-Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…- “Elem tere keyfe fe’ale rabbuke bi ashab-iî fil” dedi, Kitapların Kalbi ve şairin yoluna bir ebabil kuşu düştü o lahza. “Elem yec’al key-dehümfi tadliylin” Bütün düzenleri boşa çıkarıyordu kader, ne kadar da acizdik. Hiçbir şey kadar bir şeydi naçar bedenlerimiz. “Ve ersele aleyhim tayren...
Ramazan için hususi fıkraları görmek de mümkün bunlardan bir tanesi ise Ramazan mollası kavramı peki ne demek Ramazan mollası? -11 ayda, tatilde hiç camiye uğramayan, ramazandan önce caminin bulunduğu sokağın ismini dahi unutan lakin Ramazan gelince Ramazan sofusu, Ramazan mollası oluveren kişilere denir. Namaz kılınacaksa hem de en arka saflarda...
PROF. DR. BİLAL KEMİKLİ RAMAZAN GÜZELLEMELERİ KİTABININ MÜZAKERESİ Öncelikle hayırlı akşamlar diliyorum; Vakti şerifler hayrola, Hayırlar feth ola, Şerler def ola, Hak Teala burada yapacağımız sohbeti bereketli eylesin. Yaptığımız işleri boşa çıkan işler olarak değil ruhen, aklen gelişmemize katkı sağlayan, insanımıza, milletimize faydalı olan işler zümresinden eylesin ve bir ibadet...
Hepimizin dostları vardır. Dost, hava gibi, su gibidir… Derdinize derman, yaranıza merhemdir. Dost, ufuktur; en fırtınalı zamanlarda sığınılacak huzur ve sükûn limanı. Dost, desttir; yani el. Dost, el veren, elini sakınmadan taşın altına sokabilen, hiç yüksünmeden elinizi tutabilen. Evet, güvenle elimi uzatabildiğim, elinden tutabildiğimdir dostum. Bir gün ünlü bilge Zunnûn-i...
Hazan mevsimi Eylül… Geldi yine esintisiyle… Oysa severdim hazan mevsimlerini… Sarı sarı yapraklar, sessizlik, huzur terennümü sokaklar… Lakin bu hazan, çok yaprak döktü be Usta… Olmadığı kadar, olmadı kader… Bu mevsimlerde ‘’ Gülü göremediğimiz zaman gül kokusunu kimden alırız, gül suyundan!’’ diyen nurlu yüzlü, Kurra hafızı Recep hocamı götürdü be...
Kalabalıklar içinde kendisini çok yalnız hissediyormuş, Kendisini kalabalığa lâyık görmüyormuş, Kendisi çok entelektüel falanmış da kalabalık oldukça avammış, Kendisi çok dürüst imiş, kendisinden başkası ya üçkâğıtçı imiş ya yalancı, Kendisi insanlar ağızlarını büzerken kimin Ömer diyeceğini bilirmiş de diğerleri oldukça aptalmış, espriden anlayacak zekâ yokmuş kimsede, Kendisinden başka herkes bilgi...
Mustafa Özcan Geçmişte Avrupa kentlerinden birisinde seyahat ederken metro veya tramvayda insanların kitaplarına ya da gazetelerine gömüldüklerini, kapandıklarını görebilirdiniz. Bunlardan bir kısmı ciddi kitaplar olmayabilir. Fiction yani roman ve hikaye kabilinden kurgu yüklü veya dolu kitaplar olabilir. Çok az kısmı nonfiction dedikleri kurgusal olmayan boyuttaki kitaplardır. Herkes de takdir eder...
Geçen haftaki yazımızda haktan bahsetmiştik. Hakkın öneminden, kul hakkından ve hak yenmemesi gerektiğinden. Ya adalet! Ne kadar da uzak geliyor sesi ve nefesi değil mi? “Adalet haa!, o da ne ki kardeşim, kim kaybetmiş de biz bulacağız?” dediğinizi duyar gibiyim sanki… Oysa adaleti asırlarca yeryüzünün önemli bir kısmına hâkim kılan...
İnsanlar çocuklarla farklı, akranlarıyla farklı, büyükleriyle farklı konuşurlar. Akranlarınızla olan konuşmalarınızı hiç tarttınız mı?… Konuşmaların, sohbetlerin konusunu insanın o anki ruhsal durumu ve beyinsel dolgunluk durumu belirler. İlminiz fazla ve ruhsal durumunuz ağır konuşmalardan haz alacak durumdaysa çok dolu içerikli bir sohbet yaparsanız. İlminiz fazla, ama ruhsal olarak ağır konuları...