Mehmet Akif Ersoy’un hayatında önemli yer edinmiş isimlerden biri de Mithat Cemal Kuntay’dır. Hayat hikâyesi 1885-1956 yılları arasına rastlayan Kuntay, ülkenin farklı dönemlerine tanıklık etmiş bir duygu ve düşünce adamıdır. Şiir, tiyatro, antoloji, roman, biyografi gibi türlerde eserler veren Mithat Cemal, gazetelerde fıkra ve makaleler de yazmıştır. Bununla birlikte Kuntay,...
İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Âkif’in fotoğrafları eşliğinde yıllardır sosyal medya mecralarında paylaşılan, hatta çeşitli internet sitelerinde (bazı mühim dergi ve gazetelerin internet siteleri de buna dâhil) yer alan iki şiir var. Bu şiirlerden birincisi “Kim Demiş?” başlıklı, iki dörtlükten ibaret ve “Kim demiş Avrupa insanı medeni? / Ne edep var...
Malum olduğu üzere, 20-27 Aralık arasındaki hafta İstiklâl Marşı şairimiz “Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Haftası” olarak değerlendirilmekte, hafta boyunca başta okullarımız olmak üzere resmi – özel pek çok kurum ve kuruluş tarafından Mehmet Âkif’le ilgili söyleşiler, konferanslar, paneller, sergiler, şiir dinletileri, konserler, müze ziyaretleri, mevlid programları, yarışmalar düzenlenerek film ve...
İstiklal Marşının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilişinin 102. Yılında İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyorum. . İstiklal Marşı sıradan bir şiir değildir. Milletimizin vatan sevgisini bağımsızlık tutkusunu, kurtuluş mücadelesini, iman, ümit, azim ve heyecanını yansıtan bir kahramanlık öyküsü olmanın yanında şairiyle bütünleşen bir inanç abidesidir. Onun için İstiklal Marşı...
“O (Mehmet Tahir Efendi) benim hem babam hem de hocamdır. Ben hayatta ne öğrendi isem ondan öğrendim.” Mehmet Akif ERSOY Mehmet Akif’in her anlamda olduğu gibi eğitim anlamında da örnek bir şahsiyet olduğunu biliyoruz. O, bir şair, edip, mütefekkir ve aksiyoner olduğu kadar aynı şekilde başarılı bir muallimdir. İşte bu...
Bilinir ki şiir, insanların ruhuna hitap eder, duygularını galeyana getirir. Bazen ağlatır insanları bazen coşturur. Kahramanlık şiirleriyle gazaya koşar insanlarımız. Mâşuka seslenirken şiiri aracı ederler. Kitleleri şiirlerle coşturarak hitabetini konuşturur hatipler. Şiir bir eğitim aracıdır aynı zamanda… Çocukları terbiye ederken de şiire başvurduğumuz olur. Sadece çocukları değil, büyükleri terbiye ederken...
Köklü bir kültür ve medeniyetten beslenen Âkif, bir kısım araştırmacıların iddia ettikleri gibi, mazisinden utanmamaktadır. Yeri geldiğinde ne kadar zengin bir ilim geleneğine sahip olduğunu hatırlatır. Zaman içerisinde yapılan yanlışlıkları ve hataları söylerken Mehmet Âkif’i, geçmişle ve gelenekle hesaplaşma içerisine girdiğini düşünmek makul bir tespit gibi görünmemektedir. O, mazisi olmayan...
Safahat’ın Yedinci Kitabı’ndaki ‘Yeis Yok’ şiirinde Âkif, dünyaya geldiğimizden beri, bütün hayatımız, uğursuz telkinler içerinde geçti, diyor. Yas ilan edenler baykuşlar gibi birtakım kimseler, bizi ümitsizlik ve yeis telkinleriyle büyüttü. Bu öyle insanı tüketen bir aşı ki, onunla beyinler uyuştu, zihinler köreldi ve akıllar dumura uğradı. Böylece bir kaç nesil...
Serdar Biler’e, okuma favori ilk on kitap listesini sorduk. Cevap olarak bize verdiği favori on kitap listesini aşağıda istifadelerinize sunuyoruz. Maarifin Sesi: Kitap okuma da ilk on favori/öncelikli kitap listenizi bize verebilir misiniz? BİLER: Kitap listem aşağıdadır: 1. Bu ülke/Mağaradakiler- Cemil Meriç 2. Safahat-Mehmet Akif Ersoy 3. Türkiye’nin Maarif Davası-Nurettin...
Kitabın yazarı Ahmet Güner Sayar kaleme aldığı eseri şöyle takdim ediyor: Nice bir zamândır, Mehmed Âkif Ersoy’a dâir bir şeyler yazamamış olmanın sıkıntısını yaşamaktaydım. İsmini koyamadığım bu sıkıntı, içten gelen bir baskı ve zorlamanın sonucu idi. Dolanımda Mehmed Âkif Bey’e dâir esaslı bir biyografi çalışmasının olmayışı, onun düşünce iklimini relativist...
D. Mehmet Doğan’ın hazırladığı açıklamalı, notlu “Safahat” Yazar Yayınları’ndan çıktı. Mehmed Âkif’in anıt eseri Safahat 1911’den itibaren Osmanlı yazısıyla tek tek yayınlanmış,külliyat 7. kitap olan Gölgeler’le 1933’te tamamlanmıştır. Safahat’ın Latin harfleri ilebasılması, Âkif’in vefatından 7 yıl sonra mümkün olabilmiştir.Âkif’in vefatıyla onu unutturma baskıları tesirini kaybetmiş, hakkında çok sayıda yazıyayınlanmış, 1938’de...