- Ahilik insanlık tarihinin gördüğü en uzun soluklu sivil cemiyet organizasyonudur. Asırların aşıp bugüne miras kalan ve insanlık tarihine medeniyetimizin armağanı olan en önemli birikimlerinden biridir Ahilik.
Maddi ve manevi yönleri ile önce insanı kavrayan, önce insan diyen, bazı yerlerde kimi belediye hizmetlerini de bu sivil organizasyona yüklemiş medeniyet sistemimiz. Aslında orijinal bir buluş olan yerinden yönetim modelini de asırlar evvelinden ahilik sistemi içinde görebilmekteyiz. Koyduğu ilkeleri ile sivil idareyi oluşturup, mükemmel bir terbiye sistemi ortaya çıkaran ahilik; felsefesi, uygulamaları ve neticeleri ile daha sistematik ve metodik olarak, bütün derinliği ile keşfedilmeyi beklemekte.
Bu şûra ile bu çalışmalara çok önemli bir başlangıç yapıldı. Türkiye’nin sanayi ve ticaret hayatında en özgün buluşlardan biri olan ve ahiliğin çağdaş versiyonuna en yakın misyonu temsil eden OSTİM ve idaresinin böyle bir organizasyona hamilik etmiş olması ayrıca değerlidir. OSTİM bu organizasyonla kendisine en çok yakışacak bir kültürel hizmeti yerine getirmiş oldu. Konuya ilgisi, destek ve çabalarından dolayı OSTİM başkanı Orhan Aydın’ı tekraren tebrik ediyoruz.
Adını ilk defa duyduğumuz sivil bir organizasyon olan Hamilik Vakfı, Şenlendirme Vakfı, 4 bin gönüllüye ulaşan Robotel’i Ahilik yolundaki çağdaş çabalarından dolayı burada zikretmek ve banilerini kutlamak istiyorum.
Bu arada insan hakları, kadın hakları arayışında olanlara da Şûra gündeminden geçen ve Ahilik literatüründen miras bir kavram olarak bir kadın teşkilatlanma örneği ile ile seslenelim: Bacıyan-ı rum.
Geleceğin insanlık hizmeti için gönüllülük, gönüllülük içinde inşa edilesi gönüllüler kervanı gerekiyor.
Oldukça muhtevalı konuşmaların yapıldığı ve üç gün süren Ahilik Şûrasında konuşmacı ve tebliğ sahiplerinin sunumlarından aldığımız bazı notları burada sizlerle paylaşıyoruz:
-‘’Büyük ilim adamları aynı zamanda büyük edebiyat adamlarıdır.’’
-‘’Bir işin edebiyatını yapmazsanız, geleceğe aktaramazsınız.’’
-‘’Gençler bu hayatta yalnızca iş değil, anlam arıyorlar.’’
-‘’İnsanlara pek çok bilgi kazandırmak yerine bir teknolojiye sahip kılmak, bir meharet öğretmek daha anlamlıdır.’’
– ‘’Aynı işin daha kısa sürede yapılmasını sağlayan her şey bir teknolojidir.’’
– ‘’Cemiyeti inşa etmek için, insanı inşa etmek gerekiyor.’’
– ‘’Şed kuşandırmak, bir kimse için ustalığı iktisap ettiğinin delilidir. ‘’
– ‘’İnsan mesleğini şevkle yapabiliyorsa mesleğini bulmuş demektir.’’
– ‘’Edebin olmadığı yerde özgürlük başkalarının özgürlüğüne tasallut eder.’’
– ‘’Mesleki eğitim aslında bir ahilik organizasyonudur.’’
– ‘’İlim adamlarımızdan bize eczaneyi göstermelerini değil, ilacı ve reçeteyi yazmalarını istiyoruz.’’
Devlet askeri güç ile kurulur ancak ilim ile yaşar. Tefekkür ummanımızdan, çağın ve zamanın en temel unsuru olan insan üzerine Ostim’de bir düşünce perdesi açıldı. Ahilik üzerinden son iki yüz yıllık düşünme krizlerimizi de içine alan bir ufuk yolculuğu kapısı bu. Çaba ve yüreği birleştirenlerin açtığı bir aralık.
Bu çabaları izlerken, dip dalgası şeklinde aşağıdan yetişen yeni nesil akademisyen ve düşünce adamı adaylarımızın, içinde sancılar barındıran çalışma ve arayışlarını gördüm. Çok yönlü akıl yürütmeleri, düzenli güncellemeleri, ilmi analizleri, tahlil ve tenkitleri, yol ve yön arayışını ufkumuza doğru çeviren sağlıklı hüküm çıkarabilme kapasiteleriyle Ahilik Şûrasına katılan değerli şahsiyetler beni böyle düşüncelere sevk etti. Elbette zihnimizde sorular teşekkül etti, cevapları için daha başka arayışlar içinde olmamız lazım. Bu Ahilik Şûrası güzel bir başlangıç, devamının gerektiği umumi bir kanaat haline geldi.
Yazımızı Denizli Babadağlılar İşhanı girişindeki ahilik duasıyla bitirelim:
Besmele çek gir çarşıya, selamı da unutma ha.
Kiloyu eksik çekme ha, metreyi kısa tutma ha,
İyi belle sen bu sözü, sakın yabana atma ha,
Alış derken, veriş derken ölçü tartı satış derken
Paraya pula tapma ha, insanlığı unutma ha,
Selam ve muhabbetle kalın.
Memiş Okuyucu