Yeryüzünde büyük, ulu kavimler var; bir de küçük, minik kavimler. Bunların dünyadaki nüfusları 8 milyar içinde birkaç damla eder. Bir kavmi nüfusunun azlığı veya çokluğu ile değerli veya değersiz bulmam. En nihayetinde insan soyundandırlar ve insan muhteremdir. Büyük kavimlerin büyük idealleri olur. Bunlar dünyaya nizamat vermeyi hedefler. Elbette hepsi için...
Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı ve Doğan Büyük Türkçe Sözlük müellifi D. Mehmet Doğan, Türk Dil Kurultayı’nın 91. yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı. Doğan, açıklamasında, böyle bir günün “Dil bayramı” olarak kutlanmasının yanlışlığı üzerinde durdu ve Dil Devrimi sürecinde Türkçenin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması iddiasının ortaya atıldığını, fakat günümüzde dilimizin tam manasıyla...
“Millet ruhunu yapan maariftir. Marifin düşmesi millet ruhunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Maarif hangi yönde yürürse millet ruhu da onun arkasından gider. Şu halde millet maarif demektir.” Büyük fikir adamımız, ruh cephemizin gösterişsiz ve nümayişsiz maden işçisi, isyan ahlâkçısı, Türkiye’nin Maarif Davası kitabının müellifi Nureddin Topçu’yu yeni...
Mehmed Âkif’in doğumunun 150. yılı…Milletimizin benimsediği ve sahip çıktığı abide şahsiyetlerimizden biri Âkif. Onu en başta İstiklâl Marşımızın müstağni şairi olarak seviyoruz. Ankara’nın şiddetli kışında paltosuz şairin İstiklâl Marşı’nın mükâfatı olan 500 lirayı reddetmesi, milletini karşılıksız sevmenin ne demek olduğunu zihnimize kazıyor. Âkif o mükafatı almadı…Alsa idi, hakkıydı, anasının ak...
Sözlük, kadim medeniyetimizdeki yaygın ifadesiyle lügat veya kamus, yazılı geleneğe sahip dillerin iki temel kaynağından biridir. Diğeri, dilin ses, kelime (tür, yapım, çekim) ve söz dizimiyle ilgili kaidelerini gösteren gramer kitabıdır. Yaklaşık 10 asır önce bu hakikatin farkında olan Kâşgarlı Mahmut, Türk dünyasına meşhur sözlüğünün yanında bir de dil bilgisi...
Lozan Andlaşması’nın bizim için en iyi çözüm olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Belki dönemle ilgili bir mecburiyetti, ki ancak bu kabul edilebilir bir yorumdur. Fakat Lozan’ın zafer olduğu, ancak “mağlubiyet ideolojisi” kavramı ile izah edilebilir. Mağlubiyeti galibiyet, hatta zafer olarak sunmak bize mahsus değil, sık başvurulan bir yol. Tek parti döneminde...
Dil Kurumu yine bir sakilliğe imza attı. Bir türlü imla meselesini halledemeyin kurum, imlayı bıraktı “yazım”a geçti. Yazım meselesi de halledilemedi. Yine bir sürü “yazımlar” icad etmişler. “Horon vurmak” demeyecekmişiz, “horon tepmek” diyecekmişiz! Milletin işine ne karışıyorsun? Sen milletten hiza tutacaksın. Millet “horon etmek” de der, “horon oynamak” da. Ayrıca...
Başlangıçta Meclis’in adında “Türkiye” kelimesi yoktu. Daha geniş bir coğrafya için, hatta bütün İslâm âlemi için mücadele edecek bir Meclis oluşturulduğu intibaı verilmek isteniyordu. Sonradan, bir tahdit mahiyetinde Büyük Millet Meclisi’nin başına “Türkiye” kelimesi eklendi.Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ile ilgili olarak Hakimiyet-i Milliye’nin birinci sayfasında yer alan haberde şu bilgiler...
15 temmuz darbesinden sonra sıcağı sıcağına kaleme aldığımız yazı. * 15-16 Temmuzda halkı meydanlara döken esas olarak şuur altımızda yüzlerce yıldır yer eden devleti kaybetme insiyakıdır 16 Temmuz menfur darbesine halkımızın gösterdiği tepkiyi nasıl anlamalıyız? Bu tepkiyi sırf şahsî hürriyetlerin korunmasıyla, günlük çıkar hesabıyla ve hatta demokrasi muhabbetiyle ilgili görmek...
Meclis yine Kenan Paşa’nın “yemin”i ile açıldı. Hani şu âhir ömründe darbecilikten mahkûm olan, yaş haddinden cezaevine girmekten kurtulan, ismi cadde, meydan vs. yerlerden kaldırılan 12 Eylül’ün diktatörünün icad ettiği yemin. Bu yemin baştan sona bir saçmalıklar dizisi. Uzun ve kakafonik! Milletvekili yemin metninin Anayasa’da yer alması birinci saçmalık. Atatürk...
Devletlerin başına çok sayıda yönetici gelir geçer, içlerinden pek azı “lider” olarak temayüz eder. Kamus-ı Fransevî “leader”i, “reis” olarak çeviriyor. Reis, başkan kelimeleri olur olmaz yerlerde kullanıldığı için türkçesi “rehber, veya ingilizce lider’e benzetilerek uydurulan önder” hatta daha köklü bir adlandırma ile“başbuğ” olabilir. Osmanlı padişahlarının ilk onu için de bu sıfatı kullanmak hata olmaz. Osman Bey’den Kanunî’ye önder karakterli kurucu...