Köklü bir geçmişe sahip olan Türk Dili ve Edebiyatının ilklerini bir bütün hâline getirmek elbette meşakkatli bir iştir, sınırlandırmak ise imkânsızdır. İlgili kaynakların incelenmesiyle elde edilen bilgiler doğrultusunda bu ilklerin bazılarında birtakım farklılıklar söz konusu olsa da genel anlamda şu şekilde bir tasnif mümkündür.
Türk dilinin bilinen ilk yazısı (alfabesi) Göktürk (Köktürk, Orhun) yazısıdır.
Türk diline ait ilk yazılı metin Çoyr Kitabesidir (Yazıtıdır). Çöyr Kitabesi veya Çoyren Bengi Taşı (âbide, anıt taş) adıyla da bilinir. Moğolistan topraklarında 1928’den önce tespit edilen bengi taşın 7. Yüzyılda dikildiği düşünülmektedir.
Türk Edebiyatının ilk yazılı eseri Göktürk (Köktürk, Orhun) Kitabeleridir (Yazıtlarıdır). Orhun Âbideleri olarak da bilinen kitabeler; Bilge Tonyukuk (724-726), Kül Tigin (732) ve Bilge Kağan (735) adına yazılıp diktirilmiştir. Bu kitabeler aynı zamanda ilk nutuk, söylevlerdir. Türk adı ilk defa bu kitabelerde geçmiştir. İlk Türk destanı ise Alp Er Tunga Destanı’dır.
Yusuf Has Hacip (Balasagunlu Yusuf) tarafından, 11. yüzyılda aruz ölçüsü ve Karahanlı Türkçesi (Hakaniye Türkçesi, Hakaniye lehçesi, Karahanlıca) ile yazılan Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi), Türk Edebiyatındaki ilk kitap olmasının yanında ilk mesnevi ve ilk siyasetname olma özelliği taşır. Ayrıca İslamiyet’in kabulü sonrası bilinen ilk yazılı eserdir. İlk naat örneği de ilk didaktik eser olan Kutadgu Bilig’de yer alır.
Türk dilinin ilk sözlüğü Kaşgarlı Mahmut’un Dîvânu Lugâti’t-Türk (Büyük Türk Sözlüğü) adlı çalışmasıdır. 11. Yüzyılda (1072-1074, son şekli: 1076) hazırlanan bu Türkçe-Arapça sözlük, Türk dilini Araplara öğretmek amacıyla yazılmıştır.
Ahmet Yesevi, tasavvuf edebiyatının kurucusu ve ilk şairidir. Divan edebiyatının ilk şairi Hoca Dehhânî (14. Yüzyıl) olarak kabul edilir. En önemli özelliği, dönem şairlerinin aksine din dışı konuları işlemesidir.
Kelam ve matematik âlimi, mutasavvıf Sinan Paşa (15. Yüzyıl) tarafından yazılan Yakarışlar Kitabı anlamındaki Tazarru’-nâme (Tazarru’ât, Tazarru’ât-ı Sinân Paşa, Darâ’at-nâme), ilk süslü nesir örneğidir.
İlk hamse şairi olan Ali Şir Nevâi’nin (15. Yüzyıl) Çağatay Türkçesi’yle yazdığı Mecâlisü’n Nefâis, ilk şuara tezkiresidir. Eserde dört yüzden fazla şair, düşünür ve devlet adamının biyografisi yer almaktadır.
Türk amirali; coğrafya, matematik, astronomi âlimi ve divan şairi Seydi Ali Reis’in (16. Yüzyıl) Çağatayca mensur ve manzum olarak kaleme aldığı Mirâtü’l-Memâlik (Memleketlerin Aynası), ilk seyahatnamedir.
Babür Şah’ın hayatını anlatan Babürnâme (16. Yüzyıl), otobiyografi özelliği gösterse de ilk anı örneği sayılabilir.
Kâtip Çelebi’nin (17. Yüzyıl) Keşfü’z-Zünûn adlı çalışması ilk bibliyografya / bibliyografi örneğidir.
İran edebiyatından intikal eden mahlas (takma ad) kullanma geleneğinin etkisiyle ilk mahlas Şeyhî tarafından kullanılmıştır. Hiciv (yergi) türünde ilk eser ve ilk fabl örneği Şeyhî’nin 15. Yüzyılda yazdığı Harnâme’dir. Batılı anlamda ilk fabl örneği ise Şinasi’nin Eşek ile Tilki Hikâyesi’dir.
Divan edebiyatında ilk şarkı örnekleri Nailî-i Kadim tarafından yazılmıştır. Bilinen ilk Türkçe kıyâfetnâme (insan tanıma kitabı) Hamdullah Hamdî’ye aittir. Kâtip Çelebi’nin hazırladığı Cihannümâ, ilk sistematik coğrafya kitabıdır. İlk şehrengîz (bir şehri ve güzelliklerini anlatan eser), Mesihî tarafından (16. Yüzyıl) Edirne üzerine yazılmıştır.
İlk resmi gazete, 1831’de yayımlanmaya başlayan, zaman zaman kesintilerle uğrasa da Cumhuriyet’in ilanından itibaren görevini Resmî Cerîde’ye (Resmî Gazete) devreden Takvîm-i Vekâyi’dir.
İlk yarı özel Türkçe gazete, İngiliz William Churchill tarafından 1840-1864 yılları arasında çıkarılan Cerîde-i Havâdis’tir (1964’te kapanmadan önce adı Ruznâme-i Cerîde-i Havadis olmuştur).
İlk özel Türkçe gazete ise İbrahim Şinasi ve Agâh Efendi tarafından 1860-1866 arasında yayımlanan Tercümân-ı Ahvâl’dir.
Cerîde-i Havadis ile Tercümân-ı Ahvâl arasında 1860’ta başlayan çekişmeler, Türk basınındaki ilk basın tartışmasıdır.
İlk resimli gazete 1867’de ilkel bir teknikle basılan Âyine-i Vatan’dır.
Tanzimat’tan sonraki Türk edebiyatının tanınmış gazetecisi, sözlükçü ve dil bilgini, tiyatro ve roman yazarı Şemseddin Sami’nin hazırladığı Kâmus-ı Türkî, muhteva olarak en zengin ilk Türkçe sözlüktür.
…
(Devam Edecek)
Kaynaklar: 1) Resimli Türk Edebiyatı, N. Sami Banarlı 2) Türk Edebiyatı, Ahmet Kabaklı 3) Yazarlar Sözlüğü, İhsan Işık 4) Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Behçet Necatigil 5) Türk Edebiyatından Seçme Parçalar, Cevdet Kudret 6) Tarihimizde İlkler, B. Atan… vd.