eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
16°C
Ankara
16°C
Açık
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Çok Bulutlu
14°C
Pazartesi Az Bulutlu
13°C
Salı Çok Bulutlu
11°C

Muallim Mahir Baba’nın Ezan Hikâyesi

Muallim Mahir Baba’nın Ezan Hikâyesi

Yıl 1933. Mahir İz Hoca, Edremit Ortaokuluna müdür olarak tayin edilir. Ezanın Türkçe okunduğu ve sıkı ‘takibata’ alındığı yıllar. Kendisi Edebiyat Hocası olan okul müdürü Mahir İz Hoca, her şubenin dersine birer saat gönüllü olarak gireceğini, sınıf hocalarına bildirir. Mahir Hoca, derslere söylediği üzere girmeye başlar. Her sınıfta dersin konusu, Fikret’in SABAH EZANINDA şiiridir. Tahtaya bu şiiri yazar ve sesli okur. Talebelere okutur. Her sınıfta bir ders, Sabah Ezanında şiiri konu olarak işlenmektedir. Sonrada ”bu yavrular, ezanı unutmasınlar” diye ezanın geri kalan kısmını da, kendisi sesli okuyarak, dersi  tamamlar. Müdür Mahir Hoca derslere bu minval üzere devam eder. Bu mevzu, Edremit’ten dalga dalga yayılır. Yankılar halinde Ankara’ya kadar ulaşır. O zaman ‘Maarifin tanınan bir siması Maarif Müfettişi Fethi İsfendiyaroğlu, konuyu tahkik için görevlendirilir. Bu isim aynı zamanda Galatasaray tarihini de yazmıştır. O devir için Ankara’da  kendisine:’ ‘Bu adamı ye” talimatı verilmiştir.

Müfettiş Edremit’e gelir. Mahir İz Hocanın okuduğu ezanla alakalı mahallinde yakın bir takibata ve tahkikata başlar. Asırlarca ezan davası güdülen bir ülkede, ezan takibatı yapılmaktadır! Velilerle, talebelerle, muhitle, öğretmenlerle görüşür. En sonunda Müfettiş İsfendiyaroğlu, Müdür Mahir Hoca’yla karşılıklı oturarak konuşmaya başlar:

”Müdür Bey, bu anlatılanlara göre suçun alâsını işlemişsiniz!!! Fakat o kadar güzel kamufle etmişsiniz ki!!!. Sizi tebrik ediyorum. Görevinize devam edin” der.

Bir nesli, bu fedakâr çabalar ayağa kaldırdı. Aşk dolu sinesinde ‘talebe evlattan evladır’ diyerek, bedelini düşünmeden vazife yapan Mahir İz Hoca’ya Cenab-ı Mevla’dan sonsuz rahmetler diliyoruz. Muallim Mahir Baba, yattığın yerler nur olsun. O zorlu dönemde talebesine, bu şiirle ışık olma fırsatı veren Tevfik Fikret’e de, Rabbimden merhameti ile muamele etmesini niyaz ediyoruz.

Sabah Ezanında

Allahü ekber… Allahü ekber…

Bir samt-i ulvî: Güya tabiat

Hâmûş hâmûş eyler ibâdet.

Allahü ekber… Allahü ekber…

Bir samt’i nâlân: Güya avalim

Pinhan ü peyda, nevvâr ü muzlim

Etmekte zikr-i Hallâk’ı dâim.

Allahü ekber… Allahü ekber…

Bir samt-ı ulvi: Kalb-i tabiat,

Bir samt-ı nâlân: Rüh-ı avâlim

Etmekte zikr-i Hâllâk’ı dâim

Etmekte ra’şân ra’şân ibâdet.

Sözlük

Samt-ı ulvi: Yüce suskunluk

Hâmûş: Sessiz, susmuş

Nalân: İnleyen

Avalim: Dünyalar

Pinhan: Gizli

nevvar: Aydınlık, çok parlak.

Muzlim: Karanlık

Ra’şân: Titrek, titreyen

(1897)

Tevfik Fikret

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.